~8~

1.4K 152 66
                                    


"Bol şans kaçak kedicik"
.
.
.

Shinsou ve Bakugou binaya girmişlerdi bizde İzuku-kun ile dışarıda işaretin verilmesini bekliyorduk.

"Yikoru-san sorun olmazsa özgünlüğün ile ilgili bir kaç şey sorabilir miyim?"

"Oh ne...ha dalmışım pardon sen sormadan ben anlatayım"

"T-tamam"

"Özgünlüğüm bildiğin üzere acı 4 yaşından itibaren içimde bir acı küresi mi diyeyim acı bilmem neyi var. Sen nasıl nefes almadan yaşayamıyorsan bende içimdeki acı olmadan yapamam, telefon gibidir kendisi içimde sürekli%1 acı bulunur bu sıfır olamaz çünkü yaşayamam, gücümü kullanmadığım zaman şarj oluyor acı ve ne kadar çok birikirse canımı o kadar yakıyor ama bir o kadar da güçlü oluyorum."

"Senin için zor olmalı"

"Evet ama alıştım, insanlar acı çekiyorsa fiziksel olarak kendimi güçlendirmek için onların acısını alabilirim sana yaptığım gibi ve acı aldığım gibi acı verebilirim bakugou ya yaptığım gibi sadece tıpkı senin ki gibi kontrol edemiyorum eğer çok fazla acı olursa içimdeki o şey kontrolden çıkıyor."

"Asla kendini güçlendirmek için birisinin acısını almadın değil mi? Sadece ona yardım etmek için acısını aldın ve o artık senin acın oldu."

"Çok düşünüyorsun midoriya-kun ama haklı oluyorsun her seferinde"

"3. Takım için süre başladı"

Midoriya'nin kolundan tutup içeri koştum,

"Dediklerimi unutma İzuku-kun ileriye gitmek yok lütfen"

"T-tamam"

Labirent gibiydi ve her yerde her yere çıkan koridorlar vardı.

"Ne plan yaptıklarını bilemiyoruz midoriya, gözünü dört aç... MİDORİYA ÇEKİL!"

Bakugou bir patlama ile aniden midoriya'nin üzerine uçtu, Midoriya son anda kaçtı ama kıyafeti hasar almıştı.

Şuan bakugou, Midoriya ve benim aramda duruyordu bakugou kesin kendi kafasına göre hareket ediyor şuan off off.

"M-midoriya-kun iyi misin!?"

Patlamadan dolayı etraf duman olmuştu bir bok göremiyorum.

"EVET İYİYİM BENİ MERAK ETME SHİNSOU'YU BULMAYA GİT BEN HALLEDERİM SANA GÜVENİYORUM"

"İ-izuku-kun..."

"SANA GİT DEDİM YİKORU-SAN! BEN HALLEDERİM"

"Pekâlâ gidiyorum dediklerimi unutma"

"Sadece git ve kazan"

Kazanacağım Midoriya-kun.
.
.
.
*İlahi bakış*

Amaya durmadan koşuyordu, arkasında bıraktığı patlama seslerini duymamazlıktan geliyordu, bakugou kurallara göre oynamıyor tamamen Deku ya saldırı yapmıştı.

Genç kız ayrıldığı yerden itibaren geçtiği her yere küçük acı topları bırakmıştı bu sayede shinsou'yu kolayca bulabilir di.

"Ah bu yoldan geçtim... burasıda işaretli...geriye tek bir yer kaldı işte buldum seni pisicik"

Kız önündeki kapıyı hızlıca açmıştı, Shinsou rokete yaslanmış hayattan bezmiş gibi bir hali vardı, kapı açıldığında karşısında Amaya'yi gördüğünde gülümsedi.

"Kaçak kedimiz yolunu bulabildi demek"

"Kolay olmadı ama olsun"

"Bakugou kural dışına çıktı değil mi?"

"Direk İzuku-kun'a saldırdı umarım ilerlemez biz kendi işimize bakalım pisicik"

Genç çocuk beyaz kumaşlarını hazırladı ve genç kıza doğru ilerledi.

Genç kız karşısındaki kişiye acı vermeyecekti onun yerine küçük acı topları ile uzaklaştırmaya çalışacaktı.

"Haklısın biz kendi işimize bakalım"

Shinsou genç kızı roketten olabildiğince uzak tutacaktı,bu yüzden onun tarafına gitmeye başladı ve kumaşları ile kızı tutmaya çalıştı.

Kız her seferinde hızlı bir atak yaparak kaçıyordu fakat yukarı zıpladığı zaman ayağına bağlanan kumaştan kurtulamadı.

"Üzgünüm kedicik fakat şuan düşmanımsın"

Shinsou Amaya'yi ayağından tutarak havada ve roketten uzakta tutuyordu.

"Bende üzgünüm pisicik...arğhh çıkmıyor bu lanet şey... Sende benim düşmanımsın" genç kız küçük acı toplarını shinsou yu hedeflemeden çok yakınına atıyordu dikkati dağılırsa kumaştan kurtulurdu.

Ama acı topları shinsou ya temas etmediği için hiç bir etki etmiyordu.

"Bu mu yani insan düşmanına bu kadar kibar davranmamalı Amaya"

Shinsou kızın niyetini anlıyordu bu olayı acısız bir şekilde bitirmek istiyordu fakat işler böyle yürümezdi, Amaya'yi gaza getirmesi lazımdı.

"Ah hadi ama bu kadar kibar olma o küçük şeylerin hiç biri bana değmiyor ve süre bitmek üzere"

"Biliyorum seni aptal...ahğkk özür dilerim shinsou ama kendimi kanıtlamam lazım"

Genç kız yaptığı küçük acı küresini karşısındaki çocuğun koluna hedefleyip attı evet işe yaramıştı serbestti. Hızlıca rokete doğru koştu sonunda... kazanacaktı sadece bir kaç adım daha.

"YİKORU-SAN DUR!"

Kız ne olduğunu anlamadan üzerinde durduğu zemin patlamıştı oysaki biraz daha hızlı olsaydı kazanacaktı...onun yerine şuan patlayan zeminin parçaları ile birlikte havaya uçmuştu. Yer altından aldığı ani patlama yüzünden hareket edemiyordu tamamen kendini bırakmıştı ve o sesi duydu...

Süre bitmişti...

Genç kız boşlukta aşağı doğru düşerken üzüntüsünü dile getirdi.

"Özür dilerim İzuku-kun kazanamadım."

Artık gözlerini kapatabilirdu genç kız...
.
.
.
Shinsou betonların ve toz dumanının içinden Amaya'yi görmeye çalışıyordu. Orda bu o.

Genç çocuk kumaşını kullanarak kızın belinden yakaladı ve hızlıca kendine çekti çarpmanın etkisi ile genç çocuk yere düşmüştü kumaşı hâlâ bağlı olan genç kızda üstüne düşmüştü baygın bir şekilde.

Shinsou'nun ayağa kalkması lazımdı çünkü parçalanan zemin yere düşmeye başlamıştı üzerlerine bir şey düşmeden kalkmaliydi...ama çoktan üzerilerine doğru gelen koca bir beton vardı... etrafını kaplayan siyah perde olmasaydı... siyah perde mi?!

Genç çocuk üzerinde yatan kıza baktı, baygın olan kıza (!) Baygın olmasına rağmen siyah acı perdesi yapıp hayatlarını kurtarmıştı.

Çocuk o kadar yorgun düşmüştü ki şuan olduğu konumdan çok memnundu vücudunu serbest bıraktı ve maskesini çıkardı, üzerinde yatan kıza kolları ve kumaşları sarılı bir şekilde uykuya dalmıştı ya da yorgunluktan uyuduğunu sanıyordu ama...

Umrumda değildi üzerindeki kızın yumuşak saçları boynuna değiyordu ve çok hoş kokuyordu o hoş kokuyla gözlerini kapadı ve tek elini Amaya'nin saçına götürerek okşadı

"Çok iyiydin kedicik..."

Son duyduğu etrafında konuşan herolarin sesleriydi

💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤

Beginning of the endHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin