12/

66 8 30
                                    

Haneul yüz üstü uzanmış olduğu yerde gözlerini yavaşça açarken yüzüne gelen güneş ışınları nedeniyle gözlerini kısıp açarken başına saplanan ağrıyla birlikte yatakta doğrulmaya çalışırken bir eliylede acıyan yeri yoklayıp ağrının geçmesini beklemeye başladı.

"Uyanmışsın. Biraz daha iyi misin?"

Başını kaldırıp karşısındaki çalışma masanın sandalyesinde oturan ve kendisine bakan Jiyeon'u görünce etrafa göz gezdirdi. Kendi odasıydı burası, ama ne zaman gelmişti buraya? Etrafı incelemeyi bitirip arkadaşına bakıp hâlâ uyku sersemiyken sorusuna soruyla cevap verdi.

"Ne zaman geldik biz buraya? En son partide değil miydik biz?"

Jiyeon kızın başındaki yarasını tuttuğunu görünce içindeki artan pişmanlıkla birlikte cevap verdi.

"Dün biraz fazla viski içtin, sarhoş oldun ve biraz fenalaşlamaya başlayınca seni eve götürdüm."

Haneul başını aşağı yukarı sallayıp ofladı.

"Desene yine dikkat etmedim kendime. Eğer yanımda sen olmasaydın hastaneye gitmeden ölmüştüm ben."

Jiyeon gözlerini o görmeden yere sabitleyip dudaklarını birbirine iyice bastırıp içinden konuştu.

"Eğer Jimin dün senin yanında olmasaydı şimdiye çoktan ölmüştün,senden haber bile alamazdık Haneul."

Arkadaşına bakıp düşündü. Dün olanları ona anlatmalı mıydı? Yoksa bilmemesi daha mı iyiydi?

"Haneul, düne dair ne hatırlıyorsun?"

Haneul arkadaşına yeniden bakıp düşündü biraz. Sonra cevabını verdi saçını kaşırken.

"Partinin olacağı yere gittik, masaya oturduk. Sen o çocuğun yanına konuşmaya gittin ve bende içeceğimden içmeye başladım. Gerisini hatırlamıyorum. Ne zaman arabaya binip buraya geldik, ne ara sarhoş oldum hatırlamıyorum geri kalanını."

Jiyeon gözlerini sağ tarafa kaydırıp düşündü dün gece olanları.

Flashback - Haneul'ün baygın olduğu saatler

"Beni yanlış anlama Jimin ama burda kalırsa annesi merak edecektir."

Namjoon konuşunca Jimin oflayıp ona döndü.

"Ne yani, kızı öylece gece yarısı kapının önüne mi koysaydım çuval gibi? Adam saldırdı diyorum. Üstelik Haneul sarhoştu."

Önüne dönüp ne yapacağını düşündü uyuyan kıza bakarken. Namjoon bir nevi haklıydı. Ama kızı bu şekilde kendi evine götürmeye kalkarsa belki komşular, veya annesi onu görebilirdi ve bu kalan üyeler içinde, kendisi içinde iyi olmazdı. Bir çözüm yolu ararken kızın çantasından telefonun çalma sesi gelince çantasından çıkarıp arayan kişiye baktı. Arkadaşı Jiyeon'un aradığını görünce bir kez daha Haneul'e baktı. Başka şansı yoktu, kızın eve gidebilmesi için bunu yapmak zorundaydı. Cevaplama tuşunu kaydırıp telefonu kulağına tuttu.

"Haneul daha iyi misin? Uyandırdıysam özür dilerim, merak ettim seni. Üzerini değiştirdin mi?"

Haneul telefona cevap verip konuşmaya başladı.

"Ben Jimin. Haneul şuan bizim evde. Sokaktayken onu bir adam kaçırmaya çalıştı ve onu bayılttı. Şuan baygın yatıyor bizim evde."

"Ne?! O iyi mi? Birşey oldu mu ona?"

Kızın korkmuş ve endişeli sesini duyduğunda yeniden cevap verdi.

"Şuan yanımda ve iyi sayılır. Sadece kendinde değil. Bence çabuk gelsen iyi olur. Onu kendi evine götüremedim. Senin yardımın lazım."

Heartbeat - Bts Next DoorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin