Not: Bölümü yazarken çok eğlendim. Umarım siz de okurken eğlenirsiniz.
Uyarı: Bölümde +18 paragraflar bulunmaktadır. Lütfen etkilenecek olan okumasın.
İyi okumalar
*
*
*
*
Deniz tarafından
(Deniz'in acil bir hamle yapması gerekiyordu yoksa yemekte içtikleri içkilerin de etkisiyle çok daha kötü şeyler olabilirdi...)
Onu engellemek istiyordu. Durdurmak, bağırmak ve kapıyı çekip gitmek istiyordu.
Burak çok sarhoştu ve ne yaptığını kendisi bile bilmiyordu. Alnından damla damla terler dökülüyordu Deniz'in karnına...
-Ihmm.. Burak.. Yapma dur bırak'' diyordu Deniz. Ama Deniz'in bu söyledikleri Burak'ın umurunda bile değildi. Daha çok içine çekmek istiyordu onu, daha fazla emmek, doymuyordu kendisi.
Deniz Burak'ı ittirmeye çalıştı. Çünkü Burak'ın hamleleri çok çirkinleşmeye başlamıştı. Külotunu çıkarmaya çalışıyordu, Deniz buna izin veremezdi. -Çekil üstümden kalk artık hayvan herif!- dedi. Ama gösterdiği çabanın hiçbir sonucu yoktu şu an.
Tecavüz mü edecekti kendisine? Kafasından türlü türlü düşünceler geçti. Ve bu düşüncelerden hemen sıyrıldı. Burak'ın bacak arasına dizini geçirdi Burak o acıdan kıvranırken Deniz hemen üstünü giymeye başladı. Üstünü giyindi ve arkasına bile bakmadan kendisini sokağa attı. Merdivenleri nasıl indiğini bile hatırlamıyordu.
Kafası durmuştu, hiçbir şey düşünemiyordu, başı çatlıyordu ağrıdan...
Aklından bunları düşünürken bir ses duydu. Sese bakmasıyla birlikte gözünün kararması bir oldu...
Serkan tarafından
Sinirlenmişti. İlk defa istediği bir şeye ulaşamamıştı. Bir yandan araba sürüyor bir yandan da telefonda gelen mesajlara bakıyordu. Saat geç olduğu için hız yapıyor olması onun için bir sorun çıkarmıyordu çünkü bu saatlerde sokaklarda kimse olmazdı.
Ama işler düşündüğü gibi gitmedi. Arabanın hemen önünden bir çığlık sesi duydu. Yoksa... Yoksa birine mi çarpmıştı. Aceleyle arabanın kapısını açtı. Bir de ne görsün! Deniz...
İnanamadı. Böyle olamazdı. K-kan akıyordu Deniz'in kafasından. Çok korkuyordu şu an. Ne yapacağını bilmiyordu.
Yaraya bakmak istedi. Hemen dizlerinin üzerine oturup Deniz'in kafasını bacağına koydu. O kadar derin değildi yara. Eğer pamuk koyarsa geçebileceğini düşündü.
Normalde abisine gidecekti ama Deniz'i de alıp abisine gitme fikri içine pek sinmedi. O yüzden kendi evine götürme kararı aldı.
Hemen Deniz'i arka koltuğa yatırdı ve kendisi de ön koltuğa geçti. Arabayı ne kadar hızlı sürdüğü şu an umurunda bile değildi.
Ama bir dakika.. Neden Deniz için bu kadar endişelenmişti? Normal kadınlardan değil mi o? Niye onu hastaneye götürmüyordu? Belki yara sadece kafasında değildi. Belki iç kanama geçiriyordu. Neden onu evine götürüyordu? Onunla daha fazla vakit geçirmek için mi? Kendisi için Deniz'in hayatını riske mi atacaktı? Arkasına döndü. Koltukta yatan kadına baktı... Yüzüne, ellerine, saçlarına.... Mükemmeldi o. Ve evet Serkan bencil olmayı seçti. Her zaman olduğu gibi yine ilk önce kendisini düşündü. Onunla olmak istiyordu, onunla vakit geçirmek istiyordu. Bu vaktin illa yatakta olmasına gerek yoktu. Ona dokunmak istiyordu. Bu dokunma isteği sadece bedenine değil, kalbine dokunmak istedi. Farklı hissediyordu. Niye diğer kadınlardan ayrı tuttu onu? Yoksa.. Hayır hayır. Serkan aşık olamazdı. Böyle büyümemişti o. Aşk onun için saçma sapan bir kelimeden ibaretti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldatmak (+18)
Roman d'amourNot: Çoğu bölümde +18 paragraflar var. Bu yüzden lütfen rahatsız olacaklar okumasın.