mücadele edenler

273 11 5
                                    

Ali ve Enes Türkan'ın minicik odasına valizleri bırakmışlardı. Evde ortak kullanım alanında kimseyi görmemişlerdi. Herkes odasına çekilmişti. Ev airbnb'den olunca kalanlar sürekli değişecekti. Ev sahibinin ve Türkan'ın odasının dışında iki oda daha vardı.  Ali Enes'in mesajdaki tembihini hatırlayıp Türkan'ı çaldırdı ve doğru numarayı verdiğinden emin oldu. Çıkmadan önce Enes ev sahibiyle biraz ayaküstü konuştu. Adamın nasıl biri olduğunu anlamaya çalıştı. Evden çıkarken Türkçe vedalaştıkları halde Enes adamın duyacağı yükseklikte Almanca Türkan'a

'Biliyorsun çok yakında kalıyoruz. Telefon açtığın an beş dakikada buradayız. Telefonunu şarj etmeyi unutma senden yarım saatten fazla sürede mesaj gelmezse endişeleniyorum biliyorsun. Sonra niye hemen cevap vermeyince geldin deme bana.' dedi. 

Ali Enes'in ne yaptığını anlamıştı. 'Afferin aslanıma benim aklıma gelmedi bak ' diye düşündü. Enes'in aldığı küçük güvenlik önleminden Türkan tabii bir şey anlamamıştı. Hatta Aliyle konuştuğunu sanmıştı. İkisine de içten şekilde tekrar teşekkür etti ve uğurladı.

Odasına geçtiğinde hala burada olduğuna inanamıyordu. Camı açtı ve havayı soludu. O sırada Enes ve Ali abinin kafalarını kaldırıp cama baktıklarını gördü. Birbirlerine el salladılar. Kendi aralarında konuşarak arabaya bindiler. 

Türkan vücut dillerinden hararetle bir şey konuklarını anlamıştı ama üstünde fazla düşünmedi. Onları bir daha göreceğini de sanmıyordu.  Banyoyu kullanıp odasına geçtiğinde kapısının arkasındaki kilit onu daha da rahatlatmıştı. Nazikçe çevirip yatağına geçti. Çok yorgundu. Uykuya dalması uzun sürmedi.

Enes ve Ali- Araba

Enes: Abi yemin ediyorum bak vallah billah içim hiç rahat değil! 

Ali: Benim de oğlum benim de, sorma! Ama iyi akıl ettin ha orada öyle konuşmayı.

Enes: İyi yaptım da; ne beş dakikası. Bizim mahalle buraya nereden baksan yarım saat. O da köklersen gaza. Tövbe Allahım bir şey olsa.

Ali: Oğlum Allah korusun. bu kız nasıl cesaret etmiş de gelmiş buralara. ben sana diyeyim o hikayenin devamı da var. Kız, o kadarını anlattı. Yavşak dedesi sahip çıksa kıza buralarda ne işi olurdu ?  Ulan o senin kızının çocuğu be!

Enes: Abi ne hayatlar var değil mi? valla... Yaz mesaj yaz kıza

Ali: Ne yazayım delirme yeni çıktık

Enes: Uyudun mu yaz

Ali: Senin vereceğin akla sokayım abicim! üstünde ne var diye de sorayım mı? Kızı bize numara verdiğine pişman ederiz. Niyetimizi kötü sanabilir. Bir yarın olsun. Bacımın numarasını falan veririm. Kız belki ha deyince bizi arayamaz.

Enes: Abi yani benim numaramı kimseye vermiyoruz falan ama. Ben de iletişimde kalmak isterim Türkanla. Hatta dediğin gibi ablamlar ile falan tanıştırsam belki kızın bize diyemeyeceği bir şey olur.

Ali: Bilirsin hep seni tutarım. Abin dışında menajerlik muhabbetine ama ne diyeyim kız bana da güven verdi. Ama ne olur ne olmaz. Biraz bekleyelim yine de.

Enes: Valla benim de kızı gözüm tuttu ama tabii belli olmaz neler gördük bu işe başlayalı. Kız benden büyükmüş abi duydun mu?

Ali: He valla Enes ben de ona şaşırdım. 17-18 gösteriyor sanki. Gerçi konuşunca anlıyorsun olgun biri

Enes: Benim canımı şey de sıktı. Kız bu yılda dedemlerin göç ettiği gibi gurbete göç ediyor. Bize hep anlattıkları acıklı hikayeleri hala yaşayanlar var.

Ali: Evet benimkileri dinliyormuş gibi hissettim ben de. Buraya evlenip falan gelse hani dersin kocası var yanında. Hayat arkadaşı, dert ortağı. Yalnız başına zor... Allah yardımcısı olsun.

Enes ile Ali  sohbet ederken yolları bitti.  Enes uyumadan önce sahip olduklarına şükrederken Türkan'ı ve diğer mücadele edenleri düşündü. Şükrettiği şeylerden utanır gibi oldu. Enes elinden gelse sahibi olduğu her şeyi ihtiyacı olan herkesle paylaşırdı...

seninle, yeniden | Mero_428Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin