HER ŞEYİMİ BİLİYOR

17 0 0
                                    

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Daha 3-4 gün konuştuğum çocukla 1 hafta aynı evde, yalnız başıma nasıl kalacaktım. Bu çocuk neyin kafasını yaşıyordu. Böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceğimi bilmesi gerekirdi. Ama bir dakika...
Doktor 1 hafta asla yalnız kalmayacağımı söyledi ve 1 hafta ev boş. Sorun şu ki benimle 1 hafta aynı evde kalmak isteyecek hiçbir arkadaşım da yok. O zaman ben şimdi 1 hafta bir METEORLA aynı evde mi kalacağım. "Saçma saçma konuşma Masal. Meteor filan... Yedin çocuğu" dedi kutsal iç ses.
Demir gözlerimin içine bir cevap bekler gibi bakıyordu. Pat diye böyle bir teklifte bulunduğu için bir cezayı hak etti ve kolumdaki alçıyla kafasına bir tane geçirdim.

-Ahh! Nabıyosun Masal. Kendinde misin? Ya kolun acısaydı.
Dedi.

Manyak bu çocuk yeminle manyak. Kafasına alçı yedi hala kolumun acıyıp acımadığına takılıyor. Yalnız kafasıda kendi gibi taş maşallah!

-Pat diye böyle bir teklifte bulunulur mu?
Dedim.

-Ne yani pat diye söyledim diye mi?
Peki, Masal bir hafta seninle kalabilir miyiiiiim? mi deseydim.
Dedi.

Allah'ım sana geliyorum. O nasıl bir kalabilir miyim demektir lan insafsız. Ağzını yerim senin. "Masall bu aralar iyice yedin kafayı yeminle yedin bak en yakindaki camdan git atla yedin çocuğu" kutsal ses bu sefer haklıydı lan.

-Iyy Demir iğrençsin. Duzgun konuş benimle be.
Dedim.

Yalnız ben Demir'e iğrenç dedim çok büyük gunaha girdim yeminle.

-Neyse ne Masal. Evde kimse olmadıgına gore ve 1 hafta yalnız kalamayacağına göre ev adresini verde gidelim hadi.
Dedi.

Çocuk, insan bana bir sorar dimi ben gelmek istiyor muyum, istemiyor muyum. Neyse ne ya boşver aslında bu 1 hafta Demir'e her türlü işkenceyi yapmak için çok uygun bir zaman. Bu kırık kolumla bana karşı çıkamayacağına göre kölem gibi davranırım. Hahaha kötülük.
Hadi Masal oyun başlasın.

-Tamam, gidelim hadi.
Dedim.

En yapmacık gülümsememle. Biraz şaşırdi karsı çıkacagımı düşünüyordu herhalde. Demir Bey ben böyle bir uyuzluğu kaçırırmiyım.

-Hadi ben taksi çağırdım kapida bizi bekliyor.
Dedi

Ve elini belime attıktan sonra arkamdan ittirmeye başladı. Ya bu çocuk bazen cok salak oluyor. Sanki ayağımı kırdım. Alt tarafı kolumu kırdım ya... kendimi ondan cekmeye calistim ama ben boyle yapinca daha cok sıktı belimdeki elini. Yuzumu ona cevirdim ve yuzunde halinden baya memnun olmus bir ifade vardı. Bu haline sinirlenerek kaslarimi cattim ve elini umursamadan yurumeye devam ettim. Kolumda inceden bir agri basliyordu. Hastaneden ciktik. Soguk ruzgar birden yuzume vurunca titredim. Demir bunu farketmis olacakki diger kolunu da onumden omzumu atti. Bende usudugumden kolumu onun beline sardim. Taksi kapida bekliyordu taksiye kadar boyle yuruduk ve Demir bana kapiyi acti. Bindim o da hemen yanima oturdu ve kolunu omzuma atarak beni kendine cekti. Taksiciye isiticiyi acmasini soyledi. Bende adresi verdim. Demir'e daha cok sarilarak kendimi onun kollarina biraktim. Yarim saat sonra uyandigimda evime yaklasmis oldugumuzu gordum.
Evin onune geldigimizde taksiciye arabayi durdurmasini soyledim. Demir parayi uzatip taksiden indi ve arkasindan bende indim. Evin kapisina geldigimizde cantami okulda dustugum yerde unuttugumu farkettim. Anahtarimda onun icindeydi. Demir'e dönup:

-Cantam okulda dustugum yerde kaldi ve anahtarimda icindeydi.
Dedim.

Ne yapacagini bilmez gibi yuzume baktiktan sonra:

-Cok usumezsen eger hemen okula gidip geleyim cantani alirim olur mu?
Dedi.

En fazla yarim saate donerdi aslinda. Ama hava biraz soguktu. Ustundeki cekete baktim beni sicak tutar gibiydi ama o okula gidene kadar donardi. Ceketine baktigimi farketmis olacakki bir hamlede ceketi cikarip bana giydirdi ve merdivenlere oturttu. Ben daha cok ceketine sarilarak basimla onayladim gitmesini.

-Yarim saat sonra donerim sakin burdan kalkma.
Dedi.

-Tamam bekliyorum.
Dedim.

Ve kosarak okula dogru gitti.

*Yarım saat sonra*

Ben burada biraz daha kalirsam donacaktim tam gozlerimi kapatip uykuya dalacakken Demir'in sesini duydum. Gelmisti sonunda. Ayaga kalktim ve cantami elinden aldim. Icinden anahtarimi bulup ona verdim. Sonucta sol elimle acamazdim kapiyi. Anahtari alirken gulumsedi ve kapiyi acti. Eve bir baktiktan sonra salondaki ikili koltuga yayildi. Bende yanina gecip oturdum ve ceketini ona uzattim.

-Sende kalabilir beni ozledikce sarilirsin ona.
Dedi ve muzipce guldu.

Hih cok komik. Sinirlenip ceketi yuzune attim ve ayaga kalkip merdivenlere yoneldim odama cikip uzerimi degistirmem gerekiyordu. O da kalkti ve arkamdan gelmeye basladi.

-Sinirlenince cok tatli oluyorsun biraz sinirlendirsem mi seni acaba.
Dedi. Arkamdan gelirken.

Hic cevap vermeden merdivenlerden yukari ciktim. Odamin kapisina geldigimde arkami donup:

-Odama girmeyeceksin herhalde.
Dedim.

-Tabi ki girecegim bir hafta seninleyiz bu oda lazim olur bakarsin.
Dedi ve pic smayl yapti.

Tabi ben dedigini sonradan anladigim icin gozlerim fal tasi gibi acilmisti. Alcimla kafasina vurup onu ittirmeye basladim:

-Cik bu evden istemiyorum senle kalmak pis sapik.
Dedim.

Bu sapik lafi iki oldu hadi hayirlisi.

-Tamam ya sakaydi kızma, ya da kız ya cok tatlisinnn!!
Dedi.

Onunla ugrasmayi birakip odama girdim. Pesimden geldi ve odayi gozleriyle taramaya basladi. Odam cogunlukla mavi ve siyah renklerindeydi. Babam olmeden en sevdigim renk pembeydi... her seyim pembeydi ama babam oldukten sonra her seyimi degistirmeye karar verdigimden odamin dekorunu da degistirmistim. Demir odayi taramayi birakip soze basladi:

-Eskiden her seyin pembeydi odanin dekorunu baya degistirmissin.
Dedi.

Ve ben saskinliktan kucuk dilimi yutacak duruma geldim. Bu cocuk benimle ilgili HERSEYI biliyor...

Vişneli Meyve SuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin