"Sen ne zaman öğrendin?" diye soruyorsun Lily Evans'a.
"Birkaç ay önce öğrendim" diyor. "Dördü yemekten sonra ortak salondan çıktı. Bende ders çalışıyordum o sırada. Saat gece yarısını geçti hala gelmediler. Merak ettim bende haliyle. Koca gece onları bekledim. Şafağa doğru geldiler. Biraz zorlayınca söylediler herşeyi"
Dersin Sihirli hayvanların bakımı. Bahçeye çıkıyorsunuz. Dersten sonra beşiniz Kara Göl'ün kenarına oturuyorsunuz. Doğrusu Lily oturmak istemediği için oturduğun yerden kalkıp onunla bir ağacın altına oturuyorsun.
"Neden oturmak istemedin?" diye soruyorsun.
"Potter ile oturmak istemiyorum"
Cevabını bildiğin halde "neden" diye soruyorsun.
"Potter durmadan bana çıkma teklif ediyor"
"Ee?"
"Ne ee'si?"
"Seni sevmesini istemiyor musun?"
"Yani şey- öf bırak şimdi bunu. Remus'tan hoşlanıyorsun değil mi?"
Kızarıyorsun ve sırıtıyorsun. "Evet ondan çok hoşlanıyorum"
Kafanı dizine gömüyorsun. Lily saçını okşuyor.
Tüm derslerin bitince hastane kanadına çıkıyorsun. Remus'un uyuduğunu fark ediyorsun. Yanındaki sandalyeye oturup Remus'un yanağını okşuyorsun.
"Senden çok hoşlanıyorum" diye fısıldıyorsun. Remus kafasını çeviriyor ve elini öpüyor.
"Sen uyumuyor muydun?" diye soruyorsun kırmızı bir şekilde. Remus'un yüzünü bir gülümseme alıyor. "Bende senden hoşlanıyorum"
Yüzünü kocaman bir gülümseme alıyor. "S-sende benden-"
Remus kafa sallıyor ve dudaklarını Remus'un dudaklarına yapıştırıyorsun. Daha önce hiç öpüşmedin, ilk öpücüğün Remus'tan. Dudaklarını çok yumuşak. Onu öperken kokusunu içine çekiyorsun. Birkaç saniye sonra kafanı geri çekiyorsun. Birbirinize bakıp kıkırdıyorsunuz.
"Huhuu! Merlin!" diyor kapının oradan Sirius Black.
"Sirius sussana!" diye uyarıyor onu Lily. Sen ve Remus kapıya bakınca dördünün sizi izlediğini görüyorsun.
"Bi ben öpüşemedim zaten yanımdaki inatçı sağ olsun"
"Kes sesini Potter!"
"Bende hiç öpüşmedim" diyor Peter. Üçü ona bakınca susuyor.
Birkaç gün Remus revirde kalıyor. Her gün bıkmadan revire gidip Remus'a bakıyorsun.
"Küçük hastamız nasılmış bugün?"
"Ağrım var"
"Ağrın mı var?" diyorsun tereddütle.
"Hıhı evet, dudaklarım ağrıyor. Belki öpsen geçer"
Sırıtıyorsun. Remus'un dudaklarına bir öpücük konduruyorsun.
"Geçmedi" diyor. Kıkırdayıp onu öpmeye başlıyorsun. Saçını okşuyor.
"Merlin!" diye araya giriyor Madam Pomfrey. "Ayrılın hemen!"
Remus'u öpmeyi bırakıyorsun. İkinizde kızarıyorsunuz.
"Hiç saygı kalmamış bu çocuklarda" deyip gidiyor Madam Pomfrey.
O gidince kıkırdayıp tekrar öpüşmeye başlıyorsunuz.
"Ben ne dedim az önce?"
Madam Pomfrey'nin geri gelmiş olduğunu görüyorsun.
"Ziyaret saati bitti" deyip seni kovuyor. Remus'a bakıp sırıtıyorsun ve odadan çıkıyorsun. Kendi binanın ortak salonuna doğru yola koyuluyorsun.
🍫
