ep.37______[선원 달🌙💎]

993 115 39
                                    

Meydayla okumanızı sözsüz ve bedensiz şiddet ile öneriyorum. Bu arada en azından sailormoonun eski versiyonunun ilk bölümünü de izlemenizi öneririm bu hikayenin biraz daha keyifli olması için. 20dk sadece :)

Sai'nin hastanede geçirdiği ikinci akşamdı bu. Ailesi para kazanmak için çalıştığından hastanede kalamıyorlardı. Kızın öyle bir ricası da yoktu zaten. Açtığı hastane masrafları yüzünden yeterince mahçup hissediyordu onlara karşı.
Neyseki Jisung hastaneye yatırıldığını öğrenir öğrenmez gelmişti yanına. O kadar mutlu hissetmişti ki vücudunun heryerinde kablolar ve sargı bezleri olmasa ona sarılacaktı.
Sai, hastaneden ayrılmadan önce Hyunjin'e bırakması için not vermişti ona. Böylece kimse gerçek kimliğinden şüphe etmeyecekti.

Kırılmış kolunun ve çokca hasar almış dizine karşın kalbindeki bunaltı ağır basıyordu.
Yeji yüzünü görmemiş olsa da kolunu kırdığını ve hastaneye  kaldırıldığını öğrenirse ondan şüphelenecekti. Dahası Hyunjin'e sailormoon olarak bir şeyler söylemeye kalkarsa kesinlikle Yeji'ye iftira attığını düşünecekti. Her şeyini kaybetmiş olacaktı. Daha doğrusu bu kadar çabalamış olmasına rağmen hiçbir şey elde edememişti. Hyunjin yıllarca kendisini fark etmemişti. Sailormoon ise gizemli bir stalkerdı muhtemelen onun için. Kız ister istemez kendini düşürdüğü durumdan utanç duydu. Yine kendisi zarar görmüştü.

Kız çaresizlik içinde gözyaşlarını akıttı. Elleriyle silmeye yeltenemiyordu bile. Heryerinden içi ilaç dolu kablolar geçiyordu. Çarşaf yukarı kaydığı için ayakları açılmıştı ve ayakları üşüyordu. Kız buna sinirlenerek bir çocuk gibi daha yüksek sesle ağlamaya başladı. Sanki derdini anlatabileceği kimse olmadığı için ağlayarak anlatmaya çalışıyordu ne kadar acı çektiğini.
Bir süre sonra gözyaşlarından geriye sadece amansızca akmaya devam ettiği için burun çekiş sesleri kaldı.
Saat daha 17.47 di ve uyumaması gerekiyordu. Yoksa gecenin köründe uyanır, kapkaranlık odada yalnız başına birilerinin gelmesini beklerdi.
O sırada neyseki bir hemşire girdi içeri. Kızla oldukça kibar bir şekilde ilgilendikten sonra televizyon izlemek isteyip istemediğini sordu.
Hemen onayladı Sai. Hemşireden Sailormoon'u açmasını rica etti.

Zor da olsa kadın açmayı başarmış ve odadan ayrılmıştı. Kız sonunda bütün sorunlarından uzaklaşarak huzur içerisinde izlemeye başlamıştı animeyi. Artık kimse yoktu onu rahatsız eden. Her şey çizgilerin dünyasında yok olup gitmişti. Sonsuza kadar öyle kalmak istedi. Yalnız başına. Kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak istedi.
Gel gör ki gerçekler isteklerinden oldukça farklıydı. Her şeye sahip olmasına rağmen Hyunjin'e ihtiyaç duyuyordu. Ona sarılmak , saçlarına dokunmak ,dertlerini dinlemek , onun bir ihtiyacı olmak istiyordu kalbi.
Hayır diyemiyordu bu duyguya. Kendine zarar verse bile sarmıştı çoktan her bir hücresini bu arzu. Aşk gerçekten bir zehirdi ve şuana kadar konu olduğu bütün sevimli şarkılardan çok daha karanlıktı yüzü. İlacı neydi bilmiyordu Sai. Bu yolda yapayalnızdı.
Ve gitgide kararıyordu bu yol.
Kapkaranlık bir boşluğa doğru gidiyordu...



Bayaaa bir iç dünya tasviri yapıyorum bu sıralar. Umarım sizi sıkmamışımdır bidahaki bölümde olaylara geçeceğim. Siyuleyta...😗

🌙s a i l o r m o o n🌙|Hyunjin{StrayKids}✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin