[] 1.[]

83 9 1
                                    


Soğuk bir depodayım. Çok loş bir ışık var. Çok önceden terk edilmiş gibi. Ayağa kalkacağım ama bacaklarımı hissetmiyorum ve başım, başım çok ağrıyor. Heryer o kadar kirli ki. Su sesleri geliyor. Sanki yere birşey damlıyor. Eğer su bulursam içebilirim. Ama hareket edemiyorum.

Sürünmeyi deneyeceğim belki biraz ilerleyebilirim. Biraz kolumu hareket ettirebilirsem...
Adım sesleri gelmeye başladı. Biri mi geliyor? Beni kurtarabilir yada tam tersi. Öldürebilir de.

Yavaşça gelmesini bekliyorum. Lanet olsun, deli gibi titriyorum. Adım sesleri yaklaşıyor. Karanlık bir silüet var. O, orada. Deponun giriş kısmından bana bakıyor. Yüzünü göremiyorum. Bana yavaşça yaklaşıyor. Bir adam. Siyah saçları ve kahverengi gözleri var. Boyu biraz uzun. Ve kokusu çok tanıdık, hemde çok. Onu tanıyor muyum?

Herneyse bu önemli değil. Onunla konuşmalıyım. Belki bana yardım edebilir. Kendimi biraz zorlayarak konuşmayı deneyeceğim.

"S-sen. Bana yardım et. Kıpırdayamıyorum."

Hala bana bakmaya devam ediyor. Neden hareket etmiyor?

"Baksana! Sana bana yardım et dedim. Duymuyor musun?"

Bana daha da yaklaştı. Elinde bir kart diğer elinde ise bıçak var. Umarım düşündüğüm şeyi yapmaz. Bıçağı yavaşça elinde döndürüyor ve:

"Alev Kandemir, öyle mi?"

"Ha? Neyden bahsediyors-"

Eliyle susmamı işaret etti.

"Hiç güzel olmadı bu."

Ne diyor bu? Çok korkuyorum. Ölmek istemiyorum. Şuan da olmaz.

Hayır hayır hayır.... Bıçağı boğazıma dayadı. Hafif baskı yapıyor. Kahkaha atmaya başladı. Kahkahası iyice şiddetlenirken "Alev" diyordu sürekli.

"Alev"

"Hayır, yapma!"

"Alev!"

"Hayır şimdi ölemem lütfen, lütfen!"

***

"Alev!"

Gözlerimi yavaşça araladı. Alper abim karşımda meraklı bakışlarla bana bakıyordu.

"Alev, iyi misin?"

"İyiyim, evet. Ben bir duşa gireyim çok terlemişim."

"Tamam ama çabuk ol. Babam bekliyor."

Alperen abim odadan çıkınca hızlıca duş aldım. Kıyafetlerimi giyinip odadan çıkarken saate baktım. 8:47. Geç kalacaktık.

Alper abim salonda beni bekliyordu.

"Hazırsan gidelim."

"Ateş abim nerede?"

"Babam bugün okula gitsin dedi."

Demek bu sefer iyi günündeydi. Babam bizi okula göndermeyi pek istemezdi. Çünkü hepimiz onun gibi profesyonel bir mafya olacaktık. Bunu istiyordu ve karşı çıkma hakkımız yoktu.

Hızlıca ayakkabılarımı giyip evden çıktık. Araba doğru ilerlerken telefonumdan babamın fedaisini aradım. Evet bir fedaisi vardı ve bizim onu görmemize, adını bilmemize bile hakkımız yoktu.

Telefonu 2. Çalışa açtı.

"Ne var?" O da babam gibiydi. Bize hiç acıması yoktu.

"Babama direkt görev yerine geçeceğimizi söyle." deyip kapattım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 30, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

<|Beni Buradan Kurtar|  []busber[]>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin