Bölüm 6

222 15 1
                                    

Ada'dan

Cenk,Bera'nın söylediğine göre, annem çağırdığı için annemin yanına gitti. 

En son Cenk'le sarılmıştık. Ama ona sarılmamam gerekiyordu. En azından ben öyle düşünüyorum. Çünkü yarın Barış'la bulaşacağım. Barışma ihtimalimiz olabilir. Barış'ı seviyorum. Ama aşık değilim. 

Şu an kimseye aşık değilim. Ama Barış'ın açıklamasından sonra her şey değişebilir. Her şey...

Ben salonda oturuyordum. Annem yanıma gelip başımda dikildi. ''Git Bera'yla Berke'yi çağır. Yemek yiyeceğiz. Hemde yemekleri Cenk yaptı.'' dedi. 

Ne! Neden! Nasıl! Niçin! Ne zaman! Evet arkadaşlar 5N'yi tamamlamış bulunuyorum. 1K'yı sormayın. Daha o kadar türkçem yok maalesef.

Cenk. Yemek. Yapmayı. Nereden. Öğrendi? OMG! 'Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?' sorusundan daha merak uyandırıcı bence.

Bera'yla Berke'yi boş verip mutfağa Cenk'in yanına gittim. Yemeklerle ilgileniyordu. Kapıya yaslanıp Cenk'i izlemeye başladım. Göz ucuyla yemeklere de bakmadım değil. Öyle abartılı şeyler yoktu. Pilav, kuru fasulye ve mercimek çorbası vardı.

Bana bakmadan ''Çok yakışıklı olduğumu biliyorum ama bana bu kadar bakınca rahatsız oluyorum bebeğim.'' dedi sırıtarak. Gözlerimi devirdim ve bir milyon dolarlık sorumu sordum. ''Yemek yapmayı nereden biliyorsun?'' dedim. Güldü ve ''İngiltere'de Türk yemeklerini özledim ve annemden yemek yapmayı öğrendim.'' dedi. Bende ona karşılık verdim. ''Türkiye'de İngiltere yemeklerini özlüyorum ve aşçıdan yemek yapmayı öğrendim.'' dedim gülerek.

Tek kaşını kaldırıp alaycı bir şekilde bana baktı. '' İngiltere yemeklerini biliyor musun ki?'' dedi. Dudağımı sarkıtıp ''Hayır.'' dedim.

 Sonra hemen Bera'yla Berke'nin odasının kapısını alacaklı gibi yumrukladım. Yumruklarım ardı ardına kapıya vurulurken birden kapıyı Bera açtı. Ve tabi ki yumruğum Bera'nın suratına geldi. Ödüm farklı yerlerime karışırken zorla ''Yemek hazır.'' diyebildim ve hemen koşmaya başladım. Bera'da arkamdan koşuyordu. 

Uzun bir koşuştan sonra Bera beni yakaladı. Tabi ki de vurmadı. Daha acımasızca bir şey yaptı. Gıdıkladı!

Yerlere yatıp kahkahalarla gülüyordum. Kahkahalarımın arasından ''Ye-ye-ter! B-ahahaha-Bera!'' diye bağırıyordum. Sonunda durdu. Sırıtarak ''Dersini aldın mı bücür?'' dedi. ''Aldım, aldım Bera.''dedim. Aniden gözünde sinsilik belirdi. ''Bana ağabey de.'' dedi. ''What! Ne! Asla! Never! Never say never!'' diyerek mal olduğumu bir kez daha göstermiş oldum. ''Bak yoksa gıdıklarım.'' dedi tehdit ederek. ''Tamam ağabey.'' dedim aceleyle. Bu halime güldü ve üstümden kalktı. Bende üstümü başımı düzelterek yemek masasında baş köşeye oturdum. Bera sağ tarafıma geçti. Berke sol tarafıma oturdu. Sanırım annem kurmayacak sofrayı ki annemde Berke'nin yanına oturdu. 

Az sonra Cenk, üstünde önlüğü, elinde tencereyle masaya doğru geldi ve tencereyi masanın üzerine koydu. 

Berke tabi ki de dalga geçmeyi unutmadı. ''Şok,şok,şok! 'Top' model Cenk Gencer elinde tencereyle,üstünde önlüğüyle görüntülendi.'' dedi top kelimesini bastırarak söyleyerek.

Bera ve ben kahkahalarla gülmeye başladık. Annem bir şey anlamadığı için susarak oturmaya devam etti.

Cenk Berke'nin ayağına kuvvetli bir tekme atınca Berke tek çareyi susmakta buldu.  Cenk ağzını oynatarak ''Daha bitmedi.'' dedi ölümcül bakışlarını Berke'nin üzerinde gezdirerek. 

Sonra ben dayanamayarak sordum. ''Tencerede ne var?'' Cenk ''Kuru fasulye.'' dedi yemekleri dökerken. Berke yine susmayıp '' Cenk. Bizi cırcır yapmaya mı çalışıyorsun?'' diye sorunca Bera Berke'yi korumak amaçlı ''Berke. Susmazsan gözünle ağzın yer değiştirecek haberin olsun.'' dedi ağzına bir domates atarken. Bunları duyduktan sonra Berke ağzına fermuar çekti. 

Cenk'te yemekleri koyduktan sonra yerine oturup o da yemek yemeye koyuldu. 

Yemekler yenirken annem sordu, Cenk cevapladı. Annem sordu, Cenk cevapladı. Artık gözlerinden bezdiğini anlayabiliyordum. 

Doyduğumu anladığımda ayağa kalkıp esnedim. Uykum gelmişti. Ben kalktığımda diğerleri de ayaklandı. Bera ''Biz Cenk'le dolaşacağız biraz.'' dedi ve kapıyı açıp gittiler. 

Berke ''Ben uyuyacağım.'' dedi. Tam odasına gidecekken annem ''Odanı yeni topladım git salonda uyu.'' diye ciyakladı. Berke ''Ben salonda uyumam diye mızmızlandı ve bana anlamlı bir bakış attı. Oflayıp ''Gel başımın belası.'' dedim. İkimizde yatağıma yattık ve ben Berke'nin saçlarıyla oynayarak uyudum...

Yıllar SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin