"Kameralar hazır mı?!""Evet hazır "
" Işıklar? "
" Hazır"
"Modellerimiz nerde? "
" Giyinmede"
Sette herkes bizim giyinmemizi beklerken yardımcılar giyeceğimiz kıyafetleri masaya koyuyorlardı. Hepsini bizim için seçmişlerdi yani istediğimiz kombini yapamıyorduk ki ben en azından bir şort giyerim diye düşünmüştüm ama o düşüncede gitmişti.
İlk sırada olan kombini elime aldığımda bunun şimdilik iyi olduğuna karar verdim. Üstüme kıyafetleri giydikten sonra aynanın karşısına geçip bir sağ bir sola döndüm. Yakışmıştı. Hatta bayağa yakışmıştı ilk başta bu feminen olaya karşı çıksamda şuan üstümdekiler ile bir daha düşünmeliyim.
Üstümde siyah renkte bol bir crop -köprücüklerimi belli edecek şekilde- altına siyah yırtmaçları olan bir etek ve onu tutan beyza kemer ile ince belim ve beyaz tenim öne çıkıyordu.
Aksesuar olarak kulaklarımın hepsine siyah sallanan ya da düz siyah küpeler takılmıştı. İlk başta fileli çoraba karşı çıkmıştım ama bacaklarımın çok güzel olduğu ile ilgili bütün stilistler yorum yapınca gelen cesaret ile giymiştim. Şuan aynada kendime bakarken onları iyi ki dinledim.
Settekileri fazla bekletmek istemediğim için hemen kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda elini kapıya vuracak şekilde duran bir Jungkook beklemiyordum.
Hatta karşı karşıya bile geleceğimize ihtimal vermiyordum.
Karma cidden...
"Hazır mısın diye sormaya geliyordum. Herkes hazır seni bekliyor. " Jungkook dediklerini kafamı sallayarak onayladıktan sonra ben önde o da birkaç saniye sonra yanımda bitmişti.
Sessiz sessiz yürüyorduk ne o ne ben ağzımızı açıyorduk. Ben böyle devam edeceğini sanarken bir anda,
"Yakışmış" Jungkook'un bir anda söylediği kelime ile adımlarımı durduracak gibi oldum ama yürümeye devam ettim.
Beni kandırmaya çalışıyordu.
Bu tarzı asla sevmediğini biliyordum. Genellikle takıldığı kızlar hep soft renkler giymeyi tercih ediyordu o da bunu tatlı bulduğu için o kızlarla beraber oluyordu.
Bu üstümdeki tarzı ise çok asi ve dik başlı bulduğu için tercih etmiyordu ayrıca şuan bu giydiklerim bir kızın üstünde değil bir erkeğin üstündeydi dolayısıyla onun beğenmesi imkansız gibi bir şeydi sadece dergide güzel duracağı ile ilgili yorum yapmıştı.
Sanırım...
Neden onun beğenisine ihtiyacım var bunu düşününce gereksiz olduğuna karar verip düşüncelerime son verdim.
"Uff nerede kaldı? Ben minik kedimi görmek istiyorum" Tae hyungumun sıkılmış sesini duyduğumda küçük bir kıkırtı çıkardım. Nasıl da meraktan kuduruyordu?
Bunu duyan doğal olarak tam yanımdaki Jungkook olduğundan bakışlarını bana çevirdi ama ona hiç aldırmadan,
"İki dakika giyinmeye gittim hemen mi özledin? " dediğimde bütün bakışlar beni bulmuştu. Pekala bu dergiyi binlerce hatta milyonlarca kişi bakacaktı ama ben daha burdaki 200 kişiden utanıyorsam milyonlarca insanı nasıl halledecektim?
"Aman tanrım YOONGİ" Tae hyungun bana koşmasıyla saniyeler sonra bana sarılması ve etrafımda döndürmesi bir oldu.
Beni etrafımda döndürürken,
"Aman tanrım Yoongi harika olmuşsun" onun suratına baktığımda gülümseyerek beni övmesiyle utanıp,
"Teşekkürler" dedim. Kızarmış yanaklarımı sıkmaya başladığında bende onunla beraber gülmüştüm. Yanımdan öksürük sesi geldiğinde ikimizde dönüp yanıma Jungkook'a bakmıştık ama o sanki öksürmemiş gibi etrafına bakınıyordu.
Taehyung duruşunu düzelttikten sonra ciddi ve merak barındıran sesi ile Jungkook'a tek kaşını kaldırıp bakmaya başladı.
"Sen tuvalete gitmiyor muydun?"
Sorduğu soruyla gözlerimi büyüterek Jungkook'a baktım.
O herkesin beni beklediği için almaya gelmemiş miydi?
"Evet gittim dönerken Yoongi'yi kontrol etmek için yanına gittim bir sıkıntı var mı diye? "
Saçma açıklaması her ne kadar tatmin etmesede Tae hyung bunu pek umursamadı ama hala ona inanmadığı belliydi. Benimde inanmadığım açıkçası ortadaydı.
"İşte burası sizin set"
"Ah teşekkür ederim"
"Rica ederim"
Kapıdan gelen seslere kulak verdiğimizde Jimin'in burda çalışan biri tarafından gelmesi ile herkesin gözleri ona takılmıştı. Yanımıza vardığında elini ensesine götürüp utangaç bir şekilde,
"Üzgünüm setlerin yerini karıştırdım. Geç kalmadım değil mi? "
"Hayır Jimin'im geç kalmadın"
Jungkook'un kardeşini rahatlatmak için onun sırtını sevmeye başlamasıyla Jimin de rahatlayıp Jungkook'a doğru yaslanmıştı. Çekim için bayağa gergin duruyordu keza bende öyle her ne kadar giyinme odasında özgüven depolasamda sete girince hepsi balon gibi uçup gitmişti. Taehyung bende ki gerginliğide fark edip omuzlarımdan tutup karşı karşıya bizi getirdiğinde saçlarımı kulağımın arkasına doğru çekmesi ile,
"Bu kadar korkmanıza gerek yok. Harika bir iş çıkaracaksınız kendinize güvenin çünkü ben güveniyorum. " Her ne kadar bana doğru konuşsa da kullandığı çoğul eklerinden Jimin'e söylüyordu.
"Taehyung haklı merak etmeyin biz burdayız hemen yanınızda olacağız. " Jungkook'un da gülümseyerek konuşması ile bir nebzede olsa içim rahatlamıştı. Bakışlarım Jimin'i bulduğunda onunda öncesine sakinleştiğini gördüm. Bakışlarımız birleştiğinde kafasını aşağı yukarı sallamıştı bende aynı şekilde kafamı salladığımda derin bir nefes aldım.
Korkma Yoongi sen başarırsın...
☯️
Biliyorum beklediğinizden fazla uzun beklediniz beklettiğim için kusura bakmayın lütfen
Şu aralar pek güzel bir mooda değilim sürekli gülmekten gerçekleri geç gördüğüm için kendime kızıyorum biraz o yüzden de kafayı toplamam gerekiyordu. Hala toplayamadımda yine de yazmak güzel hissetiriyor bir nebze çünkü kendim gibi davranabiliyorum...
Neyse fazla sizi depresyonumla boğmayayım kendi içimde hallederim mdmdkdkd tekrardan bölüm geç geldiği için özür diliyorum.
Hepinizi sulu sulu öpüyore umudunuzu asla kaybetmiyore sizden değerli başka hiçbir şey yoktur unutmayınız.
Seviliyosunuz hep gülün inadına.
❗Unutmadan❗
Yorum ve oy bırakmayı lütfen unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maybe One Day ~yoonkook
FanfictionYoongi sadece sevdiğinin bir gün ona aşık olmasını umuyordu. ☯️ Sugakookie: 2.sıra Yoonkook: 2.sıra Kookga:1.sıra Kookgi:1.sıra ☯️