Sabah uyanmaya çalışırken en azından bugünün diğer Günlerden farklı geçmesini istiyordum. Neden bilmiyordum ama artık bu hayatta değişik Şeyler, aksiyonu Şeyler istiyordum. Formamı giydim üzerine deri ceketimi aldım bugün hava biraz kapalıydı aynı benim içim gibi... Aşağıya indiğimde o kadın ve adam mutlu bir aile tablosu oluşturmuş beni bekliyorlardı. Ben de dünden meraklıydım ya hemen koşup masaya oturmak istiyordum. Böyle Saçma bir şeyi yapmamı nasıl bekleyebilirler. Kafayı mı yemiş bunlar? Arkamdan bağırmalarına rağmen çantamı sırtıma takıp evden Koşarak çıktım. Bugün bira z mutlu olayım dedim sadece yaa ne günah işledim de beni böyle cezalandırıyorsun... Yine Koşarak otobüse bindim ve her gün oturduğum yere oturdum. Kulaklığımı takıp yolun bitmesini bekledim.
Sonunda geldik okula. Yine bu cehenneme... Ben okulun Bahçesinden sınıfıma doğru ilerlerken arkamdan serseri tayfasının konuştuklarını duydum. Başka zaman olsa ağızlarının payını verirdim de bugün öyle bir şey yapmak gelmedi içimden. Sınıfa girdim hoca girmiş umursamazca tam yerime oturacakken arkamdan seslendi:
-Bize bir açıklama yapmayacak mısın?
-Bir açıklamamı yapmam gerekiyor sınıfıma girmek için, dedim. Gerçekten sabah sabah insanların sinirleriyle oynuyorlar yaa... Ben bundan bi cevap beklerken aksine beni şaşırttı ve
-Iyi hadi geç yerine, dedi.
Buna ben bile şaşırdım yani ne biliyim o kadar umursamamazlık Yaptım tersledim bu sadece iyi geç yerine mi diyebilmişti. Neyse ya bana mı kalmış onun cevabı. Geçtim yerime gömdüm Kafamı sıraya dersin bitmesini bekledim. O arada sınıftakilerin, birisi hakkında konuştuklarını duydum. Herkes şöyle diyordu:
- Çok yakışıklıymış
- Çok serseri bir tipi varmış
- Çok sırlı bir çocukmuş kimse hakkında bir şey bilmezmiş
Merak ettim şu anda kim acaba o? Aynı bana benziyor çok sırlı bir çocuk. Ben bu meraklar içerisindeyken zil çaldı. Bütün gün böyle geçti. Ahhhh bide bugün okuldan sonra 2 saatte kurs vardı yhaa. Hiç çekemicem ama hoca insanın burnundan kıl aldırmıyor. Kalmak zorundaydık. Okul bitti. Benim okulda tek bir tane arkadaşım vardır. Onla da zaten çok takılmayız ama takıldık mı da çok pis takılırız. İşte bu arkadaşım kurs için üzerini değiştirmeye gitti. Bende o arada okulun arkasına doğru gitmeye başladım. Geziyordum Öylece. Okulun arkasındaki banklardan birinde bir çocuk oturuyordu. Çok sırlı gözüküyordu. Merak ettim ve biraz yakınlaştım. Bu galiba bugün bizim sınıftakilerin bahsettiği çocuk... Çünkü o karakterlere çok uyuyor. Biraz meraklı bir insanımdır. Gittim çocuğun karşısındaki banka oturdum. Hiç bir tepki vermedi. O bir şey demezse konuşmazdım. Gerçi söylesede konuşmayacaktım. O zaman neden oturdum değil mi? Öylesine oturdum. On dakika boyunca sadece birbirimize baktık. Ben Gözlerimi kaçırsamda o hiç çekmedi Gözlerini üzerimden. Sıkıcı olmuştu. Tam kalkacağım anda:
- Adın ne? diye çok çekici bir ses tonuyla sordu.
- Boşver. Dedim salağım değil mi ben? Olsun ya Konuşmak istemiyorum ve adımı öğrenmesini de istemiyorum. Ayağa Kalktım ve ordan uzaklaştım son kez arkama baktığımda hala bana bakıyordu. Arkadaşım gelmişti Olanları ona anlattım. Çok heyecanlandı. Sanki ne vardı ki bunda bu kadar büyütecek. Kursa kaldım ve 2 saat sonra eve döndüm. Güzel bir duş Alıp yatağıma girdim ve ne kadar yorulmuşsam artık bugün hemen uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişneli Meyve Suyu
Teen FictionHayatınızda görebileceğiniz en sıkıcı hayatın tek bir kişinin girmesiyle değişmesi...