Style

10. Bölüm

08.09.2012

Harry'le o günden beri tek kelime etmedik. Ama tek bir cümlesi şu iki gün boyunca aklımın her köşesinde tekrar etmişti.
Arkadaş olamayacağımızı açıkça belirtirken hiçbir iletişim kurmaması çok adiceydi.
Sanki yine yanlış sinyaller alıyorum da sonrasında kalbim daha da kötü kırılacakmış gibi hissediyordum.
Baştan sinyal vermeseydi bu sessizliği umut vermemek için yaptığı bir şey olarak kabul edecektim.
Ama o cümleyi söyleyip kaytardığında hiç de güvenilir olmuyordu.
Bunu düşünmek bana hiçbir yarar sağlamayacak.
Harry tamamen güvenilmez olduğunu zaten çok net gösterdi.
Red albümü tamamlanmıştı ve ucundan da olsa Harry'e dokunabilecek şarkılar vardı.
Başta onun için olmasa bile sonradan ona dönüşen şarkılar ve dahası.
Kimsenin anlayacağını sanmıyorum.
Nisan ilişkimiz ya da ilişki olmaya çalışıp başaramayan şeyimiz pek de popüler olmamıştı.
En azından Conor'la olan kadar dikkat çekmedi diyebilirim. İnsanlar hala onunla olduğumu sanıyorlar.
Buna bi an  önce bir kesinlik kazandırmalıyım. En azından gitmek istediğim yol için.
Kendimi googlelamayı sevmiyordum ama diğer yandan da her geçen gün insanların hakkımda düşündüklerini merak ediyordum.
Bu yüzden öylesine magazin karıştırır, hakkımda bir şey çıkarsa ilgiyle okur ve sonra ne büyük bi yalan olduğundan şikayetçi olurum.
Yine aynısını yapıyordum.
Ta ki Harry ve çocukların ropörtajına rastlayana kadar.
Tanrım bundan neden haberim yoktu?
Harry'i daha sık takip etsem iyi olur.
Başıboş bırakılmaya gelmiyor.
Ropörtaj ilerlerken bir kısmı geriye sarma ihtiyacı duydum.
Celebrity Crush kısmında Zayn'in Harry'nin kulağına doğru eğildiğini gördüm ve orayı dikkatle dinleme isteğim bedenimi ele geçirdi.
Adımı duymayı bekliyor olmam çok da bencilce değil bence.
Sesi fulleyip bir hoparlörü kulağıma dayadım ve gerçekten adımı duydum.
Zayn değişik ama tatlı olan aksanıyla resmi manada adımı söylüyordu.
Umarım viral olmaz. En azından Conor işini bitirene kadar olmaz.

(Sizin için bizzat twitterda buldum, indirdim, yükledim ve paylaşıyorum.)

16.09.2012

Conor'la gerçek anlamda son buluşmamızı bugün yapmaya karar verdim. Aradığımda nedense havadan nem kapar bir hali vardı.
Sanki ilişkimize devam etmemi söylememi istiyor gibiydi.
Çok detaya inmemiştim.
Sadece buluşma yerini söyledim.
Ondan önce oraya gittiğimden kafamdan hazırladığım konuşmamı
tekrar edip durdum.
Geldiğinde yüzünde bir gülümseme vardı.
Hafifçe gülümsemesine karşılık verdim.

"Merhaba" dedim gözlerimi kaçırmama engel olamayarak.

"Uzun zaman oldu. Çok garip." dedi.

"Uzatmak istemiyorum. Buraya bazı şeyleri netleştirmeye geldim." dedim net bir ses tonuyla.

"İlişkimiz hakkında mı?" dedi hafifçe başını sola eğerek.

"Doğru noktaya ayak bastın. Bitmiş ilişkimiz hakkında." dedim.
'Bitmiş' kelimesine yaptığım vurgu yüzünün ciddileşmesine neden oldu.

"Dinliyorum." dedi kısaca.

"Conor, biliyosun bittiğini söylemiştim. Ama ailenin magazine verdiği bilgiler yanlış anlaşılmaya sebep oluyor. Belki net olamamışımdır diye tekrar konuşmak istedim." dedim.

"Taylor gerçekten haberim yoktu." dedi.

"En azından aileni bilgilendirebilirdin." dedim.

"Emin olamadım. Yani, bittiğinden. Çok hızlı oldu anlarsın ya. Belki olaylar durulduğunda, bilirsin, düzelebiliriz diye.Aileme sinirlendiğini sandım. Ama birçoğu seni hala çok seviyor." dedi.