Episode 6: I never do done! I never far away of you!

159 10 5
                                    

"Hayır Elliot, bu çok yanlış. Yavaş ve incitmeden, çok çabuk kırılabileceğini göz önünde bulundur."

"Pekala, böyle mi?"

"Başardın Elliot! İşte, sonunda yaptın! Sen harikasın!"

Elliot kahkahalar atarak hızla yanıma koşup kollarını bedenime sardı ve havaya kaldırıp etrafında döndürdü. Ona söz verdiğim gibi yardımcı oluyordum, bir takım benzetmelerle...

Her geçen daha iyiye gidiyordu. İnsanları terslemiyor, kimseyi incitmiyordu. Kimse üzülmesin diye elinden ne geliyorsa yapıyordu. Tam bir ay geçmişti üstünden. Bir ay önce sabaha karşı yarı bir şekilde çıkmıştım ceza odasından. Kalbim bin parçaya ayrılmıştı. Beni incitmekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Fakat söz konusu Harry ise, ona olan aşkım dağları paramparça edebilecek güçlükteydi ve bu güce hiçbir şekilde karşı koyup ona kızgın olamıyordum. O gerçek anlamda anlaşılması zor biriydi. Farklı bir ruh haline sahipti. Aniden değişik bir kimliğe bürünebiliyor, gülerken küçük bir çocuk gibi görünürken, yarım dakika sonra karşı çıkılmaz tehlikede biri olabiliyordu. İnsanları üzüp onlara zarar veriyordu. Bunun böyle olmasının nedeni ne, geçmişte ne yaşadın bilmiyorum ama insanlar yaşadıkları şeyler yüzünden farklılık kazanır. Geçmişinde yaşadı, gördüyse onu yapardı. Muhtemelen onun geçmişi karanlıktı. Fakat her şeye rağmen yine üzülüyor, ağlıyordu. Güçlü gibi görünse de aslında en ufak bir hatasında ağlayabilecek kadar güçsüzdü. Bu yanını belkide sadece ben görmüşümdür, kim bilir...

"Sence Amanda? Gitmeli miyiz, eğlenceli olabilir."

Anlamadığımı belirtmek isteyerek kaşım havaya kaldırırken başta Elliot olmak üzere çocukların hepsi kısa bir kahkaha atmıştı, bu da muhtemelen verdiğim tepkimeydi.

"Ne?"

"Parti diyorum Amanda, gidelim mi?"

"Çok isterdim Elliot fakat evde bir moron gibi oturmak ve film-pijama ikilisi yapmak kulağa daha cazip geliyor."

Masada beraberimizde oturanlardan kısa bir hayal kırıklığına belli eden sesler yükselirken Elliot kabul etmen için en sevimli haline büründü. Gülümseyip kabul etmeden önce birkaç soru sormaya başladım.

"Kimin partisi ve nerde?"

"Parti sahibinin evinde, partinin kime ait olduğunu henüz bilmiyorum ama tüm okul gideceğine göre oldukça eğlenceli olacağı kesin."

"Ah pekala. Sanırım bir seferlikten zarar gelmez. Her neyse çocuklar, şimdi gitmeliyim. Elliot akşam beni alır mısın?"

"Zevkle prenses."

Masadan kalkıp cebimdeki telefonu çıkardım. Parmağımı ekrandaki Ellie yazısına dokundurup mesaj yazdım.
'Akşam parti var Ell ve sorun şu ki benim giyecek herhangi bi kıyafetim yok. Eve gidiyorum süper kahramanım, pelerinini tak ve evime . xX -A 

Telefonu cebime geri tıkıştırıp okuldan eve gitmek üzere ayrıldım. Nasıl olsa bugün dersler boştu. Eve geldiğimde kapıda Ellie ile karşılaştım. Gülümseyerek sarılırken kapıda daha fazla oyalanmamamızı beyan edip hızla odama ilerledikçe. Sohbet eşliğinde dolabıma göz gezdirirken Ellie sırt çantasından dört tane elbise çıkardı.

"Pekala Amanda, seç hadi. Hangisini giymek istersin?"

"Tanrım Ell, sen ne giyeceksin peki?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UnblemishedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin