Arkadaşlar çok özür dilerim telefonla ilgili sıkıntılarım oldu tam çözüldü derken internette bir aksaklık yaşadım uzun bir süre. Ama eskisi gibi toparlanırız tekrardan eminim. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar
"Kaan aramızda bir şey olmamalı"
Bu kelimeler istemsizce dökülmüştü dudaklarımdan. Başımın hafif döndüğü sarhoş olduğum anlamına gelmezdi. Öyle değil mi?
"Oyun mu oynuyorsun Lena?"
Haklıydı onu öpmüştüm şimdi ise aramızda bir şey olmasın diyordum. Oyun oynamak değildi asıl mesele kendime güvenemiyor oluşumdu. Mantıklı yönüm ağzını bantlamıştı cevap vermemek için çabalıyordu.
"Ben gitmek istiyorum buradan."
Dediklerimi kulağım duymuyordu. Bu konuşmanın sonu hiç iyi olmayacaktı.
"Gitmek istiyorsun öyle mi? Tamam hazırlan"
Ayağıya kalktığımda hafif başım dönsede Kaan'ın verdiği son sigarayı yakıp mutfağa ilerlemiştim. Meleğim, ağzımdan çıkmış olan hiç bir kelimemden memnun değildi. Şeytani yönüm ise kahkahalara boğuluyordu. Neden demiştim ki bu lafları?
Kaan odada çanta hazırlıyordu, yanına yaklaşmak istiyordum ama korkuyordum."Kaan.."
Suratıma bakmıyordu bile, peki bu küçük valiz neyin nesiydi?
"Kaan sana diyorum!"
Cevap vermiyordu, en kötüsü de buydu. Kalbime oklar saplanıyordu. Bir iki adım atıp Kaan'ın önüne geçmeme rağmen beni umursamıyordu. Yüzünü avuçlarımın içine alıp, gözlerinin içine bakmaya yelkenmiştim.
"Önümden çekil Lena"
"Hayır!" diye bağırmıştım. Neden böyle bir şey yaptığıma akıl sır erdiremiyordum.
"Kaan, bana bak! Gözlerimin içine bak! Kaçırma gözlerini benden yalvarırım. Aptalım, salağım! Biliyorum.. Ama ben.. Ben sevgine laik olan biri değilim ki! Pisliğin tekiyim. Sen kârsın, ben zarar. Ben seni üzmek istemiyorum anlıyor musun? Sana karşı olan hislerimi bastırmaktan yoruldum ben... "
Kaan kahkasıyla her zamanki gibi sözümü kesmeyi başarmıştı.
" Sana hislerini bastır diyen kim?"
"Aklım"
"Aklına tüküreyim Lena! Aşk akıl işi değil kalp işidir"
"Hislerimi bastırmazsam ne olur biliyor musun?"
Hayır anlamıyla kafasını iki yana sallamıştı Kaan. Lena o an dudaklarına yapışmıştı Kaan'ın. Kaan, Lena'yı kucağına almıştı ve bacaklarını beline dolamıştı. Lena Kaan'ın gömlek düğmelerini açmaya çalışıyordu. Bir an ki denge sarsılmasıyla yatağa düştüler. Lena Kaan'ın kucağına çıktı ve tekrardan dudaklarını öpüyordu. Bir an Lena duraksadı ve Kaan'ın yüzüne baktı.
"Bu olur anlıyor musun? Bunun fazlası olur. "
" Bu olabilir ama bunun fazlası olmaz Lena"
Lena şaşkın bir surat ifadesiyle, yarı baygın gözleriyle Kaan' ı anlamaya çalışıyordu.
"Bakma öyle hatun, demek istediğim sen soyadımı kabullenip imza attığın gün fazlası olur. "
" Herşey bir imza olmamalı"
"Herşey imza değil ki prenses. O imzanın içindeki, benimle beraber acısıyla tatlısıyla bir ömür geçirmenin sözü"
Lena'yı göğsüne yatırarak saçlarını okşuyordu. Lena ise gözlerini kapatıp, başının dönmesinin zevkini çıkarıyordu.
Telefona mesaj sesi gelmesiyle irkilmişti ikiside.
Kaan telefona uzandı, telefonuna baktığında ise gizli numaradan mesaj olduğunu fark etti. Telefonu Lena'nın görmeyeceği bir şekilde mesajı açtı."Seninle bir anlaşma yaptık değil mi Kaan? O kızı bize satacağın anlaşması. Ve sen şimdi bu anlaşmayı çöpe attığını söylüyorsun öyle mi? Ölümün kokusunu buram buram hissetmeye başla Kaan! "
Kaan'ın yüzüne yarı baygın bakan Lena, gecenin bir yarısında gelen mesajı merak ediyordu.
" Kimden gelmiş mesaj Kaan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SUSAMAM BÖYLE BİLİN #
Mystery / ThrillerAslında burada olan bir çok hikaye neredeyse bir biriyle aynı, sadece kendi ruh halimi hissederek yazacağım hikaye olacak bu. Neyse beğenmenizi umud ediyorum, şimdiden iyi okumalar! :)