Uzun boylu adam sürücü koltuğunun yanında mışıl mışıl uyuyan kısa boyluya bakıp tekrar yola çevirmişti gözlerini.
Uçurumun kenarında kısa boyluyu görünce uçurumun yanına gittiği ilk güne gitmişti. O da aynı kısa boylu gibiydi. Canı acımıştı. Ortada hiç bir şey yokken sevdiği ondan ayrıldığında o da böyle hissetmişti. Yani kısa boyluyu anlıyordu zaten bir insan ancak aynı duyguları yaşadığı insanı anlayabilirdi.
Kendi evinin önüne geldiğinde emniyet kemerini çıkarıp arabadan inmişti. Yan tarafa geçip kısa boyluyu kucağına aldığında kısa boylu hissettiği sıcaklıkla uzun boyluya biraz daha sığındığın da uzun boylu buna gülüp eve girmişti.
Kendi odasına gidip kısa boyluyu yatırdığında üstündekileri değiştirmek için hamle yapıcakken kısa boylunun onu yanlış anlayabileceğini düşündü ama eğer değiştirmezse hasta olacaktı. Uyandığın da ona izah edebilirim düşüncesiyle kısa boylunun üstünü değiştirmişti ve aşağa inip ona bir çorba hazırlamanın iyi geleceğini düşünüp kolları sıvamıştı.
Yarım saat sonra~
Uzun boylu babaannesinin ona küçükken yaptığı çorbayı hazırladığında onu bir tepsiye koyup kısa boylunun kaldığı odaya gitmişti.
İçeri girdiğinde hala uyanmadığını gördüğünde çorbayı masaya bırakıp tam onu uyandıracakken gelen mesaj sesiyle bakışları ıslak kıyafetlerde gezdirdi. Ceplerini karıştırıp telefonu bulduğunda mesajlar geldiğini görmüştü.
'30 yeni mesaj Tavşan Hyungum '
Uzun boylu mesajlar kısmına girip mesaj atan kişiye tek bir cümle yazmıştı,
Minik kedi:
Bir arkadaşımda kalacağım.
Diğer tarafta Jungkook endişeyle minik kedisinden mesaj almayı bekliyordu. Yaptığı eşşekliği sorguluyordu. Nasıl onun çıktığını fark etmezdi nasıl?
O bunları düşünürken yanından cırtlak bir ses geldi,
"Jungkook tamam o iyidir merak etme. Bir arkadaşında kalmıştır"
Kızın bunu demesiyle Jungkook'un telefonuna gelen sesle ikisinin de bakışları oraya kaymış ve mesajı okumuşlardı.
Kızın yüzünde bir gülümseme oluşurken,
"Gördün mü sana söyledim hadi biz kaldığımız yerden devam edelim" deyip Jungkook'u öpmeye başladığında Jungkook'ta fazla düşünmemeye çalışıp kıza uyum sağlamıştı.
Ama bir şeyi unutmuştu.
Yoongi'nin asla birinin evinde kalmayı sevmediğini ve birinin bu teklifi sunduğunda kabul etmeyeceğini unutmuştu.
Öbür tarafta ise uzun boylu gönderdiği mesajla telefonu kenara bırakıp kısa boyluyu uyandırmaya çalıştı.
"Minik hadi uyan" bir kaç kez daha ona uyanması için seslendiğinde kısa boylu gözlerini açmıştı yavaş yavaş.
Etrafına bakınıp üstündekilerine bakındı sonra yerdeki ıslak kıyafetleri görünce üstünü sormayı es geçti zaten anlamıştı ve bu adamın ona kötü şeyler yapıcağını düşünmüyordu.
Uzun boylu kısa boylunun yanına oturduğun da ilgiyle sordu,
"Şimdi bana olanları anlatır mısın? " naif sesiyle ve meraklı bakışlarla kısa boyluya bakarken kısa boylu bir nefes alıp sakince verdiğinde kafasını onaylar anlamda salladı ve olanları anlatmaya başladı.
...
" Şerefsiz adam ve sen bunca şey yapmasına rağmen onu hala seviyorsun öyle mi? " uzun olanın sorduğu soruyla ve sana inanamıyorum sesiyle kısa olan kafasıyla onayladı. Kalbine söz geçiremiyordu bu onun suçu değildi ki. Daha fazla düşünmek istemiyordu bu yüzden uzun olana dönüp,
" Beni evime bırakabilir misin? " kısa olanın sorduğu soruyla uzun olan ayağa kalktı ve kısanın kalkmasını bekledi. İkiside kalkıp evden çıktıklarında kısa olanın evine doğru yola çıkmışlardı.
Eve varlıklarında uzun olanda kısa boyluyla beraber evin kapısının önüne kadar gelmişti. Kısa olan kapıyı açtığında ev sessizdi. İçerileri dolaşmaya başladıklarında uzun olanda onu takip ediyordu.
Kendi odasına geldiğinde derin bir nefes alıp görüceği görüntüye kendini hazırlayıp kapıyı açtı. İçerde kimse yoktu. Her ne kadar rahat nefes alsa da içi hala rahat değildi. Bu yüzden sevdiği adamın kapısının önüne geldi ve adamın verdiği yedek anahtarla kapıyı açtı.
İçerisi ter kokuyordu. Evin içine girip dolaşmaya başladığında en son sevdiğinin odasının önünde durmuştu. Derin birkaç nefes aldığında omzunda bir el hissetmişti. Arkaya baktığında uzun olanın ona destek ve güç verircesine bakmasına minnetle baktı ve kapıyı hafif bir şekilde araladı.
Gördüğü görüntü yüzünden artık dökücek göz yaşı kalmamış kalbinin kırılacak parçası kalmamıştı.
Çünkü gördüğü görüntü yere saçılmış kıyafetler darmadağınık yatak ve yatağın içerisinde uyuyan iki çıplak beden vardı.
Uzun olanda göz ucuyla içeriye baktığında o bile kendini kötü hissetmişti ve kısa olanı düşünemiyordu. Bu yüzden kapı kolunu tutup kapattıktan sonra kısa olanı yönlendirerek evin dışından çıkmışlardı. Uzun olan kısa boyluyu arabaya bindirip kendi evine geri gitmeyi teklif ettiğinde kısa boylu itiraz etmedi.
Arabanın içinde derin bir sessizlik vardı ve uzun boylu bunu dağıtmak için,
"Adın ne bakalım minik? " normalde kısa olan bu hitap şekline kızsa da bir şey demeyip soruyu yanıtladı,
" Yoongi peki ya senin ki? " uzun olanın dudakları iki yana kıvrılıp kısa olana döndükten sonra tekrar yola bakıp soruyu cevapladı,
" Tanıştığımıza memnun oldum Yoongi. Bende Taehyung "
☯️
Ah ah ben daha ne diyim ki sana Jungkook. Valla bir insan kendi karakterine kin besleyebilir mi acaba?Umarım bunun cezasını alır ki alıcakta 😈
Neyse ben kaçar sizi seviyorum
Ha Unutmadan
❗ Yorum ve oy bırakmayı ❗ unutmayın lütfenGörüşürüz~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maybe One Day ~yoonkook
FanficYoongi sadece sevdiğinin bir gün ona aşık olmasını umuyordu. ☯️ Sugakookie: 2.sıra Yoonkook: 2.sıra Kookga:1.sıra Kookgi:1.sıra ☯️