21.01.2012
"Kayak kıyafetiyle çok absürt gözüküyorsun." dedi Harry.
Park City, Utah'da aniden gelen iklim değişikliği ve bembeyaz kar örtüsü göz kamaştırıcıydı.
Canyons Resort adlı bi kayak merkezindeydik."Pekala sen de çok iyi sayılmazsın." dedim.
Yüzünde oluşan sırıtışla
"Çıkarmamı ister misin?" dedi.Gülümsememe engel olamayarak
"Ben kayak yapmaya gidiyorum." dedim."Acelen ne. Daha vaktimiz var." dedi yanıma yaklaşıp beni kıstırarak.
"Çok sıcakladım, hadi çıkalım artık." dedim gözlerimi kaçırarak.
Yüzüme yaklaştırdığı aniden donuklaşan yüzünü birden çekerek
"Peki." dedi.İfadesinden beni sonradan buna pişman edeceğini anlayabiliyordum.
"Somurtma,ayrıca ailemin de burada olduğunu biliyorsun." dedim.
"Bu ne demek oluyor?" dedi.
"Biraz mesafe." dedim.
Kaşlarını çatıp sitem ederek
"Böyle hayal etmemiştim." dedi.Kıkırdadım.
Kayak yaparken annemlerden uzaklaşma fırsatı bulmuştuk.
"Bunda ne kadar iyisin?" dedim Harry'e bakarak.
İkimiz de taktığımız güneş gözlükleriyle Matrix'ten fırlamış gibiydik.
"En iyi olduğum şey değil." dedi.
"Tamam, on üç dediğimde bırakıyoruz." dedim.
"Bunu yapmadın." dedi gülümseyerek.
Kahkaha attım. Ardından Harry'nin belimden hafifçe kavrayıp beni itiklediğini farkettim.
"Hayır, bunu yapmadın!" dedim aşağı doğru sürüklendiğimi farkederek.
İvmelendiğimde bağıratak
"Seni bunun için asla affetmeyeceğim." dedim."Mesafe demiştin!" diye bağırdığını duydum.
Daha şimdiden dediklerimi başıma kakmaya başlamıştı bile.
Peşimden geldiğini biliyordum. Bu bana biraz da olsa güven veriyordu.
Başımı hafifçe çevirdiğimde Harry'nin gayet de iyi kaydığını gördüm."İyi olmadığını söylemiştin!" dedim.
"Doğuştan gelen bi yetenek işte. Ayrıca yaptığım en iyi şey değil dedim, yapamıyorum değil." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Style
Fanfiction"Ne zaman yıkıldıysak hep geri döndük, çünkü asla modamız geçmiyor."