Lütfen medyadaki müzik ile beraber okuyun.
Hyunjin antrenmandan çıkmış elinde basketbol topuyla aylak aylak dolaşıyordu okulun arka sokaklarında. Aslında otobüse binebilirdi ama karmaşık yollardan yürüyerek eve gitmek istemişti o gün.
Topu sıkıntıyla yere sektirirken büyükçe bir taşa çarpmış ve yönünü seyirerek yol kenarındaki büyük parka doğru yuvarlanmıştı.
Oğlan oldukça sakin bir şekilde parka yönelirken basketbol topunun gittiği yerin 3-4 metre uzağından sesler işitmesiyle o tarafa çevirdi bakışlarını.
Üzerinde kendi okulunun forması bulunan bir kız gördü...arkası dönüktü...Önünde ise Taeyong durmuş kızın yakasını yukarı çekerek bir şeyler tembihliyordu sanki tehlikeli bakışlarıyla. Taeyong, Hyunjin'i fark edince aniden kızın yakasını bıraktı ve parkın çıkışına yöneldi. Delikanlı bir an peşinden gitmeyi düşünse de bunun gereksiz olduğuna karar verdi. Kavga etmek dışında bir bildiği yoktu onun.
O sırada Taeyong ile tartışmakta olan kız bulduğu en yakın banka oturmuş dirseklerini dizine dayayarak yüzünü avuçları içerisine almıştı.Bu kızın yüzünü görmesine engel olsa da saçlarının boyundan ve renginden anlamıştı hemen kim olduğunu.
Hyunjin topu olduğu yerde bırakarak Sai'ye doğru ilerledi. Birkaç adım önünde durduktan sonra kızın yüzüyle aynı hizada olabilmek adına dizlerinin üzerine çömeldi.
Sai ürkekçe kaldırdı başını...ağlamaktan gözleri kızarmış, Arkadan bağlamış olduğu saçları dağılmış, gömleğinin yaka düğmesi kopmuştu. Hyunjin şaşkınlıktan kaldı olduğu yerde...kız da heyecanla atan kalbi yüzünden nefes dahi alamamış kıpırdamadan durmuştu öylece.
Hyunjin ne diyeceğini bilemeyerek okul ceketini çıkardı ve kızın sırtına örttü . Taeyong ile ne işi olduğunu sorup sormaması gerektiğini bilemiyordu.
En sonunda kızın yanına oturdu ve o anlık hiçbir ayrıntı sormamaya karar verdi...-"S..sen .iyi misin?
Sai ne demesi gerektiğini bilemeyerek delikanlıya baktı.
Ne kadar istemese de dolan gözlerinden birkaç damla yaşın düşmesine engel olamadı.
Her şeyi anlatsa ne kaybederdi ki...sahip olmadığı bir şeyi kayıp da edemezdi...
Yine de sildi bu düşünceyi aklından hemen. Fevri hareketler daha sonrasında pişmanlık getirirdi...-"Ben...iyiyim..sen nasılsın..?
Sai gülümsemeye çalışmış olsa da bir yandan ağlarken acı çekiyormuş gibi görünüyordu.
Hyunjin çaresizce gülümsemeye çalışmasına göz devirdi ve omuzlarından tutup kendine çevirerek kollarını ceketin kollarından geçirmesini sağladı. Ardından düğmelerini ilikledi yakasına kadar. En son da kızın apaçık kahverengi gözlerine baktı. Güzel görünüyorlardı. Basketbol oynadıkları günkü gibi hafif yaşlıydı gözleri. Oğlan ceketin içinde küçücük kalan kızın yanağına götürdü elini...ne yaptığını o da bilmiyordu.-"Üşümüşsün..."
Oğlan heyecanına kulak asmadan okşarmışçasına hareket ettirdi baş parmağını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌙s a i l o r m o o n🌙|Hyunjin{StrayKids}✅
Fanfiction[선원 달🌙💎] Delikanlı masasında bulduğu notu çöpe atmadan önce bir göz atmaya karar verdi. "Selam Hwang Hyunjin...ben sevgi ve adalet için mücadele eden ay savaşçısıyım, eğer ki notlarımı çöpe atarsan seni cezalandıracağım" {Sai Harumi çok iyi tanıdı...