Tenine Dokunmak

290 15 9
                                    







''Teslim oldum tenine, hadi yeniden deneyelim şu şeyi..

Dokundukca tenime, kendimden geçiriyorsun beni,

Bağımlısı oldum dudaklarının, tekrar mı öpsen beni?''





Dani'nin ağzından;


O gece...

Sanki hayal gibi geliyordu. Cidden onun mu olmuştum? Evet, evet olmuştum. Hem de defalarca kez!

Bana bakıp gülümsüyordu yattığı yerden. Neden bu kadar güzeldi şu dudakları? Lanet olsun! Yeniden öpme isteğim geldi zor dayanıyordum cidden! O kadar çok öpmüş ve dokunmuştum ki, ben bile kendime şaşırmıştım. Ona teslim olmak çok kolay gelmişti. Ama bir o kadar da güzel.

İlk gördüğüm zaman, benim olsun istemiştim içten içe. O kadar güzel yaslanmıştı ki masaya, bir an masanın yerinde bile olmak istemiştim yalan yok! Bu sahiden istemiştim. Tanımadığım biri için böyle düşünmem normal değildi belki, ama tanışsaydım sorun olmazdı bence. Tabii utangaçlığım gitmeliydi önce. Ve dikkatlice bakmayı da kesmeliydim. Yanlış anlaşılabilirdi çünkü. Ve onu tanımadan kaybetmek istemezdim elbette.

Bana doğru bakınca irkildim. Belkide fark edilmekten korktum. Ama durumu iyi toparladım elbette. Kitap okumanın faydaları! :)

En sevdiğim kitap onu kapmam da bana yardımcı olmuştu. Kitap sayesinde yakınlığımı kurdum. Ve zaten ilgisini o an çekmiştim Hissettim bunu. Kalbimdeki kelebekler öyle söyledi.. Ben çıktıktan sonra arkamdan çıkacağını tahmin etmiştim. Görememiştim belki ama emindim buna o da çıkmıştı arkamdan. Ardından onu göremeyeceğimin hüznü kaplamıştı içimi. Normal miydi? Hayır değildi ama istemsizdi. Ama bir yanımda yeniden karşılaşacaksınız diye kafiyeler sıralıyordu. Buna tutunabilirdim evet.

Eve geçince tanışma faslından sonra, yemek için masaya oturmuştuk. Fazla tabak olduğu ilgimi çekmişti. Elbette sordum çünkü merak etmiştim. Zaten neden etmeyeyim ki? Bir bahçıvan olduğunu zaten duymuştum. Ama onun Jamie olduğunu, kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi kesinlikle. Ta kii arkasını dönüp bana bakana kadar. O an yandan yandan güldüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Geene bana bakıyordu al işte! Yarabbim şimdi de tezgah olmak istedim. Dua mı kabul mu etsen? Çünkü aşırı istiyorum.

Yemek masasına bile otururken bile ayrı bir havası vardı kızın. Oturduğu sandalye kalçası ile anlam kazanıyordu. Tuttuğu bardak elleri ile. Ve gülümsemesi dudakları ile. Bu kız insan mıydı emin miyiz? Çünkü ben teslim olabilirdim ona. Durup sadece seyre daldım. Ne gülüyorsun sen öyle ahhh kalbimm!

Bir müddet sonra kalktı masadan. Ve yürümeye başladı gülerek bana doğru. Napıyorsun kızım öleyim mi şuracıkta? Nedir yani.. Bende kalktım arkasından ve yürüdüm. Saçındaki bandanayı çıkarıyordu o an. Allah'ım cidden mi? Dokunamamak üzmüştü şu an. Sadece izlemek nedir ya! Ardından çıktı gitti. Bense ise gerisin geriye içeri girdim. Lanet olsun bu da mı gol değildi!

Çocukları yatırdıktan sonra, mutfağa inmeye karar verdim. Jamie aklımdayken zor uyurdum zaten. En iysi kahve içmekti. Ardından merdivenlere yöneldim ve aşağıya indim. Mutfağa girince yavas hareketler ile kahve suyunu koydum. Olmasını beklemeye başladım. Ve o an ses duydum. Korku filminde miyiz? Ne bu ortam ambiyansı böyle ya? Lambalar açık olsaydı keşke!

Yürüdüm kapıya doğru. Napalım bir şeyde varsa yerdi en fazla. Gerçi Jamie'nin yemesini tercih ederdim ama neyse artık. Zaten gitti elimizde olanla idare edecektik. Sağıma soluma baktım bir şey yoktu. Ama sanki arkamda bir şey vardı. Buna yemin edebilirim. Hissettim bunu. Ama belli etmemek daha iyiydi bunu. Yemin ederim ki korku filmi yanında halt etmiş bu a'nın. Tamam yesin dedik de bir görseydim önce daha güzel olurdu bence! Kıpırdamadım hiç ve kapıya doğru baktım sadece. Bence hareket etmesem giderdi en azından öyle düşündüm.

Birden tanıdık bir sesle irkildim ve sağıma döndüm. Bu Jamie'den başkası olamazdı. Ne güzel ''Poppins'' demiştin sen öyle ya. Bir daha söylesene. Öylesine...

Bana sorular yöneltmişti. Ve ben beni takip etmesini söylemiştim. İşte fırsat. Kap kızı Dani. Bak tekrar buraya gelmiş. Bir kahvemizi içsin değil mi? İtiraz etmeden takip etmeye başladı beni. Ahh kurban olduğum kedi gibi arkamdaydı.Gel gel az daha gel sen!

Masaya oturdu tekrardan. Ve elelrini çenesine dayamıştı. Bana bakıyordu. Yapma bunu işte. Vallahi ölmem yakındır işte. Acaba kalçalarıma bakınca ne düşünüyordu bak bunu bilmek isterdim işte. Neyse öğrenirdim illaki sorun değildi. Kahve fincanını önüne doğru koydum. Ellerini saçına götürdü ve kaşıdı. Ayy benden hoşlanıyordu işte heyecana baksana. Artık emindim. İçtiği kahveyi yutmakta zorlandığını anladım. Tabii kahve yüzünden benden soğumasa iyiydi! Boşver sen kahveyi Jamie. Yatakta iyiyim. Keşke görseydin bir. :)

Ona neden geldiğini kibarca sordum. Konuşmamız yarım kalmıştı ve bunun için dönmüştü. Kesinlikle konuşurduk evet. Emin olabilirsiniz buna. Ve ellerini tutup yukarı çıkardım onu. Birde odamı görsün sonuçta okadar yol gelmiş belki dinlenmek ister felan. Ardından odama girdik. Kitapları görünce büyülendi. Kurban olduğum seni tavlamak bu kadar kolaysa bir yığın daha alır okurum nolcak sanki! Biraz zaman geçtikten sonra herhangi bir kitabı aldım elime ve rastgele okudum onun gözlerine bakarak. Bana cesaret gelmişti o an napıyordum ben bunu bende bilmiyordum evet. Ama başladık bir kere geri adım atmak olmazdı! Önce anlamadım ifadesi donuk gibiydi. Bana tekrar bakana kadar neler olduğuna anlam veremedim. Ama artık anlamıştım. Etkilenmişti benden! Şöyle yatağa doğru mu geçsek napsak ya?

Tabii bende fırsat bilip bu anı ellerini tuttum. O an daha da ateş bastı bu ateş beni bastıysa onu yakmıştır herhalde. Paylaşsam azcık nolurdu ki yani? Ve paylaştım o da dayanamayıp öptü. Gene kitap okumanın faydaları. Bir parağraf ile dudakları dudaklarımdaydı. Ayağa kalktım tekrar ve yatağa kadar eşlik ettim ona.Ve öptüm. Neden bekliyim ki zaten. Gömleğinin düğmelerini çözdüm fırlattım. Ve elllerimi kaldırdım. O da benim tişörtümü çıkardı. Siyah sütyen ile karşısında durduğumda utanmadım değil. Bana bakıyordu ve her yanım kıpkırmızı olmuştu. Neden ama ya? Neden kızarıyorum ben! Ayıp yani.

Yatağa düşünce onu da üstüme çektim. Gel birazdabu açıdan bak bana. Daha güzelimdir bakışları ile onu kendime çektim. İşte şimdi ateşim tavandı. Hepsi ben de kalmamalıydı. Hadi bölüşelim. Bende kalmasın hepsi..

Bunu içimden dedikten sonra kendimde hissettiğim değişik duygular ile ona teslim olmaya başladım. Elleri içimdeyken ben ben değildim. Hadi devam et durma, daha yeni başladık. Amacım da buydu zaten... :)

The Haunting Of Bly Manor: A Love Story (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin