Yemek/2

88 4 0
                                    

Multimedya'da Asel'in kıyafeti ve Aybars'ın kıyafeti var.
---
İş yerinden eve geldiğimde kendimi salonun koltuklarına bıraktım. Cansem'e sesledim fakat cevap gelmeyince evde olmadığını fark ettim. Telefonuma uzanıp her zaman yemek söylediğim yerin numarasını aradım. Yemek yapacak ne halim ne de becerim vardı. Telefonda istediğim yiyecekleri sıralayıp telefonu kapattım. Üzerimi değiştirmeyip salonda uzanırken biraz kestirdim kapının sesiyle irkilip ayağı kalktım. Kapıdan yiyecekleri alıp mutfağa geçtim. Üzerimdeki dar kot rahatsızlığını artırınca odama gidip pijamalarımı giydim. Yatağın üzerindeki telefonuma uzanıp Cansem'i aradım.
"Nerdesin?"diye konuşmaya başladığımda diğer elimlede yemek poşetini açmaya çalışıyordum.
"Dışarıdayım eve mi geldin?"
"Evdeyim ve dışarıda olduğunun farkındayım canım kız kardeşim nerede olduğunu soruyorum."
"Yine ters tarafından mı kalktın?Arkadaşlarla üniversiteden çıktık, kahve içmeye gidiyoruz." İstanbula geldiğinden beri sevgilisi olduğunu biliyordum.Tabi o anlatmamıştı kendim anlamıştım.
"Sevgilinle misin?"
"Ne?"
"Cansem sevgilin olduğunu anlayabilecek kadar zekiyim ve sana soru sordum."Kendimi annem gibi hissettiğim saniyeler içerisindeydim.
"Aslında evet ama yanımızda arkadaşlarımızda var."
Cansem tek dışarı çıktığında rahatsız oluyordum doğal olarakta açıklama yapamıyordum.Yanında arkadaşlarının olduğunu öğrenince rahatlamıştım.Arkadaşlarının arasında Eylül -Eskişehir'den Cansem'in arkadaşı- olduğu için biraz rahattım.
"Gelirken bana kahve alır mısın?"
"Tamam abla"
Telefonu kapatıp yemeğimi yemeye başladım.Televizyonda kanalları bakarken moda programında durdum.Telefonuma gelen mesajla elimi silip telefonumu açtım.

--
Erdem: Akşam seni almamı ister misin?
Asel:Neden?
Erdem: Yemek olayından haberin olmadığını söyleme.
Asel:Haberim yok!
Erdem: Benim hatam söylemeyi unutmuşum. Haberin vardır diye düşündüm. Yeni müdürümüz için şirket yemek ve eğlence düşünmüş 8'e kadar hazır ol ben alırım seni.
Asel:2 saat içinde hazırlanırım ama bugün evimde oturup film izlemek varken neden o meymenetsiz adamın yüzünü tekrar görmek zorundayım stajyer olarak gitmesek kimin umurunda olur ki?
Erdem: Stajyerlerin bu davete gelmesi için bazı arkadaşlarla konuşmam seni rahatsız etmez umarım :) cidden ısrarcı bir şekilde konuştum ve ikna edebildim gelmeme gibi lüksün yok. Gerçekten özel bir davet zaten yemekten sonra şirketle bir alakamız olmaz klüpde eğleniriz. Hazırlan çabuk!
Asel: Sen gerçekten belasın ama seni kıramıyorum. Emrivakilerden nefret ediyorum. Umarım gece güzel geçer de başının etini yemem.
Erdem: Eğleniriz merak etme ;)
--
Emrivakilerden nefret ettiğim bir gerçekti ama Erdem'i yalnız bırakmamak adına gidecektim. O adamın iş yerine gelmesini kutlamak yerine oturup yas tutmamız gerekirdi. Gerçi genç ve yakışıklı bir adamdı şirketteki kadınların çoğunun gözdesi bile olmuştur. Odama girdiğimde dolabımın kapaklarından açıp içine göz attım kesinlikle işe yarar bir elbise yoktu tayt, kot pantolon ve birkaç etek sıkıntıyla dolabın kapaklarını kapattım. Bu sırada zil sesini duyup kapıya yöneldim. Kapıyı açıp Cansem'in elindeki kahvemi alıp kapıyı kapattım.
"Cansem elbiselerinden bir tanesini ödünç alabilir miyim?" Bedenimiz nerdeyse aynıydı ben Cansem'den 2-3 kilo fazlaydım, gerçi tarzlarımız farklıydı ama elbiselerine şuan ihtiyacım vardı.
"Tabi nereye gidiyorsun?"
"İş ile ilgili yemek sende gel istersen tek kalma evde."
"Fazla yorgunum, gel kıyafetlerimi bakalım." Odasına geçip elbiselerine baktığımda fazla açık renk elbiseleri olduğunu fark ettim.
"Cidden mor, pembe ,beyaz ve sarı hariç başka tonlarda elbisen yok mu ?"diye sitem ettim.
"Yaşım gereği cıvıl cıvıl olmayı seviyorum."Dolabını biraz daha karıştırınca kırmızı bir elbise gördüm ve aldım.
"Bunu beğendim. "deyip banyoya geçtim elbise üstüme tam oturmuştu hatta biraz dardı. Saçlarımı açıp biraz şekillendirip açık bıraktım. Banyodan çıkıp saate baktığımda 8'e geldiğini gördüm.
"Vay gerçekten güzel olmuşsun."
"Teşekkür ederim ben gidiyorum anahtarımı alıyorum beni beklemene gerek yok kapıyı da kitle." diye söylenirken biryandan da ayakkabılarımı giyiyordum.
"Tamam anne."diyip kıkırdadığında Canseme gülüp ayakkabılarımı giydim.
Kapıdan çıktığımda el sallayıp asansöre yöneldim. Erdem aramaya başlayınca geldiğini anlayıp telefonu kapattım.Erdem'in arabasına yönelip kapıyı açtım içeri girdiğimde ilk iş olarak emniyet kemerimi bağlayıp Erdem'e yöneldim.
''Gözlerim kamaştı bu ne şıklık böyle?'' diyerek iltifat ettiğinde bende onu süzdüm siyah sade bir takım elbisesi kırmızı kravatı vardı. Ah sanki özenle hazırlanan bir çift gibi olmuştuk.
''Sende çok şıksın kravatın rengi gayet hoş.'' diye kıkırdadığım da dönüp bana baktı
''Evet, çok uyumluyuz canım. ''diye dalga geçip arabayı çalıştırdığı gibi yola koyulduk.
Yaklaşık yarım saattir yolda pek konuşmamıştık. Gideceğimiz yer hakkında birkaç soru sormuştum. Araba yavaşlayınca emniyet kemerimi çözüp arabadan indim. Erdeme yönelince anahtarı valeye verip yanıma geldi.Kapıdan geçerken otelin gayet lüks olduğunu farkettim.İçeri girdiğimizde Erdem görevliyle konuşup yanıma geldi galiba masamızı öğrenmişti. Masaya geçip oturduk. Masanın iki kişilik olması beni rahatlatmıştı çünkü ortama göz attığımda fazla tanıdığımın olmadığını fark ettim tanımadığım insanlarla da aynı masada yemek yemekten pek hoşlanmazdım. ''Güzel bir yer dimi?'' Erdemin sorduğu soruyla kafamı masadan kaldırıp yüzüne baktım
''Evet beğendim.''
''Cansem neden gelmedi?''
''Yorgunmuş gezmiş bugün.'' diye cevapladığımda, telefonuma gelen mesaja baktım.
---
Cansem: Kravat rengi nasıl? :))
Asel: Erdemden mi bahsediyorsun? Nerden biliyorsun????
Cansem: Belki uyumlu olmanız için birkaç ipucu vermiş olabilirim.
Asel: Uyumlu olmamıza gerek yok iş yemeğindeyiz umarım bu aptal uyum düşüncenden Erdemi zorlamamışsındır cidden bu aralar benden gizli bir şey mi kullanıyorsun.
Cansem: Zorlamadım!! Senden gizli bir şey kullanmak kulağa gizemli geliyor ama henüz öyle bir şey yok hadi sen eğlencene bak uykum geldi :)
Asel: Defoll
----
Kafamı kaldırdığımda Erdemin de telefonla uğraştığını gördüm. Bardağımdaki suyu içtiğimde Erdem'de telefonunu bırakıp beklemeye başladı.
''Kiminle mesajlaşıyorsun?'' diye sordu gülerek
''Yandaşınla bende diyorum ne alaka kırmızı kravat ?''
'' İşte işin esprisi.''diyip gülmeye başladı.

Aybars'dan

Şirketin düzenlediği gereksiz yemeğe gitmek istemediğim aşikardı fakat Korhan o kızında orda olduğunu söyleyince gitmem gerektirdiğini hissettim. Pazartesiye kadar beklemek yerine bugün görmemde tanışmam daha mantıklıydı. Arabadan inip Korhanla içeri girdiğimizde birkaç kişiyle merhabalaşmıştım bile bu kadar kişiyle tek tek selamlaşmak yerine konuşma yapmam gerektiğini anladım elime tutuşturulan mikrondan konuşmaya başladım.
''Öncelikle merhaba ben Aybars Ural şirketin yeni müdürüyüm şirketin düzenlediği bu organizasyon için teşekkür ederim.Şirketimiz için elimden gelenin en iyisini yapacağıma eminim.Eğlenmenize bakın."
Konuşmamı kısa kesip Korhan'a doğru ilerlediğimde kızı aradığını anladım.Tek tek bütün masaları gözden geçiriyordu.
"Hangisi?"diye sorduğumda telefonundaki resme bakıp başını kaldırdı sonra masaya yeniden baktı.Telefonunu kapatıp cebine koyduktan bana döndü.
"Şurada kırmızı elbiseli olan."diye tarif ettiğinde arkama bakmadan Korhan'a
"Anneannem bugün evdeki kıza izin vermiş evde tek kalmasın yanına git."
"Tamam abi."Korhan'ın kapıdan çıktığını görünce arkama dönüp kırmızı elbiseli kızı aradım.Gözlerim iki kişilik masada durduğunda geçen gün gördüğüm çocuğu gördüm.Gülerek karşısındaki kıza bir şey anlatıyordu,kız tebessüm ediyordu.Geçen gün gördüğüm aptal kız ve yanındaki çocuk. Evet bir tek çocuklarla uğraşmadığım kalmıştı. Kafamı ellerimizin arasına alıp şakaklarımı ovaladıktan sonra oflayarak masalarına doğru ilerlemeye başladım. Oyun başlatmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Büyük Aşk Büyük İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin