Sabah kalktığımda Noah nın odasındaydım. Okula geç kaldığımı düşenerek telefonumu aramaya başladım. Odanın her yerine baktım ve bulamadım. Sanırım dün film izlerken uyuya kalmıştım ve Noah beni buraya getirmişti ama kendisi nerdeydi. Üstümde Noah nın kıyafetleri vardı, sanırım Noah beni giydirmişti... Koşarak aşağı indim ve Noah yı aradım gözlerimle, salonda oturup bir şeyler yiyordu.
"Dün neler oldu" dedim gözlerimi avuçlarımın arasında ayılmak için bastırırken.
"Sen uyudun, sonra seni yukarı çıkardım sonra üstüne bir şeyler giydirdim. Ben giydirirken annenler geldi, bende seni yatırıp koşa koşa aşağı indim ve olayları onlara anlattım. Ben burda yattım babamlarda sabah iş için gittiler" dedi Noah
"Oha, teşekkür ederim" dedim ve havadan öpücük gönderip annemin benim için getirdiği kıyafetleri elime aldım. Noah sadece gülümsemek ile yetinmişti.
"Ben giyinicem" dedim ve ona söz hakkı bırakmadan yukarı çıktım. Noah nın odasına girdim ve onun tuvaletine girdim, tuvalete bir fotoğraf ve bir kaç not buldum. Tabi ki açıcaktım.
"Sevgili oğlum Noah, hayatının bensiz devam etmesine izin verdiğim için üzgünüm. Artık sıkılmıştım, her şey üstüme geliyor gibi hissediyordum. Seni yanlız bırakmak istemezdim... Babanla harika bir yaşam sürmeni diliyorum oğlum, emin ol seni her daim seyredicem ve fiziksel olarak yanında olmasam bile hep kalbindeyim. Kendine güven ve özgüvenli ol, bir kızla tanış, aşık ol, oku, gez... hayatını yaşa bu hayata bir kere geliyoruz. Her daim yanındayım. Sevgiler annen..." istemsizce gözlerim dolmuştu, annesinin bu kadar harika birisi olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Fotoğrafta ise Noah ve annei vardı, bu gayet tatlı bir fotoğraftı, eminim annesini özlüyordur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Fotoğraf bu)
Göz yaşlarım dudağıma değdiği an Noah nın ayak seslerini duymuştum. Hemen her şeyi yerine koydum ve hazırlanıyormuş gibi taklit yaptım.
"Ağladın mı sen" dedi yanıma gelen Noah
"Hayır, tarağın ucu gözüme girdi" dedim, o da güldü.
"E Noah cım izninle giyinicem" dedim ve gözümle kapıyı gösterdim.
"Tamam bakmam ben arkamı dönüyorum" diyip arkasını döndü.
"Noah çık şurdan" dedim ve asla dinlemedi.
"Bakma o zaman" dedim gülerek
"Söz üvey kardeşim" dedi ve kafasını duvara yasladı.
Giyinmiştim ve Noah arkasını dönmemişti.
"Giyindin mi" diye sordu, tabi ki hayır diyecektim bakalım arkasını dönecek mi.
