3/

100 14 0
                                    

"Senin burda ne işin var? Hey, şu rahatsız eden fanlarsan birisi misin yoksa?"

Taehyung pat diye ortaya laf attığında Haneul ona şok olmuş gözlerle bakarken Yoongi Taehyung'u dürtmüş ve kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Ne diyorsun? Saçma saçma konuşma."

Haneul ne yapacağını bilemeden ve sakin kalmaya çalışarak konuştu.

"Buraya dairenizi temizlemek ve ev işlerini yapmak için gönderildim. Öyle saçma sapan hareket yapan insanlardan biri değilim ben."

Hoseok ayağa kalkıp kıza doğru yürürken Haneul Hoseok ile göz göze gelince yutkundu. Haneul'ün yanına vardığında kızın yüzüne baktı.

"Arkadaşın bu sefer gelmemiş?"

Haneul gergin olmamaya çalışarak "dersi olduğu için okula gitti" dedi. Ardından da çantasını yeniden omzuna takıp kapıya yönelmeden önce hepsine bakıp konuştu yeniden.

"Ben gitsem iyi olur. Tüm odaları temizledim. Sonra yeniden gelirim temizlik için. Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim."

Ardından 90 derece eğilip kapıdan hızlı bir hareketle çıkıp gittiğinde herkes öylece bakmıştı. Jungkook önüne dönüp güldü.

"Ne tuhaf bir kız. Normal bir fan olsa bizi gördüğü için çığlık atar 'Oppa!' diye bağırırdı."

Taehyung da önüne dönüp düşündü ve konuştu çenesini eliyle sıvazlarken.

"Acaba... Anti fanımız falan mı? Yoksa bizi tanımıyor mu?"

Namjoon kafasını sağa sola salladı oflayarak.

"Saçmalama Taehyung. Kız resimdeki 7 kişinin Bts grubunda olan kişiler, yani biz olduğumuzu anladı."

Taehyung parmaklarını şaklattı.

"Doğru."

\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\

"Çıldıracağım! Nerede bu?!"

Haneul eve döndüğünden beri telefonunu arayıp duruyordu ama bir türlü bulamıyordu. Odasına, salona ve evin her köşesine iyi bakmıştı ama yoktu işte. Telefonu adeta kaybolmuştu. Pes ederek koltuğa oturdu ve sinirle saçlarını karıştırdı. Nereye koymuş olabilirdi ki telefonunu? O anda annesi gelmişti ve yanındaki koltuğa oturmuştu.

"Ne bu suratının hali? Görende denizde gemilerin battı sanacak."

Haneul annesine canının sıkkın olduğunu gösteren bir ifadeyle baktı.

"Anne, telefonumu sanırım kaybettim. Bulamıyorum, sanki yer yarıldı içine düştü."

Annesi çorbasından bir kaşık içerken konuştu.

"Senden başka ne beklenir ki zaten? O kadar para ver, birde kaybet telefonu aferin."

Haneul sinirle ayağa kalkmıştı.

"Anne! Zaten sinirim bozuk, birde sen gelme üstüme."

Annesi ona git işareti yapıp konuştu.

"İyi ne istiyorsan git yap. Sen şimdi telefonunu kesin mutfakta yemek pişirirken yemeğin içine düşürmüşsündür."

Haneul gözlerini devirerek mutfağa yönelirken adımları yavaşladı ve düşündü.

"Resim çektim, onların şapkalarını taktım,mutfakta bulaşık yıkamadan önce tezgaha bıraktım ve..."

Anılarında beliren şeylerle birlikte gözleri sonuna kadar açıldı.

"Hayır, telefonumu onların evlerinde unutmuş olamam!"

Heartbeat - Bts Next DoorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin