💜10

203 21 7
                                    


Taehyung:

Bir hafta çok güzel geçmişti. Ve sanırsam Jin'e karşı arkadaşlıktan fazla duygularım vardı. Bugün geri dönüyorduk ve yarın benim için pek iyi bir gün olmayacaktı sanırsam. Şu bir hafta içerisinde belli etmesem bile sesleri duymaya devam etmiştim sadece görmezden gelip yaptığım işe devam ediyordum. Jin'in verdiği ilaçları getirmeyi de unutmuştum. Bu yüzden biran önce eve gitmek istiyordum. Son eşyamı da alarak valize koydum ve emin adımlarla kapıdan çıktım. Arabada nedensiz bir sessizlik vardı. Bildirim sesiyle irkildim ve telefonumu açtım.

+0.....57:

Taehyung? Sana oğlum demem seni mahvederim yeminle.

Yerini biliyorum ama yanındaki o Jin denen herif kim biliyor musun sen?

Sana masum gelebilir ama içinde bir şeytan yatıyor onun.

Söylemek istediğim çok şey var buraya geleceksin Taehyung.

Yoksa karabasan falan dinlemem gebertirim seni.

Karabasan seni en fazla ne kadar koruyabilir ki?

Ellerimin titremesini belli etmeden telefonu geri yerine koydum. Jimin soru sorarcasına baktı.

"Sorun yok Jimin sadece banka mesajı."

Eve geldiğimizde üzerimi giyindim.

"Nereye gidiyorsun Taehyung?"

"Hiç önemli değil biraz sonra gelirim ben."

Dışarıya adımladığımda içimdeki sesler çoğalmaya başladı.

"Hadi şu işi bitirelim."

Yazar bakış açısı:

Bileğine sakladığı bıçağı yokladı. O nefret ettiği eve yürüdü. Sesler her adımda çoğalıyordu. Kapının önüne geldiğinde kapıya birkaç kez vurdu ardından annesi kapıyı açıp korkarak kenara çekildi. Taehyung'un yüzündeki ifade gerçekten korkutucuydu. Duygusuz ve her an her şeyi yapabilecek bir bakışı vardı. İçeri girdiğinde babasının odasına girdi. Karşısındaydı. Bir saniye bile dinlemek istemediği o kişi.

"Ne diyeceksin?"

"Otur."

"Yok almayayım anlat gideceğim."

Korkutucu bakışlarını babasının gözleriyle birleştirdi.

"Yanında gezdiğin o Jin diğer adıyla karabasan kaç kişinin ölümünden sorumlu bilir misin? Yanındaki kardeşi tüm yer altı işlerinden ve yardımcısı bir depodaki herkesi öldürebilecek kadar soğuk kanlılar."

Taehyung hala boş bakışlarını gönderiyordu.

"5 yıldır seni izliyor o karabasan iti ve ben seni kurtarmak için tüm servetimi verdim!"

Taehyung kaşlarını çattı. Sesler babasına karşı çıkıyordu.

"Yalancı bu herif bizi o öldürdü!"

"O öldürdü!"

"İntikamımızı al lütfen!"

Sesler bu sefer farklı şeyler söylüyorlardı. Seslere güvenmiyordu ama babasına da.

"YALANCISIN SEN! İNANMIYORUM SANADA O ÖLDÜRDÜĞÜN İNSANLARIN SESLERİNEDE!"

"Ne seslerinden bahsediyorsun sen?"

"Öldürdüğün insanların seslerinden. Senin yüzünden benden intikam alacaklardı beni ölüme sürüklediler! Ama o kötülediğin adam kurtardı beni!"

"Sen kafayı yemişsin!"

"Öylemi dersin."

Histerik bir kahkaha attı.

"Göreceğiz."

Seokjin:

Jimin'in anlattıklarıyla bir saniye bile yerimde durmamıştım. Arabaya atlayıp Taehyung'un evine hızlıca sürmeye başladım. Kafayı yiyecektim.

"Neden anlatmıyorsun Jimin sende suçlusun Jungkook!"

"Anlatacaktım yeminle!"

"Başını belaya sokacak biliyorum! Onu kurtarmam lazım."

Geldiklerinde inip eve koştular. Kapıyı kıracak gibi vurduğunda kadın korkuyla açmıştı içeriye girip Taehyung'u aradı.

"Taehyung!"

Taehyung:

Bu sefer seslerden kaçmayacaktı. Onlarla bir olacaktı.

"SENDE O ÖLDÜRDÜKLERİN GİBİ ÖLMEYİ HAK EDİYORSUN!"

//

Canım istedi ve yazdım final yapacağım zaten.💜

Save Me💜 Taejin/VJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin