ÜŞK BÖLÜM 6

457 30 20
                                    

Zeynep Arslan

Her ne kadar bizim kızlara itiraz etmiş olsamda Sevim buna kanmadı, kolumdan sürüklediği gibi yukarıda bulmuştum kendimi.

Oyun alanı gibi bir yerdi burası. Büyük salonu küçük küçük daireler şeklinde oturan üniversite öğrencileri doldurmuştu.

Bizimkileri aramama gerek kalmadan el salladı gülerek Beyza. Eğlendikleri her halleriyle belli idi.

Sevim'e dönerek, "Kendime güvenmediğimi söyledim, gitsem iyi olacak,"dediğimde olumsuz anlamda başını salladı.

"Olmaz, hadi geçelim."

Kızlar her ne kadar Sevim'i görselerde görgüsüz gibi buraya koşup üzerine atlamamışlardı. Ben bu şekilde sakin kalamazdım sanırım. Çağatay, Sevim ve ben ilerleyip yanlarına gittik.

Onlarda diğerleri gibi küçük bir çember yapmışlardı. Ayaz, Buğra, Ceyhun, Lay ve bizim kızlar.

"Hoş geldin,"dedi yapmacık bir şekilde sırıtarak Buğra, yanımda duran Sevim'i fark edince, "Seninle konuşacaklarımız var,"dedi sinirle. Bizim kız aldırış bile etmedi cool bir tavır sergileyerek.

"Sonra acısını çıkara çıkara sarılacağım,"dedi Beyza gülümserken, "Neden geleceğinden bahsetmedin bize,"diye hesap sorunca Sevim, "Sonra,"diyerek göz kırptı. "Evet, hesap sormam gereken çok şey var ama şimdi değil yarına erteliyorum. Yorgunum, az kızarım falan kendim üzülürüm."

Hepimiz sırıttık. "Hoş geldiniz," dedi Ayaz umursamaz bir tavırla. Daha kimse yanıtlamadan Beyza, "Geldiler işte, herkes teker teker söyleyecek mi böyle,"diye atarlanınca herkes boynunun ölçüsünü alıp susmuştu.

"Ee,"dedi Çağatay. "Biz gelmeden ne yapıyordunuz?"

Herkes birbirine baktı ardından Buğra, "Birbirimizi tanımak için soru cevap oynuyorduk,"dedi, yine ilgimi çekmemişti. Biz, neden birbirimizi tanıyacaktık ki?

"Buna ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum,"dedim emrivaki yaparak. "Bundan sonra sadece burada iken sizi göreceğiz. Gerek yok yani."

Herkes bana dikkatle bakarken, Kübra yanıma doğru sıvışarak, "Kapa çeneni, şurda iki gülelim dedik. Lazım olur belki ilerde," dedi fısıltıyla ama neden lazım olsun ki diyemediğim için sustum.

"Lay,"dedi Sevim surat asarak. "Neden buradasın,"diye sorunca Kübra'yı işaret ederek, "Onları ben çağırdım,"dedi hafif aksanlı bir şekilde. Başını salladı sadece anladım dercesine.

"Tamam, o zaman. Bende varım," dedi Sevim gülerek. "Gerçi hepinizi tanıyorum ama olsun!"

Çağatay kolunu attı Sevim'in omzuna. "Kimseyi tam anlamı ile tanıyamazsın Sevim,"dediğimde herkes bana baktı, omuz silktim sadece.

"O halde ben sorumu soruyorum o zaman,"dediğinde Beyza, kime soracağını merak ederek baktım. "Geceleri uyurken horlar mısın?"

Bu gerçekten bize neden lazım olsun ki!? Cevabın kimden geleceğini merak ederken Buğra, "Horlamam,"dedi, Buğra'nın burada bizimle oturması bile bana kalırsa aptalcaydı. Daha sabah kavga etmemiş miydik biz!?

Üşengeç Kızlar Yollarda//AmsterdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin