Maybe One Day ~yoonkook

6.Bölüm

6 ay sonra~

"Miniğim hadi artık daha ne kadar uyuyacaksın "  Taehyung'nun bağırmasıyla Yoongi derin bir nefes alıp yatakta  kalktı ve lavaboya gidip elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçmiş masaya oturmuştu. Her ne kadar yüzünü yıkamış olsa da hala gözlerinden uyku akıyordu. Taehyung gelip önce saçlarını karıştırmış ve saçlarından öpüp yemeğini önüne koymuştu. Yoongi yarı uykulu haliyle yemeğini yemeye çalışırken Taehyung ona bakıp,

"Yoongi yemeğinle oynama ve bugün okula seni ben bırakıcam" Taehyung söylediğiyle Yoongi sadece başını sallamakla yetinmişti. Dün sınava çalışmaktan geç uyumuştu. Umuyordu ki sınavda uyuyup kalmazdı.

Yemeklerini bitirip hazırlandıktan sonra Taehyung'u beklerken karşı apartmanda ki kiralık yazısının olmadığını gördü. Yanına gelen Taehyung ile ona dönüp,

"Galiba yeni komşularımız olucak" Taehyung omuz silkip,

"Geldiklerinde yemeğe çağrırız" Yoongi kafasıyla Taehyung'u onayladığında evden çıkmışlardı.

Arabaya binip okula doğru yola çıktıklarında şarkı açıp öyle yolun geçmesini beklemişti Yoongi.

Okula varlıklarında ikiside inip okula girdiklerinde Yoongi sınıfına gitmeden önce Taehyung ona dönüp sıkıca sarılmıştı o da onun sarılmasına karşılık verdiğinde kimse onlara aldırmamıştı. Evet ilk zamanlar garip karşılanmışlardı ama şimdi onlara gayet normal geliyordu .

"Seni derslerden sonra alırım miniğim tamam mı? " Tae'nin dediklerine Yoongi başıyla onaylandıktan sonra ikiside ayrılıp biri sınıfa biri de model olduğu için çekimlere gitmişti.

Yoongi sınıfa girip sıraya başını koyduğunda sınava kadar biraz daha uyumak istemişti. Sınava biraz daha dinç girmesi gerekiyordu yoksa sınavın ortasında uyumak istemiyordu. Ne kadar uyudu bilmiyordu ama yanına birinin oturduğunu hissetmişti. Başını sıradan kaldırıp yanındaki çocuğa baktığında çocuğun da gözleri ona kaymış ve ikisi de birbirlerine bir süre baktılar. Yeni gelen çocuk gözleri görünmeyecek kadar gülüp elini uzatıp,

"Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Jimin" Yoongi kabalık olmasın diye uzattığı elini tutup sıktıktan sonra,

"Yoongi bende memnun oldum. " deyip elini çektikten sonra ikili daha fazla konuşmamışlardı.

Okulun çıkış saatine geldiklerinde Yoongi çantasını hazırlıyordu. Hazırlanması bittikten sonra kafasını kaldırdığında Jimin'nin onu beklediğini gördü. Ona ne oldu bakışları atarken Jimin,

" Eve kadar beraber yürürüz diye düşündüm. " Yoongi tek kaşını kaldırıp,

" Evimizin aynı yönde olduğunu nerden çıkardın? " Jimin ise Yoongi'ye ters oranla gülüp,

" Eğer aynı yönden gidersek aynı taraftadır değil mi? " Yoongi Jimin'nin bilmiş tavrına göz devirip çantasını alıp sınıftan çıktı. Arkasındaki adım seslerinden Jimin'nin de geldiğini anladı bu yüzden derin bir nefes verip telefonu çıkardı,

Kaplan Hyungum:

Arkadaşımla eve gelicem beni almana gerek yok.

Bunu yazdıktan sonra telefonu kapadı, hyungu eve gidince bu arkadaşın kim diye ve daha bir sürü soru soracağını biliyordu  mesajı attığında yola devam ettiler ikiside. Tam eve gitmek için sokaktan dönmüştü ki,

"Hey Yoongi pamuk şeker alalım mı? " Jimin'nin sunduğu teklifle Yoongi yüzünü buruşturdu. Eskiden çok severdi ama artık o masum çocukluğu yoktu. Şeker her ne kadar tatlı görünse de fazla yenilirse insana zarar veriridi. Bu senaryo çok tanıdık gelmişti. Zamanla zarar veriyordu insana fazlası her şey.

Her şey. İster somut olsun, ister soyut.

Ne kadar öyle kaldı bilmiyordu ama Jimin'nin yanına gelip ona pamuk şekeri uzattığını anca anlamıştı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra pamuk şekeri alıp bir parça aldıktan sonra kötü olmadığına kanaat getirip yemeye devam etti. Jimin Yoongi'nin bu haline güldükten sonra hem konuşarak hemde ellerindeki pamuk şekeri yiyerek yola devam etmişlerdi.

...

İkisi gülerek apartmandan çıktıklarında Yoongi daha önce bu kadar eğlendiğini hatırlamıyordu. Tamam Taehyung ile elbette eğleniyordu hatta hyungu herkesten eğlenceli olduğunu biliyordu ama kendi yaşıtı bir ayrı oluyordu. Kendi katlarına geldiklerinde Jimin kapının önünde gördüğü ayakkabılarla derin bir nefes verip,

"Hyungum gelmiş. Belki başka zaman benim evde takılırız ne dersin Yoon? " Jimin'nin sorduğu soruyla Yoongi kafasıyla onaylayıp kendi kapısına vardığında arkasına dönüp Jimin'e baktıktan sonra,

" Bugün çok eğlendim Chim. Bir kere daha böyle takılmalıyız"     Yoongi'nin sunduğu teklifle Jimin gülümseyip başıyla onu onayladı ve anahtarları çıkarıp eve girdi. Yoongi de aynı şekilde eve girdikten sonra mutfaktan gelen kokuyla oraya yöneldi.

Hyungunun mutfak önlüğü giyip yemek yaptığını gördüğünde ıslık çalıp onu baştan aşağı süzmüş ve gülüp,

"Ya bir insana bir önlük bile mi yakışır? " dediğinde Tae'nin bakışları ona döndüğünde hyungunun yanına ilerleyip ona sarılmıştı. Tae onun bu tatlılığına gülüp saçlarından öptükten sonra,

" Eh yakışıklı olunca ne giysen yakışır miniğim. Özellikle de benim gibi yakışıklı bir model olunca ne olursa yakışır. " dedikten sonra Yoongi onun bu kadar mütevazi (!) olmasına göz devirdi. Taehyung onun bu haline gülüp tekrardan ona sarıldıktan sonra onu banyoya gitmesini söylemişti ve geri geldiğinde ikiside yemeğe başlamışlardı.

Öbür tarafta ise Jimin gelen hyunguna yemek yaparken hyunguda masayı hazırlıyordu. Yemek hazır olduktan sonra onlarda oturduğunda iki tarafta sohbet edip yemekleri yerken iki büyük abi aynı anda o cümleyi kurmuştu,

" Bir davete gidiyoruz. "

☯️

İşler kızışıcak biraz, buda onun fragmanıydı ;)

Hazır da bekleyin derim

Neyse
Umarım keyifle okumuşsunuzdur 💜

❗Yorum ve oy bırakmayı ❗ unutmayın

Ben kaçar bye~