İyiki sana aşığım

164 16 9
                                    

Saat sekiz civarı olmuştu ve iyice canım sıkılmıştı ev üstüme geliyordu sanki.. En iyisi küçük atıştırma yapmamdı çünkü karın gurultum sayesinde uludağdaki tüm karlar eriyebilirdi. Kilo aldığımın farkındaydım artık yeme içmeme dikkat etmem gerekiyordu. Şeytani yönüm ne kadar "Aman Lena seni beğenen böyle beğensin" desede meleğim bunu kabul etmiyordu. Yemekten sonra tabiki de en güzel gidecek şey sigaraydı ama neredeydi? En son Kaan'ın bacak muhabbetinde salondaki koltuğa bıraktığımı hatırlıyordum. Salona gidip koltuğun üstüne göz attım evet benim minnoşlarım orada duruyordu! Sigarayı yakıp, dizlerimi göğsüme doğru çektim. Sokağa attığım düşünceler tekrardan kutuları yırtıp yırtıp şırıngalarını beynime sokup işliyordu. Aklıma ilk gelen kişi Sinem'di, dostum, kardeşim olan insandı belki de ben öyle sanıyordum. O adam ona hayatım demişti bunu miğdesi nasıl sindiriyordu? Ben öyle insanlardan olmadım hiç bir zaman. Korku yüzünden ruhumu satanlardan olmamıştım, olmayacaktımda. Peki ya Kaan? Gerçekten bana aşık mıydı yoksa o da Sinem gibi bana oyun mu oynuyordu? Babam olsaydı şimdi korurdu beni kötülüklerden. "Baba" bu kelimeyi kullanmayalı yıllar olmuştu. Arkadaşlarım beni cesaretli, cesur olarak tanımlardı peki ya öyle miydim? Şu yaşadıklarımdan sonra birine güvenmeye cesaretim kalmış mıydı? Peki ya kötülüklere karşı dim dik durabilecek cesurluğum? Hayır kalmamıştı. Benim yüzümden herkes hayatından olmuştu. Babam beni korumak, beni hayatta tutmak için canından olmuştu. Benim babam o kadar cesurken ben? Peki ya annem.. Sesini dâhi duymaya haz etmezken, benim yüzümden sevdiği adamı kaybetmişti buna rağmen beni büyütmüştü. Kaan'ın babası? Ondan buram buram nefret etsemde onunda doğruları vardı. Sevdiği kadın tarafından aldatılması erkeklik gururuna sığdıramıyordu. Belki öz babama benzetiyordur beni ve hayatında görmek istemiyordur diye onun tarafından objektif baksamda babamı beni öldürmediği için öldürmesi ne kadar doğruydu ki? Acaba öz annemle babam hiç düşünmüşler midir beni? Aramışlar mıdır? Sigaranın son dumanını çekerken anahtar sesi duymamla, bütün düşüncelerimi tekrardan kutulayıp kutulayıp sokağa atmam bir oldu. Koca gülümsemeli maskemi takıp Kaan'ı karşılama zamanı gelmişti.

"Hoşgeldiniz beyfendiciğim.. Bu poşetler ne?"

"Sen odana geç küçük hanım, mutfağa ve salona gelme ben çağırana kadar gelme"

"Oldu mu şimdi Kaan?"

"Olmasada olur"

"Sadece on dakika?"

"Tamamdır"

"Süren başladı beyefendiciğim"

"Anlaşıldı hanımefendiciğim"

Merdivenlerden çıkarken Kaan'da mutfağa girmişti. Gerçekten çok merak ediyordum ama ona karşı ağırlığımı korumalıydım. 1-2-3-4-5-6-7......26-27-28.....43-44-45......57-58-59-69 tam tamına 1 dakika oldu aaağğ baştan say....

"Lena gel bekliyorum"

8 dakikayı tamamlamadan çağırmıştı bu mutluluk vericiydi. Merdivenlerden aşağıya inerken Kaan'ın elinde iki kadeh bardağıyla beni bekliyor olması şaşırtıcıydı.

"Elindekiler ne?"

"Kadeh bardağı"

"Sen ciddi misin kaan?? Vay canına ben şok oldum..

"Cahil insan hahahah"

Salona doğru ilerlediğimizde masanın üstünde vodka ve dört beş tane bira vardı tabiki de mezesiz olmaz.

"Kaan içicek miyiz?"

"Tabiki"

"Ama ben.."

En son doğum günümde kızlarla içmiştik ve tuvaletten çıkamamıştım. Çok utanç verici olsa da alkolün hissizleştirici bir tarafı vardı. İstediğin her şeyi diyebilirsin Sarhoş olduğun zaman. Utanmak yok, gurur yok.

"Ama sen?"

"Neyse hadi içelim"

"Sende dünden meraklıymışsın "

"Tabikiiiiiii"

Yerde oturup masayı ortamıza doğru çektik. Vodkayı doldururken bardağıma

"Hop dur bakalım Lena, seninle bir oyun oynayalım"

"Ne oyunu?"

"Kadehlerimize sek doldurucaz ve içmeden önce yaptığımız en kötü şeyleri anlatıcaz. Anlaşıldı mı?"

"Tamam"

Tamam dediğime ne kadar pişman olsam da artık iş işten geçmişti

"Sen başla Kaan"

"En yakın arkadaşımın çayına işemiştim liseliyken"

Bardağındaki vodkayı bir dikişte içmişti.

"Kaan iğrençsin ııyy"

"Sağol canım, sıra sende"

Aslında kötü bir insan olduğumu kabul ediyorum ama hangisinden başlayacağımı bilmiyordum. Tamam kabul benden nefret etmesinden korkuyordum

"Okulda sinirimi bozan kızın sevgilisini ayartmıştım, deliye dönmesini keyifle izlemiştim"

Ona ziyade bardağımdaki vodkayı üç yudumla bitirmiştim.

"Vay vay vay Lena hanım sen neymişsinde haberimiz yokmuş be"

"Sende sıra"

"Erkek arkadaşımı genel eve götürmek yerine erkeğe götürdüm çünkü o gaydi.

Gözlerimi kocaman açıp Kaan'a baktım o ise normal bir konuşma yapmış gibi umursamadan vodkasını bir yudumla bitirdi.

"Oha oha sen ciddi misin Kaan? Yuh!"

"İnsanların cinsel kararlarına saygılıyım hem ne demişler? Arkadaş arkadaşının pezevengidir neyse uzatmayalım sende sıra"

"Arkadaşıma çaydanlık şakası yapmıştım oda yere düşüp kolunu kırmıştı bir daha konuşmadık ondan sonra"

"Hahahahahah iyimiş bak bu"

Vodkayı tekrardan yavaş yavaş yudumlamıştım, ağzımın kaydığını hissediyordum Kaan'da henüz bir belirti yoktu.

Bir bardaklık vodka kaldığı için biradan devam etmeye karar vermiştik. Oyunda bu kadar yeterliydi Kaan'dan soğumaya başlamıştım.

"Lena"

"Efendim?"

"İyiki varsın"

Asıl sen iyiki varsın, benim için her zorluğa göğüs gerdin.

"Sende iyiki varsın Kaan"

"Bazen sinirlerimi zorlasanda iyiki sana aşığım"

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Eğer bende sana aşığım desem ona, benim bile emin olmadığım hisleri ümid sağlayacaktım.

"Lena.."

"Efendim?"

"Sen ki bir Cem Adrian sesi
Bir Cemal Süreya dizesi.."

BEN SUSAMAM BÖYLE BİLİN #Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin