Gözümü açtığımda her yer bem beyazdı. Hala içimde vardı o his sanki yarım değilde tamım yok gibiydi parçalanmıştım.
Sanırım ölmek böyle bir şeydi yeni bir dünyaydı ben beyaz!"LIA?!" Bu ses ona aitti, evet ona.
Bana gerçek aşkı öğreten birine aitti o ses.
Gözümü araladım ve başımda bekleyen yaklaşın 40 kişiye baktım. Öldüm sanmıştım ah tanrım yine mi bu iğrenç hayattayım?!
Gözümü geri kapattım ve düşüncelere daldım. Herkesin Lia kalk deme sesi umrumda değildi duymak istemiyordum.
"Lia hanım, iyi misiniz?" Söyleyen doktordu sadece gözlerim kapalı iken başımı öne ve geriye doğru hareket ettirdim.
Gelip serumumu değiştirdiler ve ardından bir kaç şey daha yaptılar. Dinlemiyordum, duymuyordum, bakmıyordum, takmıyordum hiç bir sik umrumda değildi.
Noah
Lia yı gece denizin içinde bulmuştuk, baygındı.
Bizde onu alıp hastaneye götürmüştük.Onu o hale getirdiğim için kendimden ölesiye nefret ediyordum. Her şey benim suçum du.
Keşke şu an Lia nın yerine ben olsaydım! O bu acıları çekmeyi hak etmiyordu.Sabaha kadar asla durmadan ağladım. Sadece iyi olmasını diledim. Herkes beni teselli etmeye çalıştı ama kime ne? Umrumda olan tek şey Lia ydı.
Bütün gece onun kaldığı odada kaldım. Bir şey olurda görmezsem diye ağladım uyumadım.
Değer verdiğim birini kaybetmek istemiyordum.
Sadie ler ve bizimkiler gelmişti.Gece saat 3 civarı herkes uyukluyordu. Bende Lia nın yanına gittim ve yatağa oturdum.
Masum suratında ki her detaya baktım. O kusursuzluğa baktım. Yüzüne hafif serpilmiş çilleri beyaz teni, kırmızı yanakları, dolgun dudakları. O kusursuzdu. Tanrı gibiydi, hiç bir eksiği yoktu.Saçlarını okşadıktan sonra onu öptüm. O belki hissetmedi bile ama kime ne?
Onun kalp atışlarını duymak için göğsüne kafamı koydum. Özlemiştim bu kokuyu 1 günde özlemiştim.Babamlar ne olduğunu sorduklarında sadece sahtoş olduğundan böylee olduğunu söyledik ve inanmışlardı. Onlar da uyuyordu aynı zamanda herkeste sadece ben ayaktaydım.
Saçını okşuyor bir yandan göz yaşlarıma hakim olmaya çalışıyordum. Onu bu halde görmek kalbimin en derin köşesine kadar yırtmıştı, parçalamıştı.
...
Sabah saat 6:30 civarıydı yine hep beraber lia nın başında bekliyorduk.
Lia nın gözleri açılmaya başlayınca hepimiz in sevinç çığlıkları duyuldu.
Ona bir kaç kere adı ile hitap etsem de gözlerimi hayal kırıklığı ile bakıp geri gözlerini kapattı.Ardından doktor gelip serumunu değiştirdi ve ailemiz ile konuştu.
Lia yaklaşık 1 saat sonra taburcu olabilirmiş bu haber bizi sevindirirken lia nın umrunda bile değildi.
Onun gönlünü bir şekilde almam lazımdı, ona mads le çıktığımı hatırlamadığımı ve onu gerçekten sevmediğimi söylemem lazım."Lia bizi çok korkuttun"
"İyi misin"
"Ya ölüceksin sandım"
"Neden böyle yaptın"
"Kıyamam sana"
"Lia seni seviyoruz"
"LIAAA"
"Eve gidince her şeyi anlatacaksın"
"Çok korktum"
"2 hafta bizde kalıcaksın tamam mı?"
"Okula gitmene izin veremem"
"Nasıl oldu bu"
"Özür dileriz lia"
Bu sözleri duymaktan sıkılmıştım on bin tane saçma söz ve lia nın hiç biri umrunda değildi.
Gözlerini arada açıp sadece bana bakıyordu, sanki benim burda olup olmadığımı kontrol ediyor gibiydi. Beni her şeye rağmen yanında istiyordu sanki.
Ben yanına gidince de beni duymazdan geliyordu herkese öyle yapıyordu ama bana daha farklıydı. Hem yanında istiyordu hemde konuşmak istemiyordu....
Eve dönmüştük kendi evimize louis ler de Londra ya geri dönmüşlerdi.
Tatilimiz çok kötü bitmişti ama diğer tarafları güzeldi en azından 15 gün bile olsun mutlu olmuştum.Lia kendi odasındaydı babamlarda gerekli ilaçlar ve işlemler için hastanedelerdi. Lia nın odasında ben hariç bütün arkadaşları vardı. Sadie den jack in sevgilisine kadar. Sahi o çocuğun ismi neydi sanırım Lia söylemişti thomas olmalıydı ama emin değildim.
Ben içeri girince hepsinin gözleri bana kızgın bir şekilde bakıyordu bu yüzden girmiyordum.
Lia yla yanlız başıma konuşmak istiyordum. Hem hasta iken bu kadar insan olmamalıydı. Aşık benim olmama lazımdı sevgilisi olarak. Tabi hala öyle miyiz bilmiyorum ama.İçeri girme kararı aldım. Lia ya her şeyi anlatmak istiyordum. Ondan ayrı kalamazdım.
Odaya girdiğimde Lia ile birlikte herkes bana döndü.
Herkesin nefret dolu gözlerini üstümde hissetsem de ben sadece Lia ya bakıyordum. O da bana."Çıkar mısınız?" Dedim gözlerimi Lia dan ayırarak.
"Hayır!" Dedi anna
"Burası benim evim tamam mı? İzin verin yemiyoruz" dedim ve gözümü geri Lia ya çevirdim sadece bize bakıyordu.
Herkes dışarı çıktıktan sonra Lia nın yanına oturdum.
"Lia?" Dedim gözlerim dolmaya başlamıştı bile aynı anda onun da gözleri dolmaya başlamıştı.
"Hı?" Dedi ilk defa sesini duymuştum.
"B-ben özür dilerim" dedim gözümden akan yaşlar dudağımı ıslatığında.
Cevap vermedi sadece gözlerime baktı.
"B-ben m-addie ile sevgili o-olduğumu hatırlamıyorduk bile *hıçkırık* 2 sene önce onu ö-öpmüştüm, s-sonra bana çıkma teklifi e-etti b-bende kabul ettim *hıçkırık* 1 ay önce onu arayıp s-sana aşık olduğumu ve ona h-hiç bir zaman aşık olmadığımı söyledim. O- o da beni de kullanıp attın s-sıra onda m-mı dedi. B-ben bir şey d-demedim. Ardından dedim ki b-ben Lia ya g-gerçekten aşığım senin g-gibi biri değil o-o dedim ve telefonu kapattım." Dedim ve kendimi bıraktım cidden ağlıyordum.
Lia bir şey söylemedi.
"O-ona hiç bir zaman a-şık olmadım. A-ama sen farklıydın. Sana oldum ve şimdi koparmıyorum. Bu hayatta a-asla aldatmayacağım tek kişi oldun hep te öyle kalıcaksın..."
"Ö-özür dilerim" dedim ve gözümden akan yaşları durduramadım.
"B-bence ayrılalım" dedi.
"A-ama neden" dedim hıçkırmamaya çalışarak.
"Noah zaten biz üvey kardeşiz ve bu biraz beni yordu. Dinlenmeye ihtiyacım var"
"Bir şans daha versen?"
"Biraz zaman ver lütfen dinlemeye ihtiyacım var" dedi ve yataktan kalkıp odadan çıktı.
Teşekkür ederim tanrım
bravegirlllss_7 fikir bu bebeğe ait🥺❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stepbrother | noah schnapp
General Fictionsıkı tutun üvey kardeş özgürlüğe gidiyoruz! -smut warning-