ÜŞK BÖLÜM 4

614 38 32
                                    

ÜŞK Bölüm 4

Medya Kübra

Kübra Tekin

"Bu telefonun ben.."

"Susturun şunu!"

Yanı başımdan gelen telefonun sesi başımdaki ağrıyı şiddetlendirirken Meyra yatağında doğrulup yastık fırlattı bana. "Kapat artık!"

Saat sabahın altısı, kimseler daha uyanmadı. Telefonu hemen sessize alıp arayana baktım duygusuzca, annem arıyordu.

Kavgalı olduğumuz için es geçmem gerek diye düşünürken daha karga bokunu yemeden niye aramış olabileceğini merak edince kendim kendimi yenerek yataktan aşağı attım kendimi. Üzerime de bir şey geçirip odadan çıktım, o ara aradığım annem saniyeler geçmeden telefonu açmıştı.

"Kızım," dedi kendi dilinde. Bu şekil konuşmak dili öğrenmem için iyiydi ancak pek hoşuma gitmiyordu.

Türkçe bildiği için anneme, "Evet ?" dedim bizim dilimizde. Karşı taraf biraz sustu, kapatmak için hamle yapacakken, "Nasılsın ?"dedi aksanlı bir şekilde.

"Normal. Yani kavga ettik diye karalara falan bağlamadım."

"Ben öyle demek istememiştim," diyerek derin bir nefes aldı, benim olanlar zihnimden bir an için çıkmayınca annem gibi bende nefes alırken buldum kendimi.

En acısı, bu denilenler değildi. Bu denilen şeyi annemin demiş olmasıydı. Sanırım, bu berbat bir histi.

"Üzgünüm."

"Bir şey değiştirmiyor" dedim düz bir ifade ile. "Merak etme, üzmedi beni." Daha fazlası, kırdı, yıktı, geçti üzerimde. Ama merak etme, iyiyim anne.

"Bu şekilde ayrılmamız hoşuma gitmiyor."

"Geriye gitmiyor zaman" diyerek gözlerimi devirdim. "Kapatmam lazım, sabah daha altı ve uykum var."

"Anladım, iyi uykular kızım." Bir yanım buruk ama.. 

"Sana da. Babama selam söyle."

Bir kaç veda sözcüğü ardından kapattım telefonu, tam o sırada odaya girmek için oturduğum merdivenden kalkmıştım.

Karşı odanın kapısı açılınca tereddüüt etmeden bakmıştım, benim için bunlar sıkıcı ayrıntılardı.

Karşımda Ayaz ve Ceyhun ikilisini görünce, "Nereye bu saatte ?" diye sordum merakla, bu saatte uyanacak kadar ne yaşadıklarını merak etmiştim doğrusu.

Bana kalırsa tatilde iken erken kalkmak saçmalıktı. "Biz buraya tatile gelmedik,"dedi gülerek Ceyhun, aralarında en normali o duruyordu bence. Buğra yavşak, Ayaz fazla soğuk. Ceyhun, ideal olanı idi. "Dil eğitimi almak için geldiğimizi unuttun mu? Bizim hoca toplantı yapacak. Ona yetişmemiz lazım."

"Anladım," dedim gülümseyerek. "Sonra görüşürüz."

"Sen niye ayaktasın ?" diye sordu Ayaz umursamaz bir tavırla. Bu halleri fazla komikti, gözlerimi devirdim sadece. "Telefon"dedim elimdeki telefonu sallarken.

Üşengeç Kızlar Yollarda//AmsterdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin