Hadi devam edelim kaldığımız yerden
☯️
Minik kedi:
Hyung akşamın bir saatinde nereye gittin?
Lütfen tahmin ettiğim şey olmasın|
Tavşan Hyungum :
Arkadaşım aramıştı da yardıma ihtiyacı varmış
Ona yardım ettim
Minik kedi :
Hyung hiç bir arkadaşın seni o saatte aramaz sinirli olursun diye|
Anladım hyung
Tavşan Hyungum :
Hey küstün mü bana?
Minik kedi :
Hayır hyung küsmedim
Tavşan Hyungum :
Tamam o zaman minik kedim
Aaa beni arkadaşım çağırıyor gitmeliyim
Minik kedi :
Tabi hyubg arkadaşını beklrtme
Yoongi telefonu kapayıp kanepenin üstüne attığında gözleri çoktan dolmuştu. Canından daha çok sevdiği adam şuan bir başkasıylaydı.
En kötüsü de bunu bildiği halde onu sevmekten vazgeçemiyordu.
En sonunda beklemenin bir anlamanın olmadığını anladı ve kalkıp biraz yürüme kararı aldı. Belki kafası dağılırdı belki birkaç dakikalığına o gözleri ve yüzü unuturdu. Hiç sanmıyordu unutabilceğini ama denemeye değerdi değil mi?
Anahtarını alıp evden çıktıktan sonra yürümeye başladı. Gideceği kesin bir yer yoktu. Kafası nereye eserse oraya gidicekti. Tabi kafasının onu bir uçurum kenarına getireceğini tahmin etmedi. İlk bir duraksamıştı sonra o uçurumun karşısına baktığında ve gördüğü gün batımıyla bu uçurumun onu rahatlattığını hissetti ve uçurumun ucuna doğru yürüdü.
Yaklaştıkça orada bir silüetin belirdiğini gördü. Gözlerini hafifçe kısıp yaklaştığında bedeni inceledi. Fazla kilolu değildi fazla yapılı değildi ama uzundu kahve saçları vardı.
O bedenin yanında durduğunda ikiside karşıya uçuruma bakıyorlardı. İkisi de konuşmayıp sadece ileriye baktı ne uzun beden konuştu ne de Yoongi tek bir kelime etti.
En sonunda anlaşılan sessizlikten kurtulmak ya da sadece bir konuşma açmak için uzun boylu adam konuştu,
"Senin de mi kalbin kırık? " uzun bedenin sorduğu soruyla Yoongi şaşırmıştı. Bakışlarından dahi anlaşılıyor muydu?
Sanki uzun olan aklında geçeni okumuş gibi
" Yani genellikle uçurum kenarlarına ya intihar etmek için ya da düşünmek için gelirler. Sende ilk seçeneği göremedim çoktan atlardın değil mi Yanlış mıyım? "
Eğilip Yoongi'nin suratına bakmaya çalıştığında Yoongi gülüp onayladı. Derin bir nefes alıp,
" Canım çok yanıyor. O başkasının yanındayken benim burda kalbim acıyor adalet işte. " deyip Yoongi kendi dediğine alayla gülerken uzun olanında ağzından alay dolu bir kıkırtı çıktı.
" Peki ya sen? Sende umarım ilk seçenek yoktur. "demişti gülerek o da Yoongi ile beraber gülüp,
" Yok henüz o kadar uzağa gitmedim" dediğinde ikisise de gülmüştü.
"Terk edildim. "
" Ov seninki de kötüymüş anlaşılan ikimizde yıkık olanlarız" Yoongi'nin dediğiyle ikiside gülerken orada biraz daha oturup karşıya uçuruma bakmışlardı ama saatin geç olduğunu gördüklerinde evlere dağılma kararı almışlardı. Yoongi'nin evin önün geldiklerinde kısa boylu kapıyı açmıştı . Arkasına dönüp baktığında hala orda beklediğini gördü uzun bedenin. Gülümseyip el salladığında o da gülümseyip el sallamıştı. Eve girip kapıyı açtıktan sonra aklına gelen soruyla duraksamıştı Yoongi .
Onun ismini sormayı unutmuştu?
☯️
Arkidişler şimdi yinlerim bir açıklama yapayım ki kafanız karışmasın.
Bu karakterle Yoongi sadece arkadaş olucak başka bir şey yok onu baştan diyim dedim
Açıklama bu kadardı
❗Yorum ve oy bırakmayı ❗ unutmayınThank you and see you later ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maybe One Day ~yoonkook
FanficYoongi sadece sevdiğinin bir gün ona aşık olmasını umuyordu. ☯️ Sugakookie: 2.sıra Yoonkook: 2.sıra Kookga:1.sıra Kookgi:1.sıra ☯️