"Ne yani Suna her arkadaşını öpüyor musun sen?"
Ojiro kaşlarını çatarak öğrencisine baktığında Rintarou hiç oralı değildi.
Aran kağıtları okuduktan sonra okulun kapanmasına yakın, onu konuşmak için yanına çağırmıştı ama daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi."Hayır tabii ki, ayrıca kim bir öpücüğü takar ki?"
"Pekala bana doğruyu söyle, Atsumu ile yattın mı?"
Suna gülerek çözdüğü sudokudan başını kaldırmış ve ögretmenine bakmıştı.
Açıkçası Rintarou'nun hiç bir gülüşü gerçek değildi. Her seferinde dalga geçmek için gülüyordü.
Yada Aran'a göre kesinlikle öyleydi."Hayır,"
Ojiro karşısındakinin gözlerindeki alaycı bakışlara karşı nefesini verip Suna'nın elinde tuttuğu kalemi almıştı.
Ve Rintarou ilginç bir şekilde Osamu ile ilgili olan sorulara cevap vermiyordu."Doğruyu söylemeni istemiştim."
"Doğrusunu bildiğinize göre yalan söylememde bir sorun olmaz."
"Gerçekten mi? Peki, neden her iki çocuklada aranda bir şeyler geçti?"
Rintarou ciddiyetle gözlerini tavana çevirdiğinde kısa bir süre içinde omuz silkerek karşısındaki ile tekrar göz teması kurmuştu.
"Lise son öğrencisiyim ve içimde bastıramadığım arzular var."
"Sen uslu bir çocuk değilsin Rin,"
Aran öğrencisine attığı imalı bakışları uzun tutmamış sandalyesinin arkasındaki ceketini üzerine geçirmişti.
Eşyalarını toparlayıp bu günlük dersi olmadığı içn okuldan ilk defa erken ayrılmaya karar vermişti. Suna'da sandalyesinden kalkmış katlamış olduğu kağıdı öğretmenine uzatmıştı."Aslında bu gün eve erken gitmenizi önermem."
Suna kağıdı verirken ciddi ifadesinin arkasından alayla gülüyordu.
Aran'ın anlamsız bakışlarına karşılıkta açıklama yapmamıştı.
Rin öğretmeninden önce odadan çıkmıştı. El sallayarak kısa bir veda sunduğunda Ojiro cebine attığı kağıdı evinde okumaya karar vermişti.
Üstelik Kita ile beraber okumak istiyordu.
Bu asıl geçerli sebeplerden biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in house
FanfictionAyçiçeğinin Güneş'e ihtiyacı vardı. Ama o bir sahtekâra aşıktı. [sunaosa] [haikyuu] [tamamlandı]