Lia
Gözümü açmakta zorlanıyordum. Gözümü açamasam bile göz kapaklarımdan hissedilen yakıcı güneş ile istemeyerek gözlerim açıldı.
Kendimi hiçlikten başka bir yerde hissetmiyordum.
Aşk için yetiştirdiğim bitkim solmuştu. Yutkunurken aldığım zorluk, acıyan gözlerim. İsterdim ki bir Kaya nın üstünde olayım ellerime değsin bütün acılarım.
Kaya dan doğrulup bakıyim denize, deniz benim benim üzüntülerimle dolsun.İçimde kötü bir his kalmasın hepsi denizde olsun artık daha fazla bu hayatta üzülmeyim.
Ya da sadece babamın yanında olmak...
Hiç bir zaman aşık olmadan sadece huzur içinde olmak, babamın yanında olmak.Yerdeydim, yerin güneş aln tarafında ısınıyordum.
Kalkmadım sadece etrafa baktım. Belimin ağrısı sikimde değildi.Kapımdan artık ses gelmiyordu, annem veya her hangi biri yoktu. Sessizdi ortam. Camımdan gelen hafif rüzgar odamı havalandırıyordu.
Kuşların sesi beni hep huzura götürürdü, şimdi o da yoktu. Sadece koca bir kara delikteydim.
Ne başı ne de çıkışı vardı, karışıktı. Sevmek, sevilmek hissini hissedersin ama ardından aldatıldığını. İstersin karşındaki de sana değer versin. Hayır, hayır hayal kurmaya gerek yok hayat zaten yeterince iğrenç.
Hayallerle mutlu oldukça gerçekleri unutuyorum. Onları özlüyorum istiyorum. Sonra gözlerimi açıyorum, hiçlikten başka bir yerde değilim."Lia?"
Ses vermedim, sesin kime ait olduğunu tahmin edememiştim. Ama emindim ki ses Noah ya ayit değildi. O da pes etmişti, haklıydı bende istemezdim kendimi. Neyine kendimi kandırmıştım ki?
"Lia, benim louis. Konuşabilir miyiz?"
Yine ses vermedim. Belki Noah kadar olmasa da ona da kızgındım. Bile bile bana bunu söylememişti. Onlara güvenmiştim. Gerçekten beni sevdiklerini düşünmüştün, inanmıştım. Hayatımın belki bir süre mutlu gideceğine inanmıştım. Hahahah benim hayatım mı?
"Lia, cidden konuşmak istiyorum" dedi louis bir yandan kapıya vurarak.
Hala güneşe karşı yatıyordum, gözümün deli gibi yanmasına izin veriyordum. Umrumda değil di acıyı hissetmiyordum.
"Ailem" in umrunda bile olduğunu düşünmüyordum. Eminim yine yatakta sevişmekten başka bir şey yapmıyorlardı.
"Lia?" Bu ses noah ya ayitti.
Yine konuşmadım.
"Uyanık mı?"
"Sanmıyorum"
"Ses vermiyor, kapıyı mı kırsak?"
"Saçmalama annemler gelirse sıçarız"
"Ne yapıcaz louis?"
"Bilmiyorum noah"
"SİKTİĞİMİN HAYATI!"
Tebessüm*
"Sakin ol eminim düzeleceksiniz"
Hıçkırma sesleri*
Şuan noah nın yaptığı her şey o kadar sahte geliyordu ki. Ona en ufak bir inancım bile kalmamıştı.
Benim bu hayata hak ettiğim tek yer babamın yanıydı.
Noah
Dün geceden beri asla uyumamıştık. Babamlar eve gelmemişlerdi. Bizi arayıp işleri olduğunu söylediler. Ada da bile işleri vardı. Aman tanrım yalan çuvalı!Louis ve ben hiç uyumadan kapının başında bekliyorduk. Kızlar Lia yı yaklaşık 728263 kere aramışlardı. Hepsi bana sinirliydi. Haklılardı, elimden bir şey gelmiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
stepbrother | noah schnapp
General Fictionsıkı tutun üvey kardeş özgürlüğe gidiyoruz! -smut warning-