Bölüm şarkıları:
Bölümün başı: Harry Styles - KiwiYemek sahneleri: Wallows - Remember When
Markno sahnesi: PUBLIC - One That I Want
Nomarkhyucmin -en son sahne-: BANNERS - Start A Riot
-yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen💞-
"Ah be Jaehyun! N'aptın lan kendine?"
Johnny hyung yaklaşık yarım saat önce koçun azarlamasını çeken Jaehyun hyung'ın yanına oturmuş, kolunu omzuna atmıştı.
Stresten ağrıyan başım yeni yeni diniyordu. Onların tam karşısındaki tahta banka oturmuş, Jaehyun hyung'ın sonunda kendine gelebilmeye başlayan bakışlarına bakıyordum.
"Ne bileyim ya! Uzun zamandır yapmıyorduk böyle bir şey. Azıcık eğleneyim dedim."
Jaehyun hyung sanki hiç azarlanmamış ve paldır küldür iskeleye sürüklenmemiş gibi kıkırdayarak konuştuğunda kendi kendime sabır dilemiştim. Onun eğlence diye adlandırdığı olay yüzünden takım olarak kendimizi parçalamıştık.
Doğruyu söylemek gerekirse sadece ben Jaehyun hyung'ı kurtarmak için uğraşmıştım. Haechan yüzüne yumruğu indirip gittikten sonra Chenle ve Renjun gülmekten ağlamak üzereyken Jaehyun hyung'ın fotoğrafını çekmişlerdi.
Johnny hyung ne kadar kabul etmese de onun da kafası iyi gibi duruyordu. Sahilde Jaehyun hyung'ı öyle gördüğünde dramatik bir şekilde kendini yere atmış, ardından onun alnını öpmüştü. Ona Jaehyun hyung'ın ölmediğini açıklamam da zor olmuştu tabii.
Şimdi ise sinir küpüne dönmüş koçumuzun küçük bir mangalın üzerinde etleri pişirmesini bekliyorduk.
Onu bu kadar sinirlendiren şeylerden biri de diğer takıma ve onların koçlarına rezil olmamızdı, bunu anlayabiliyordum."Ya kalkıp koça yardım mı etsem? Belki adamın gönlünü alırım."
Jaehyun hyung, kendisinden bir farkı olmayan Johnny hyung'a bu soruyu sorduğunda olayların daha da beter hâle geleceğini tahmin etmek zor değildi.
"Sen bilirsin Jaehyun'um..."
Johnny hyung ondan beklenildiği gibi sağlıklı bir tavsiye vermeyince kendimi olayın ortasına atlamak zorunda gibi hissetmiştim.
Ama bunu benden önce birisi benim yerime yapmıştı. Ayrıca yapan kişi yarım saat önce kalbini kırdığımdan beri tek kelime etmeyen Haechan'dan başkası değildi.
"Git yanına da yüzünü mangal teline yapıştırsın dimi?"
Alayla gülümsüyordu. Jaehyun hyung'ın kötülüğünü istemediğini biliyordum. Bana sinirlendiği için herkese tavır takınmıştı. Jaehyun hyung'ın ondan yaşça büyük olduğunu hesaba katarsak sözleri pek de iyi yere varmayacaktı.
"Ben de seninkini yapıştırmayayım Haechan. Dikkat et."
Jaehyun hyung'ın az önceki kendinden geçmiş hâli yok olmuştu sanki. Ciddiyetle Haechan'a bakıyordu. Ses tonu da hiç olmadığı kadar sert çıkmıştı.
Haechan'ı da biliyorsunuz. Kim olursa olsun ona ters laf söylemesine gelemez. Bu yüzden Jaehyun hyung ona cevap verdiğinde o da daha da ileri gitmeyi tercih etmişti. Oturduğu yerden kalkıp, önümden geçerek Jaehyun hyung'ın karşısında durmuştu.
Bir olayın daha yaşanmasını istemiyordum. Ancak şu an olan şey her şeyden daha tehlikeliydi. İlk kez takım arasında bir tartışma bu kadar ciddi hâle gelmişti. Eğer ayağa kalkıp aralarına girersem beni de yere sereceklerini biliyordum. Elimden gelen tek şey olduğum yerden korkuyla izleyerek, kendi aralarında sakince halletmeleri için dua etmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mess = volleyball players | nct dream
FanfictionAncak şu an Gangnam Lisesi'yle olan anılarımızı hatırladığımda, keşke bu uyarıyı dikkate alsaydık diyorum. Çünkü cidden, hayatımızı boylu boyunca değiştiren olaylar yaşamıştık.