ɴᴇʀᴠᴏᴜs →Jikook - Texting

5

+12 *** *** ****: beni daddy diye kaydet bebeğim ;)

Jimin: ıyy çok klişe

'Fantezi katili' diye kaydedildi

Fantezi katili: ayıp oluyor ama güzelim benim nerem fantezi katili.

Jimin: sakın değiştirme

'Fantezi katili' kişini 'Tavşancık' olarak değiştirdiniz

Jimin: sikeyim bu ne

Jimin: neden değiştiremiyorum adını

Tavşancık: çünkü ben değiştirmeni istemiyorum.

Jimin: telefonumu rahat bırak

Tavşancık: asla ;D

Jimin: pekala bunu sen istedin

Tavşancık: neyi?

Jimin duştan yeni çıkmanın verdiği fırsatla belinde ki havluyu tek eliyle tutup telefonun ekranını kaldırdı. Göğsünden hala su damlaları akarken bir fotoğraf çekti. Ne de olsa sapığı anında galerisine girip bakabilirdi ki, çoktan mesaj yağmaya başlayan telefonuyla bunu anlaması uzun sürmedi. Sırıtıp mesajları açtı.

Tavşancık: sikrlş

Tavşancık: swn nr yapuyrsun

Tavşancık: göğsğnden su damlıuor aök

Tavşancık: taöam al depiştiröiuorum iami

Tavşancık:  lavabp bulmm laım dışardaykm amk

Jimin: huh sen galerimi de görebiliyordun değil mi unutmuşum.

Jimin kahkaha atarak üzerine sade siyah bir tişört geçirdi. Telefondan mesaj gelmediğini görünce sapığın tuvalet arıyor oluşu aklına geldi.

Kendi kendine gülerek üzerine kot şortunu geçirip içeri geçti. Yeonjun bacaklarını koltuğun sırt yerine koymuş ters durarak kitap okuyordu. Yoongi ise boş boş televizyona bakıyor arasıra da "Ne saçma anasını satayım" ya da "He kanka çık üstüne çık" diyip neredeyse elinde ki kumandayı televizyona fırlatacak gibi durıyordu. Jimin ikisine de göz devirip mutfağa yöneldi.

"Jiminie bana su getirsene."

Mutfağa girer girmez fırsat kollayan Yeonjun hemen Jimin'den su istemişti. Jimin de elbette vermeyecekti.

"Yeon bacağın kopsa sana yine de o suyu getirmem."

"Ayıp lan sana yaptığım iyiliği ne çabuk unuttun?"

"Ne iyiliği? Dur söyleme. Yoksa Namjoon hyungtan dayak yemekten kurtardığını mı söyleceksin?"

"Aşk olsun tek onu mu hatırladın?"

"Başka iyilik mi yaptın da hatırlayacağım?"

"Susun lan en heyecanlı yer."

Yoongi olaya el attığında Yeonjun hızla kalkıp televizyonun önüne geçti. Jimin sırıtırken düşünmeden edemedi. 'Gavat her yerde gavat'

"Lan çıksana at suratlı! Çık bak öpecek kızı! Lan! Lan! Al öptü işte göremedim! Piç çık lan önümden!"

"Öpüşme sahnelerine bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum."

Aniden salondan gelen sesle üç şaşkın beden de sesin sahibine döndü.

"Tae..."

Ve hepsi aynı anda söylemişti.

"Jimin aşkım evin anahtarını bizde unutunca ben de evde sıkıldığım için kendim getimeye karar verdim."

"Sizde evin anahtarını unutmadım ki, anahtar orada asılı bak."

Tae "Aa şey ıhıhııı."diyip elini ensesine atıp yakalanmanın verdiği tedirginlikle kaşıdı.

"Lan evimizin anahtarını mı çektirdin şerefsiz?"

Yeonjun cırlarken Yoongi az önce ki yakalanmayla utanırken hiç konuşmuyordu.

"Aman ne uzattınız be. Ben size bir şey olursa diye çıkartırdım yani."

Jimin ve Yeonjun birbirine bakıp 'hehe' der gibi kafalarını salladı. Taehyung ise onları takmadan koltuğa doğru koştu ve hızla atladı.

Ancak yanlış hesaplamış olacak ki direkt Yoongi'nin yanına atlamak yerine üstüne atlayınca Yoongi refleksle kollarını Taehyung'un beline sardı. Taehyung ise yüzlerinin yakınlığında takılı kalırken ilk toparlanan Yoongi oldu.

"Ne üstüme atlıyorsun kocaman yerde?"

Tae hızla toprlanıp koltuğun en uç tarafına oturunca Jimin de aralarına oturdu. Yeonjun tekli koltuğa otururken Jimin ile anlamlı bakışlar atarak sırıtıyorlardı. Bu daha çok onlar arasında piçlik düşüncelerini anlatma şekilleriydi.

Onlar sırıtırken Taehyung ve Yoongi de az önce yaşadıkları şey yüzünden birbirlerine belli etmeden gülümsüyorlardı. Utangaç bir gülümseme.

Taegi aşklarım yakınlaşıyor uwu
Ama Yeonbin aşklarım yerinde sayıyorlar çünkü Soobin birazcık kör birazcıkta saftirik olduğu için henüz yakınlaşamadılar

Vee sınır koyuyorum 50 yorum gelmezse yb atmayacağım. Yani tamamen size bağlı ♡