Yıllar Sonra

Bölüm 4

Bölüm şarkısı: R5-Smile 

Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum. Lütfen votelayıp yorum atın.

_____________________________________________________________________________

Cenk'le bizimkileri yani abim Bera'yı ve kardeşim Berke'yi aradık. Daha doğrusu aradım ve onlara kafeye gelmelerini onlara bir sürprizim olduğunu söyledim. Kafeye gittiğimde ikiside masada oturuyorlardı. Yanlarına gidip masaya oturdum. 

Bera söze başladı. ''Ya ne sürprizi kızım? Sen ne zaman bize sürpriz yaptın? '' dedi.

 ''Ama hakkımı yiyorsun şu an. Ben size hiç mi sürpriz yapmadım?'' dedim. İkiside aynı anda ''Yapmadın!'' dediler. Güldüm ve ''Şimdi yapacağım işte.'' dedim. Berke konuştu. '' Ya tam kızı tavlayacaktım. Aşk hayatımın içine ettin Ada.'' dedi.

 Çirkefleşerek ''Senin aşk hayatın mı var be!'' dedim. Bana 'Seni öldürürüm kızım' bakışları attı. Bende susmayı tercih ettim. Berke devam etti. ''Hadi sürpriz ne?'' dedi. Gülümsedim ve Cenk'e mesaj attım. Hemen saklandığı yerden çıkıp yanımıza geldi. Sandalyeye oturdu. İkiside mal mal Cenk'e baktı. Berke ilk söze başlayan oldu. '

'Kızım evlenmek istiyorsan bize söylesene. Gelsin üslubuyla istesin seni. Bir elinde çikolata bir elinde çiçek... Çok mu aşıksınız? Bebe var mı? Hihhh! Bebe var demi?  Vardır vardır. Lan dayı oluyorum!!'' diye bağırdı. Kafede ki herkes bize bakıyordu. 

Kafasına bir tane patlattım. Cenk o sırada gülmekle meşkuldü. Ona ölümcül bakışlarımı fırlatınca sustu. ''Lan yavaş gel. Sevgilim değil. Tanımadınız mı ya!'' dedim. Gözlerini kıstılar. Berke her zamanki gibi salaklığını kullanarak ''Yok valla. Eğer kaybolan kardeşimiz falansa kapımız ona açık. Ailemize hoş geldin gardaş.'' dedi.

 Ya bu çocuk benim kardeşim olamaz. Yok imkanı yok. Hastanede falan karışmış olmalı. Bunun IQ seviyesi kaç kim bilir. 

Sonunda daha fazla saçma söz duymaya dayanamayarak ''Sus. Tamam. Söylüyorum. '' dedim. Anında sustu. Derin nefes aldım ve söyledim. ''Cenk.'' İkisi de mal mal bakmaya devam etti. ''O Cenk.'' dedim daha demin söylediğim şeyi vurgulayarak. Bera ''Cenk kim? dedi. Cevap vermedim. İkisi de birkaç dakika düşündüler. Sonradan gözlerini açtılar. Bera '' Cenk! Koçum! Gel lan buraya!'' dedi. Bir 'Türk Erkek Kucaklaşması' yaptılar. Sarılmaları bittikten sonra Berke Cenk'e sarıldı. ''Lan Cenko. Nerelerdeydin sen ya!?'' dedi. ''İngiltere'de güzel kızlar varmış. Bi uğrayayım dedim.''dedi. Bu sözler üzerine gözlerimi kıstım. 

Berke ile Cenk sarılırken Berke'nin yüzü bana dönüktü. Halimi görmüş olacak ki pis pis sırıtıp bana göz kırptı. Pislik. Sarılmayı bıraktıklarında Cenk yanıma oturdu. Berke'de Bera'nın yanına oturdu ve ''Ee Cenko. Güzel kızlar varmıydı bari?'' dedi sırıtarak. 

Bende bu konuşmaya dayanamadığım için kalkıp ''Ben su alıp geliyorum.'' dedim. Ve ilerlemeye başladım. Çok yakışıklı bir garsona ''Nereden su alabilirim?'' dedim. Ben su isteyince ''Siz yerinize geçin ben getiririm.''dedi gülümseyerek. Bende gülümsedim ve yerime oturdum. Cenk bana baktı. ''Ne o? Su mu yokmuş?'' dedi. Gülümsedim. Herhalde ölürsem gülmekten öleceğim. ''Su varmış ama garson ben getiririm dedi'' dedim. Cenk birden doğruldu. ''Neden öyle dedi?'' dedi. 

''Çünkü ben bir müşteriyim ve o bir garson.'' Ay kıyamam, kıskandı. Berke göz ucuyla Cenk'e baktı. Oda anladı sanırım.

 O sırada garson suyu getirdi. ''Buyrun'' dedi ve suyu masaya koydu. Sudan bir yudum aldım ve garsona '' Ben sadece su demiştim. Soğuk sevdiğimi nereden bildin?'' dedim. ''Tahmin ettim.'' dedi ve göz kırptı. Cenk birden '' Hadi kardeşim senin işin yok mu?'' dedi. Garson gerildi ve ''Peki sonra görüşürüz'' dedi. Bera devreye girdi. ''Görüşemezsiniz. Yürü artık. İşin yok mu senin?'' dedi. Garson utana sıkıla gitti.