Bir inanışa göre evrenin herhangi bir yerinde mutlaka kader ikiziniz vardır.
Sen onunla ya karşılaşırsın, ya da varlığından haberin bile olmadan göç edip gidersin.Normal, sıradan olan hayatım geceleri izlediğim dizilerin hayalini kurarak geçiyorken şimdi roller değişmişti. Ben artık bir dizinin baş rolüydüm. Ve benim dizimde yaşananlar bir hayal ürünü değil tamamen gerçekti...
Gri tişörtü ve üstüne giymiş olduğu lacivert gömlek beyaz tenini oldukça açığa çıkartmıştı. Güneşin sonbahar ayında ki vedası kusursuz tenine yansırken o, saklı kalmış bir mücevher gibi parlıyordu.
Kolunu dürtüp şaşkınlıktan açılan ağzımı kapattım.
" Aslısan Market'te ki Aslı ben olmuyorum dimi?"
Elleri cebinde dururken markete dahada yaklaştı. Ben arkasında kalıp olduğum yerde durdum.
Arkasını dönüp attığı öldürücü bakışlarından cevabımı alıp yanına gittim. Soruma yine cevap vermemişti.
" Artık benim kasiyerimsin derken ciddiydim."
" Kore'de işlerin yolunda gitmedi sanırım. Neden Türkiye? Neden bir market? Daha doğrusu yarı market yarı şirket? En önemlisi neden ben?
Son soruya vurgu yaparak sesimi yükseltmiştim. Yoldan geçenlerin bir kısmı muhtemelen sesimin yüksek çıkmasından dolayı, kimisi de yanımda bulunan Kore dramasından fırlamış ona bakıyordu.
Omzunu silkti. Saçlarını karıştırıp başıyla marketi gösterdi.
"Sabah sekizde gelip akşam altıda çıkacaksın. Seni işe Stefan getirip çıkışında da yine o alıp getirecek."
Sorularımı sallamıyordu resmen. Hatta resmen değil bildiğin siklemiyordu.
Tam itiraz edeceğim sırada lafı ağzıma tıkmayı başarmıştı.
"İzin günün çarşamba olacak ve ölmek üzere değilsen izin gününü değiştiremiyeceksin."
Bak bu son konu haddiden fazla önemliydi. Karşısına geçip uzun boyundan dolayı ayaklarımın üstüne çıktım.
" Ya sen kim oluyorsun da benim izin günüme karışıyorsun?"
Söylediğim söz hosuna mı gitti bilmem ama dudakları kıvrılıp bana doğru eğildi.
" 27 yaşındasın. Hayatını birden alt üst ettim. Hem de dünyanın bir ucundan gelip. Gerçekten şu an izin gününü mü tartışacaksın benimle?"
Kollarımdan tutup ayaklarımı ayaklarının üstüne koyarak belimden tutup dengemi sağlamamı sağlıyordu. Başım tam kalp hizasına geldiğinde tuhaf hissettim.
Sigara kokusunu bastıran parfümü beynimin hafızasına çoktan kazanmıştı.
Haklıydı. Onca şey içinden Aslıhan neden izin günü cidden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI
Mystery / ThrillerYeniden doğuşa inanan adamın yarım kalmış aşkı. "LEE SAN" Sırandalığın tabusunu yıkan genç kız. "Aslıhan Aslan" Önceden yaşamış olsaydınız ilk neyi arardınız? " O aradığını buldu. Peki ya siz?" Güney Kore'den gelen Lee San, kafasını okuduğu...