Sabah ağrıyan vücudumu ve uyuşmuş bacaklarım ile güne kalktım.
Yanımda yatan Noah yı görünce ister istemez yüzümde bir gülümseme oldu.Ayağa kalktım ve banyoya doğru ilerledim.
Banyoya girip sıcak suyun vücudumu ıslatmasana izin verdim.Telefonuma kaç mesaj geldi bilmiyordum, umrumda da değildi açıkçası.
Duşumu alıp üstüm havlu aldım ardından odadan çıkıp üstümü giyinmek amacı ile kıyafet sıkıştırdığım çantama doğru yol aldım.
Bir kaç kıyafet aldıktan sonra giyinmek için tuvalete doğru yol aldım.
Ben giderken arkamdan gelen ses ile arkamı döndüm."Günaydın sevgilim"
"Günaydın Noah" dedim ve gülümsedim.
Kasıklarımda oluşan ağrı beni biraz rahatsız etse de çok kafaya takmıyordum.
Üstümü giyinip Noah nın yanına ger döndüm.
"Gidicek miyiz?" Dedim.
"Buna hazır mısın?"
"Özgür olmaya ise, evet" dedim ve gülümsedim.
Karşılığında gülümseyip yataktan kalktı ve tuvalete doğru yol aldı. Yıkanacaktı büyük ihtimalle.Bende o sırada telefonumu buldum. Bütün arkadaşlarımı beni binlerce aramıştı ama şu an sırası değildi. Haklılarda, onlardan habersiz bir anda çekip gitmiştik ama yapmamız lazımdı.
Noah duştan çıktıktan sonra hazırlandık ve şu an hava alanına doğru yoldayız.
...
Bulduğumuz pansiyonlara geldik. Şu ana dek her şey güzeldi. Bir aksilik yoktu.
Kalıcağımız okulun pansiyonları, oldukça temiz ve güzel gözüküyordu. Tahmin ettiğimden daha güzeldi.
Müdürün yanına gidip karnemizi doldurduktan sonra pansiyonlara doğru yol aldık.
Kendimi ister istemez yalnız hissediyordum, hala üstümden atamadığım bir his vardı. Her şeyi yapmaya çalışmak gerçekten her şeyi yapmaktan daha çok yoruyordu. Özellikle mutlu olmaya çalışmak. Kendimi sik gibi hissediyordum.Keşke elimin tersi ile göz yaşımı sildiğim gibi anıları da silsem. Sadece yeni bir hayat, mutlu, huzurlu özgür. Daha ne iyi olabilir ki?
"Hey Lia, iyi misin?"
"B-bilmiyorum"
Kollarını vücudumda hissedince gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım. Bana sıkı sıkı sarılması beni evimde hissediyordu.
"Bak biliyorum zor zamanlardan geçiyoruz, ama beraber atlatıcaz tamam mı? Arkadaşlarımızı arayıp haber vericez. Ardından onlar buraya gelicek, liseyi burda bitiricez, sonra iyi bir üniversite kazanıp Londra ya gidicez. Sabah kuşların sesi ile uyanıcaz. Sen şehrin en ünlü moda tasarımcısı olacaksın. Merkeze yakın ama huzurlu bir yerde oturucaz. Bir sürü arkadaşımız olucak. İnan buna."
Konuşması beni etkilemişti. Hayatımı tekrardan gözlerimin altına almıştım. Aslında ben çok şanslı bir insandım. Böyle bir erkek arkadaşım vardı. Kim bilirdi okula ilk geldiğimde bana zorbalık yapan çocuğun böyle biri olacağını ha?
O farklıydı, bana yaşamadığım bir duyguyu tatırıyordu. Bana güven veriyordu. Evimde gibiydim onun yanında.Düşünsenize benim hayatımı, böyle harika bir sevgiliniz olduğunu, ama bir o kadar da acı çektiğinizi. Nasıl bir duygu di mi? Karışık, aynı bir cüce kusmuğu gibi. Rengarenk ama bir o kadar da kasvetli ve iğrenç bir yerden geliyor. Böyleydi benim hayatımda. Sevdiğim çocuğun kollarının altında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stepbrother | noah schnapp
General Fictionsıkı tutun üvey kardeş özgürlüğe gidiyoruz! -smut warning-