Kimdi bu haylaz velet ? Önüne baksana diyor,hiç durmadan ofluyor,sürekli konuşuyor,bir yandan da mendilleri ve ortalığa saçılan paraları toplamaya çalışıyordu. Bu kadar işi nasıl aynanda yapıyordu bu velet ? Aklım almıyordu. Bende toplamasına yardım ettikden sonra üzgünüm diyip geçiştirdim. Napmak istediğimi henüz bende bilmiyordum. Canım çalışmak istemiyordu. Hem bu yaşta insanlar çalışmak yerine aileleri ile vakit geçirip dondurma yer ben ise... neyse aklıma geldikçe sadece beni üzüyor. Artık üzülmekten şanssızlıktan ve inkâr etmekten bıktım. Galiba biraz sesli düşünmüştüm. Çünkü çocuk durmuş tek kaşı havada,ağzı açık bir vaziyette beni izliyordu. Ne var dercesine yakın bir bakış attıktan sonra bana iyi olup olmadığımı,bir yerde oturup dinlenmemizin bir sakıncası olup olmadığını sordu. Olumlu bir anlamda başımı salladım.
°°°°°•°°°°°°●°°°°°•°°°°°●°°°°°•°°°°°●°°°°°•
Oturmuş sinirimin geçmesini bekliyordum. Dahe ne kadar sürecekti bu dert. Çocuğa döndüm ve:
- Senin annen nerde ?
- bilmiyorum. Ama bir gün bulucam biliyor musun ? Gezicem her yeri onları bulup öpüp sarılıcam.
Çocuk o kadar heyecanla o kadar büyük bir zevkle bize bunları anlatıyordu ki... Dayanamayıp yüzüme büyük bir sırıtma yerleştirdim. Ve sonra oda güldü. Onun saçma sapan gülüşüne bir kahkaha ben attım. Sanki uzun zamandır buna ihtiyacım vardı. Hatırladığım kadar ilk defa böyle gülüyordum. Elinden tuttum ve
Hadi gel diye kendime doğru çektim.
Aklımda bir plan vardı. Onu her zaman gittiğim parka götürecektim. Çünkü Orada beni tanıyor ve seviyorlardı. Bana pamuk şeker,kağıt helva,oyuncaklar ve bir sürü şey daha. Ona pamuk şeker isteyecektim. Belkide hayatında hiç tadına bakmamıştır. Tadına baktığında eminim çok beğenerek yiyecektir. Bir tane pamuk şeker almıştım. Önce inceledi sonra aynı parkta ki çocuklar gibi eline aldı ve hapur hupur yemeye başladı. Onu seyrederken çok eğlenmiştim. Çünkü pasaklı çocuklar gibi yiyordu. Dayanamayıp bir kahkaha attım. O kadar samimi bir tondaydı ki... Dayanamayıp o da kahkaha attı. Bir yandan banktan yere yetişemeyen ayaklarımı sallıyordum bir yandan kahkaha atıp karnımı tutuyordum. Bizim bu neşemizi gören esnaflarda gülüyordu. O an fakirliğin önemli olmadığını sadece huzurun önemli olduğunu anladım ve bir kere daha mutlu oldum....
~~~~~~~●~~~~~~●~~~~~●~~~~~~●~~~~~~●~~~~~~~~●
Mekânda onu herkese tanıştırdım. Çok yürekli çok cesur biriydi küçük olmasına rağmen. Eğer onun cesaretini bir sayı miktarına dönüştürseydik yaşına göre epey ederdi. Her neyse. Bir an önce uyuyup dinlenmek istiyordum...
~~~~~~~●~~~~~~~●~~~~~~~●~~~~●~~~~~●~~~~~~~~●
Evet yine yatağımdan yıldızları seyrediyordum. Çünkü olar benim herşeyimdi hemde her şeyim... bir taabir bu kadar yakışamazdı bu lakaba. Çok seviyordum. Tanımadığım ailemden arkadaşlarımdan çok...
~~~~~~~~□□□■■■~~~~~~~~
Sabah saat kaçtı acaba ? Ama erkendi galiba çünkü hala uykum vardı. Üzerime örtmüş olduğum ince bir pikeyi açtım. Ağzımı bir kaç kez " nam nam" naptıktan sonra geçerken gördüğüm televizyondaki kadınlar gibi uyanmaya çalıştım. Eminim aptal gibi görünüyordum. Kahvaltıya indim Hatçe anne henüz bir şeyler hazırlıyordu. Yardım edip edemeyeceğimi sordum. Karşılığında kocaman bir "Hayır!" almıştım. Onu bu kadar sinir eden şey neydi acaba ? Neyse onu kendi haline bırakmıştım. Belki yatışır sinirleri diye. Ellerimi yüzümü yıkasam iyi olacaktı.
#############■■■#############■■■#######■■■
Kahvaltı sessiz geçmişti acaba nedendi hala anlamış değildim. Bizim veletin çaktırmadan kolunu dürttüm ve kaş göz yaptım. Hemen anladı ve eliyle " şiiiiii!" Dedi. Nedendi ? Herkesin bildiği benim bilmediğim şey neydi ? Merakla beklediğim,ısrarla almak istediğim sorulara yanıtlar hiç durmadan soru üzerine soru ekleniyordu. Sessizce kalktım. Arkama bile bakmadan parmak ucu adımlarımla,adımlarımdan emin bir şekilde yürüdüm. Kimseyi aldırış etmeden hemde.