05.01.2013
Harry'le tam olarak bir gündür ayrıydık. Daha öncesinde şok haliyle pek de umursamadığım bu durumu yeni yeni anlayabiliyordum. Ancak hazmetmesi oldukça zordu.
Onunla bir daha konuşamayacak ya da görüşemeyecek olma ihtimalim vardı.
Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki ben ancak şimdi buna hiç de hazır olmadığımı anlıyordum.
O adada keyfine bakmaya devam ediyordu, bense sadece ağlamak istiyordum. Arayıp sormamıştı bile.
Belki de umrunda bile değildi.
Olayın magazine ne zaman yansıyacağını bilmiyordum fakat onlardan önce kendim açıklamak istiyordum.
Twitter'ı açtım ve çok manidar olan bir şarkımın sözlerini tweet olarak attım." 'till you put me down. "
Hem belki ayrıldığımız gerçeği Harry'nin yüzüne bir tokat gibi inerdi.
Tweeti attıktan sonra oluşacak kaosu az buçuk kestirebiliyordum ancak bunu izlemeye niyetli değildim.
Telefonu fırlattım ve bir kez daha yastığa gömüldüm.
Şimdi hayranlar mutluluktan havaya uçacaklardı. Ne de olsa aylardır ayrılmamızı bekliyorlar bunun içip yanıp tutuşuyorlardı.
Şimdi Harry tamamen onlarındı.
Bunun güzel hissettirmesi gerekirdi.
Tüm dünya beni tekrardan sevecekti.
Ama bedeli sevdiğim kişiyi kaybetmek olduktan sonra tüm evren beni sevse neye yarar ki?Henüz hiçbir şeyi haber vermediğim ailem ve arkadaşlarım coşmuşlardı.
Hepsine gerçekten ayrıldığımızı yazıp daha fazla bir şey anlatmadım.
Harry ise hiçbir şey yapmıyordu. Adada bir sürü insanla beraber fink atıyordu.
Bu beni sinirlendirmekten çok yıkıyordu.
Bana hiç mi değer vermemişti?07.01.2013
Her geçen gün hafiflemesi gereken acı bilakis artıyordu.
Tutunacak bir sebep arıyordum.
Kafamı başka şeylerle meşgul etmeye çalışsam da yaptığım her şeyde onu görüyordum.
Selena'nın ardı arkası gelmeyen aramalarına en sonunda cevap vermiştim.
Olanlara inanamamıştı. Harry'nin beni öylece bırakmasının hiç onun karakterine uygun olmadığını söylüyordu.
Kısa süreli bol ağlamalı konuşmamızdan sonra yine karamsar düşüncelere kapılmıştım. Önimde yaklaşan törenler vardı ama içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu.
Her şey hala çok tazeydi.
Akşama kadar film izleyip ağladıktan sonra telefonumun ekranı gelen aramayla aydınlandı. Yine Selena'dır diye düşünüp ilgisizce telefonu elime aldım ancak gördüğüm isim soğuk terler dökmeme sebep oldu.
Harry arıyordu.
Hemen açacak değildim.
Epeyce kez reddettim.
Ama içten içe ben açana kadar vazgeçmemesini istiyordum.
Bir yandan da mesaj bildirimleri geliyordu."Taylor, lütfen aç. En azından tamamlamama izin vermediğin son konuşmayı yapayım."
" Benden nefret ediyorsun, biliyorum. Lütfen kendimi affettirmeme izin ver."
Daha fazla dayanamadım ve telefonu açtım.
-Merhaba Taylor
-Lütfen beni daha fazla rahatsız etme Harry, bitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Style
Fanfiction"Ne zaman yıkıldıysak hep geri döndük, çünkü asla modamız geçmiyor."