"Sonra da pratik bitti ama biz hala çalışmaya devam ettik. Ardından dans öğretmeni geldi ve- Haneul beni dinliyor musun sen?"
Haneul gözleri kapanmak üzereyken son anda gözlerini açık tutmayı başarabilmiş masaya dayadığı dizinin eline başını yaslayarak ona heyecanla laf anlatan Hoseok'a cevap verdi.
"Ha? Dinliyorum Hoseok dalmışım."
Hoseok yarıda kestiği lafına devam ederken Haneul de gözlerini kapatmamak için kendini zor tutuyordu. İşler biteli birkaç saat olmuştu ve çoğu üye çekim ve provaları olduğundan şu anda evde değildi. Hoseok bir yandan yemek yerken fazla işinin kalmadığını bildiği Haneul'ün de yanına oturmasını ve sohbet etmesini istemişti. Haneul ne kadar eve gidip dinlenmek istese de birşey diyemedi çünkü bu evde onların dediği olurdu. Ödemeleri onlar tarafından gerçekleştiriliyordu.
'Lütfen bir an önce diğerleri gelsin ve Hoseok beni rahat bıraksın tanrım.' Diye geçirdi içinden Haneul yorgun haliyle birlikte. Saatlerdir oturup Hoseok'un dedikodularını dinlemek komik ve keyifliydi aslında, ama yorgunken daha da uyku getiren bir aktivitesi bu.
Tam o sırada kapı açılmış ve diğer üyeler eve girip kapıyı kapatmışlardı. Salona girdiklerinde Haneul gözlerini kapatmamak için zar zor tutuyordu kendini. Diğer üyeler salona girdiğinde Karşılıklı bir şekilde oturan Hoseok ve Haneul'e baktıklarında Jimin gözlerini ikilinin üstüne dikmişti. Hoseok başını onların olduğu yere çevirdiğinde gülümseyerek cevap verdi.
"Hoşgeldiniz çocuklar! Canım sıkılmıştı, bizde Haneul ile biraz sohbet ediyorduk. Hey Haneul, uyudun mu?"
Haneul isminin söylenmesiyle birlikte başını masadan kaldırıp gözlerle ona baktı.
"Ne? Ne oldu?"
Hoseok elini onun yüzünün önünde sallayıp konuştu gülerek.
"Nerdeyse uykuya dalıyordun. Neyin var senin?"
Haneul gözlerini ovup esneyerek cevap verdi.
"Gece pek uyuyamadım ve annem 05:30 gibi uyandırdı."
Jimin gözlerini ikiliden çekip marka paltosunu çıkarırken çıkan seslerle birlikte Haneul gerinirken arka tarafa bakmış ve diğerlerini görmesiyle birlikte ayağa kalkması bir olmuştu.
"Oh, üzgünüm geldiğinizi görmedim."
Gözlerini uyku sersemiyken açtığı için hemen hemen belliydi ne kadar yorgun göründüğü. Jimin kızın yüzüne baktı ama birşey demeden merdivenlere yöneldi ve kendi odasına yöneldi. Namjoon kıza bakıp konuştu ayakkabısını çıkarırken.
"Önemli değil. Artık eve gidebilirsin. Bugünlük akşam yemeğini biz kendimiz hazırlarız."
"Olmaz öyle şey, benim işim sizin işlerinizi halletmek."
Haneul ayağa kalkıp mutfağa gideceği sırada Taehyung kızın bileğinden tutmuş ve onu durdurmuştu. Haneul yerinde durup kolunu tutan kişinin yüzüne baktı anlamazca.
"Kendimiz cidden bugünlük hallederiz Haneul, gidebilirsin."
Haneul gözleriyle kolunu işaret ettiğinde Taehyung ne yaptığını anlayıp kızın kolunu serbest bıraktı ensesini kaşırken.
"Üzgünüm."
Haneul neler döndüğünü anlamasa bile dediklerimi yapıp montunu almış ve evden çıkmıştı. Tabi o sırada merdivenlerin basından Jimin'in onun gidişini ve Taehyung'un onun kolunu tutuşunu gördüğü bilmiyordu. Jimin diğerlerini görmezden gelip odasına girip kapısını kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbeat - Bts Next Door
FanfictionKeşke beni eskiden olduğu gibi hala sevsen... ~~~~~~ ~~~~~ ~~~~ ~~~ ~~ ~ _ Birbirinden haberi olmayan 2 arkadaş, kısa süreliğine onların yan apartmanına taşınan Bts....