sekiz: changbin

390 86 124
                                    

viii,

diplerde boğulan kızın son çırpınışları

Tarih: 30 Haziran, 2020

Saat: 01.27

Mekan: Blue Night Club

Şüpheli: Seo Changbin

Sorgulayan Kişi: Lim Nayeon

"Hoş geldin Changbin."

Loş sorgu odasının bu seferki misafiri Seo Changbin olmuştu ve şaşırtıcı bir şekilde diğer şüphelilere göre insanı geren bir rahatlığı vardı. Bu fazla rahatlık genç kadını oldukça kıllandırmıştı, çocuğun erkek arkadaşı aynı koltukta hıçkıra hıçkıra ağlarken kendisi burada hiçbir şey olmamış gibi oturabiliyordu.

Üstünde beyaz bir gömlek vardı, gömleğin kollarını dirseklerine kadar sıvamıştı. Taktığı siyah kravatını bozmuştu. Bozulmuş kravatı bir nebze de olsa rahat olmadığını gösteriyordu kadına göre ama her an düşünceleri değişebilirdi. Altında ise siyah kumaş bir pantolon vardı. Koyu kahverengi saçları ise alnına dökülüyordu.

"Merhaba Bayan Lim."

Genç çocuk karşısındaki ses kayıt cihazını çalıştıran kadına gülümseyerek konuşmaya başladığında, Nayeon saatlerdir ağlayan suratlar ve şişmiş gözler gördüğü için oldukça şaşkındı.

Seo Changbin oldukça mutluydu ve bu yüzünden okunuyordu. Belki de kravatını sadece "Rahat görünmüyorum." imajı vermek için çıkarmıştı.

Kadın da çocuğa tebessüm edip "Diğerlerine göre oldukça rahatsın Changbin." dedi, ağlayan bir yüz görmek her ne kadar onun için daha zor olsa da sinir olmuştu çocuğa. İnsan aralarında bir katilin olduğunu bile bile nasıl bu kadar rahat olabilirdi?

Yoksa katil, Seo Changbin miydi?

Changbin kafasını salladı komisere, "Rahatım, çünkü olaylarla bir ilgim ve bilgim yok. Fakat arkadaşlarımın var gibi görünüyor, değil mi?" deyip oturduğu deri koltuğa yaslandı ve kollarını göğsünde bağladı.

Hayır, olaylarla en çok bağlantısı olan kişi Seo Changbin'di ve bu oldukça belliydi.

Ya da, bunu kadını yanıltmak için mi yapıyordu? Yoksa Seo Changbin birini korumak için dikkatleri üzerine mi çekiyordu?

Lim Nayeon'un kafası iyice karışırken, çocuğun bu ukala tavrıyla kaşları kalkmış ve diliyle yanağını şişirip yavaşça kafasını sallamıştı. "Oysaki erkek arkadaşın sana göre burada bulunmaktan oldukça rahatsızdı, garipsedim doğrusu."

Changbin'in erkek arkadaşının adı geçince yüzündeki alaylı gülümseme donmuş, aynı zamanda birkaç saniye duraksamıştı. Daha sonra "Felix duygusaldır, ne olursa olsun Minho'ya bir şey olmasını istemezdi." dediğinde komiser Lim "Sen olmasını isterdin sanırsam, çünkü yanı başınızda bir katil olmasına rağmen oldukça sakinsin." demişti.

Çocuk bir şey demedi Nayeon'un söylediğiyle, sustu. Susması, şüpheleri daha çok üstüne çekiyordu ve genç kadın içten içe "Belki de katili bulmuşuzdur." diye seviniyordu.

Ama sevinmek için çok geç değil miydi?

Ya da çok erken?

"Her neyse, kendini tanıtır mısın bana biraz?"

Komiser kadın zafer gülümsemesiyle çocuğa bakarken, Changbin kafasını sallayıp "Tabi." dedi ve oturduğu sandalyede doğruldu. Pembe dudaklarını ıslatıp, "Ben Seo Changbin." diyerek başladı konuşmasına.

Who Killed Lee Minho? • skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin