Vişneli Meyve Suyu

Sıkıcı Hayat Part 3

Eve geldim ve o iğrenç kadının yüzünü görmek zorunda kaldım yine. Anlamış olmalısınız ki o kadın annem denilen kişi. Neden bölyle bir pislik olduğunu açıklayayım mı? Benim hayatta tek sevdiğim en sevdiğim kişi olan babam öldükten sonra daha 10 gün bile olmadan başka bi adamı eve getirmişti bizim eve yaa bizim eve babamın orda ne kadar çok anısı vardı. Ne kadar erkek meraklısı olduğunu anlamıştım o gün daha 10 gün oldu ya bu kadar acımasız bi insan olabileceğini hiç düşünmezdim annemin... Neyse yine kapının önünde mal gibi dikilip o kadının yüzüne bakıyordum biran önce reşit olup bu evden kaçmak istiyordum. Ama daha çok vardı. Koskoca 1 sene... Evet o kadar uzun bir zaman olmayabilir ama sizde böyle pislik bir kadınla aynı evde yaşasaydınız bide üvey bir babayla hiç de kısa bir süre gibi gelmezdi gözünüze. Olsun babam ölmeden önce tek isteği vardı benden her zaman onu yerine getirmeye çalışırım bu yüzden ya bu kadına katlanıyorum. Babam ölmeden önce bir tek şunu söyledi bana: Kızım bu hayatta seni üzmelerine asla izin verme ve her zaman mutlu ol. Bu dileği yerine getirmek benim için biraz zor olsa da yapabiliyordum. Sonunda odama çıktım ve bir tek benim oturabildiğim pufuma oturdum. Daha üstümü bile değiştirmemiştim. Orada saatlerce oturdum. Sadece düşündüm,düşündüm,düşündüm ve yine düşündüm... Neyi mi düşündüm? İnanın onu bende bilmiyorum. Düşünme gereği duydum kendimde. Kalkıp pijamalarımı giyip yatağa girdim ve çok hüzünlü bir aşk filmi açtım ve onu izlemeye başladım. Film gittikçe duygusallaşıyordu. Salya sümük ağlıyordum. Sonunda film bitti ve kendime küfürler yağdırdım zaten mutlu olamıyorum bir de nasıl filmler izliyorum diye. Artık uyumak istiyordum ve yıllarca uyanmak istemiyordum. Ben bu düşüncelerden kurtulmaya çalışırken uykunun beni hapsetmesine izin vermişim...