7

3.3K 256 90
                                    

Jimin'den

Gözlerimi açtığımda yattığım rahat yataktan kalkmak istemesem de bir anda aklıma doluşan görüntülerle hızla fırladım yataktan.

En son Jungkook'un yüzünü görmüştüm ve büyük ihtimalle şuan onun evindeydim. Arkadaşlarım kesinlikle meraktan deli olmuşlardı ve benim bir an önce eve gitmem gerekiyordu.

Kapı bir anda açılıpıp içeri Jungkook'un kafası girince şirin şirin sırıttı bana.

"Sonunda uyandın. Yatağım çok rahattı galiba,"

Onun gülümsemesine ben de gülümsemeyle karşılık verdim.

"Şey telefonunu kullanabilir miyim?"

"Eğer arkadaşını arayacaksan merak etme, ben Yoongi'ye haber verdim."

Buna gerçekten sevinmiştim, en azından bunca saat meraktan deli olmamışlardı.

"E hadi kalk yemek yiyelim, seni aç aç göndereceğimi düşünmemişsindir umarım."

Kafamı sallayıp lavabonun yerini sordum ve üzerimde ki yorganı kaldırıp lavaboya gittim.

Yüzümü yıkayıp çoktan mutfağa geçmiş olan Jungkook'un yanına gittim.

Ona yeterince mahcup hissediyordum bir de beni yemeğe davet etmişti. Aslında davet değildi, eğer yemezsem zorla yedirecek gibiydi.

Aklıma onun lise bir de ki hali geldi. Cidden bedeni hariç hiç değişmemişti...

3 yıl önce
Yazardan

"Jimin hadi bütün gece seni mi bekleyeceğiz?"

Sabırsızlık ve huzursuzlukla homurdanan Yoongi ile Jimin son bir kez aynadan kendine baktı. Gayet şık olmuştu. Sarı saçları, giydiği beyaz gömleği, siyah pantolonu, yakasına taktığı papyonu ve siyah ceketi ile hazırdı işte.

Sürdüğü kirazlı lipbalmını dudağına dağıtarak koştura koştura bekleyen Yoongi'nin yanına gitti.

"Hiç gelmeseydin ya biz de şuaraya çadır kurar beklerdik."

Göz deviren Jimin, hyungunun yanaklarını sıkıp "Çok yakışıklı olmuşsun, bütün kızlar peşine düşecek."dedi.

Yoongi daha fazla sinirli kalamayıp güldü.

"Sadece kızlar mı?"

İkisi de gülüşüp bekleyen arabaya yürüdüler.

Okullarında düzenlenen yaz tatiline girmeden önce yapılan ve hemen hemen herkesin katıldığı yaz balosuna gidiyorlardı. Evet yaz balosu.

Jimin'in içini heyecan kapladı oraya eğlenmek ya da dans etmek için gitmiyordu, oraya hoşlandığı çocuğa, Jeon Jungkook'a bakmaya gidiyordu. Jungkook Jimin'in ilki olmuştu. Jimin onun sayesinde eşcinsel olduğunu anlamıştı ama arkadaşlarına da eşcinsel olduğunu hatta Jungkook'tan hoşlandığını bile söylememişti. Çünkü arkadaş gruplarında hiç eşcinsel olan yoktu. Kimse homofobik değildi ama kimsenin de erkek sevgilisi olmamıştı.

Jimin, bindikleri arabadan yirmi dakika sonra indiklerinde etrafa göz gezdirdi. Görünürlerde yoktu. 'Belki daha gelmemiştir.'diye geçirdi içinden.

Yoongi eliyle arkadaşlarının bulunduğu tarafı gösterip "Buradalar, gel."demişti. Jimin, 'Aslında aradığım onlar değildi.'demek istese de sessizce Yoongi hyunungunu takip etti.

Yere bakarak yürürken bir anda çarptığı şeyle geriye doğru sendeledi. Hızla koluna yapışan elle kafasını kaldırıp çarptığı kişiye baktı.

Jeon Jungkook...

"İyi misin?"

Gelen soru üzerine Jimin hızla kafasını salladı. Konuşmaya çalışırsa rezil olurdu bu yüzden sadece kafa sallamakla yetindi.

"Jungkook, hadi sevgilim seni bekliyoruz."

Gelen sesle iki beden de sesin sahibine döndü. Jimin duyduğu şeyle oturup ağlamak istese de tepkisiz kalıp kıza bakmaya devam etti.

"Geliyorum, birtanem."diyen Jungkook, Jimin'e kısa bir baş selamı verdi ve gitti.

Adını sorma ya da söyleme zahmetine bile girmemişti...

Günümüz
Jimin'den

İşte o gün Jungkook'un benim için iyi biri olmadığını anlamıştım. Zaten hoşlantım fazla uzamamış 2 hafta sonra hayatıma devam etmiştim ve zaten ne olduysa da lise bir de olmuştu. Hatımın karardığı gecenin sabahını bir şekilde etmiştim ama hatırlamıyordum. Aslında sorarsanız, o zaman ne olduğunu da çok hatırlamıyorum. Zihnim bulanıklaşıyor, dokuzuncu sınıfta olan anılarım bile siliniyordu. Hatta geçen gün Hoseok hyung Jungkook'tan bahsetmeseydi onu şuan asla hatırlamazdım. Fakat anılarım da bir yerde o olmalı ki adını duyar duymaz hatırlamıştım. Ama dokuzuncu sınıfta ona ait bir anı hatırlamıyordum.  Çok da kafa yormamıştım açıkçası.

Aklımda kalan sesler ve hayal meyal görüntüler bana kesik kesik bir şeyler hatırlatıyor bu da başımın feci halde zonklamasına yol açıyordu. Hatta bazen bayıldığım zamanlar oluyordu.

Ben hatırlamasam da arkadaşlarım hatırlıyordu. Onlara dokuzuncu sınıftayken nasıl biri olduğumu sorduğumda bana "Neşeli, komik ve çok güzel bir çocuktun."diyorlardı.

Fakat bu şuan ki karakterime ters düşüyordu. Belki de bazı çocuksu tepkilerime bu yüzden şaşırıyorlardı.

"Jimin? İyi misin?"

Gözümün önünde sallanan ellerle kendime geldim.

"Efendim?"

"Diyorum ki Yoongi hyung geldi seni almaya, ama sen burada kalmak istiyorum dersen hemen yollayabilirim."

Cidden hiç değişmemesi beni sinir ediyordu. İnsan hayatı boyunca hiç mi değişmezdi? Peki ya ben neden değişmiştim?

"Ben onu daha fazla beklemeyeyim. Her şey için çok teşekkür ederim istersen numaramı vereyim. Kuru kuru teşekkür etmek istemiyorum. Belki sana bir şeyler ısmarlayabilirim."

Parıladayan gözlerle bana bakarken gülümsedi. Ve mutfak tezgahına koyduğu telefonu bana uzattı.

"Güzel bir fikir, zamansız gelen Yoongi hyung yüzünden yemek yiyemedik, bana yemek borcun olsun."

Hızlıca numaramı yazıp ona verdim ve  söylediğine gülüp kafa salladım. Elbette, görüşürüz."

O da bana görüşürüz dediğinde evden çıktım.

Kapıda taksi ile beni bekleyen ve beni görür görmez hızla kapıyı açıp çıkan bedene koşarak sarıldım.

"Neredesin lan sen kaç saattir? Jungkook aramasaydı Seul'de aranmadık tek bir sokak bile bırakmıyorduk."

İlk baş bağıran sesi sonrasında üzüntülü çıkınca kendime kızdım. Bari telefonumu alsaydım.

"İyiyim merak etme, hadi gidelim."

Sonrasında taksiye atlayıp çok sürmeden eve vardık.

Taksiden indiğimizde beklemeden asansöre binip dairemize çıktık.

Daha ben elimi uzatıp zili çalamadan kapı açıldığında gördüğüm kişiyle şok geçirdim.

"Sen..."

Acaba kim??

Süprayz bir yeni bölüm attım. Herkese yarın gelecek şu gün gelecek dedim çxşsçşamdl

Sınır 300 yorum lzşaçsğşs oha yazar naptın dediginizi duyar gibiyim.

Beğeni sınırı 50 ve uzun bir zaman yb atamam çünkü 300 yorum gelse de asla 50 beğeni gelmez en çok okunan ficim de bile bir bölümde 50 beğeni yok çünkü. Neyse sizi seviyorum ♡



  ɴᴇʀᴠᴏᴜs →Jikook - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin