ARKANA BAK...

50 2 1
                                    

 ''Kızım sen niye böylesin? Sen niye annenle babanın mevlütüne gelmiyorsun? Herkes soruyor Evren nerde diye? Mezarlıktadır diyorum geçiştirmeye çalışıyorum. Nerelerdesin sen? Sana noluyo yavrum ya? Sen niye bu kadar çok değiştin? Şu haline bak. Dışrdan bakan birisi senin hobi olarak kedi kestiğini düşünür. Yani Çin'e gitsen dönemezsin. Panda yavrusu gibisin mübarek.'' ''Hala iki dakika bir sus benim acil gitmem grek.'' ''Nereye gidiceksin ayol? Mevlüttede yoktun. Bir bizimle mezarlığa gel bari.'' ''Hala gelemem. Cenk ve Berk yok.'' ''E yoksa ne olmuş? Bir işinide şunlarsız yap.'' ''Hala sana anlatçak vaktim yok. Gitmeliyim.'' ''Aaaaa nereye?'' ''Benim içinde dua okuyun.'' diye seslendim kapıdan çıkarken. Halamın ''Zaten her sene senin içinde okuyoruz. Bir gelemedin şu mezarlığa gitti.'' dediğini duyuyordum. Ama buna gülcek vaktim yoktu. Rüzgar'ı bastıktan sonra ve ordan rezil (!) olmuş bir şekilde ayrıldıktan sonra eve gittim ve Cenklerle sahilde buluşmak için anlaşıp eve gittim. Her sene giydiğim yas kıyafetimi giydim ve sahile indim ama Berkler yoktu. O sırada Fikri abi arayıp onu birinin aradığını ve çocuklarının elinde olduğunu söylediğini söyledi. O yüzden hemen eve gidip üzerimi değiştirdim. Şu andaysa Fikri abinin deposuna gidiyorum. İyi ama Berk ve Cenk'i kim niye kaçırsın ki? Bak burnumu sokmiyim diyorum ama olmuyor. Çok gerizekalısın be. Siz bu gün Rüzgarı basmadınız mı (!) ? Ya bu Demir sülalesi kaçırdıysa? Ne saçmalıyon be?! İki dakika içinde nasıl kaçırsınlar? O kadar da mafya değildirler. Acaba mafyalar mı? Offfffffff. Bana neler düşündürüyon iç ses yaaa. Araba bir şeye toslayınca depoya geldiğimi anladım. Arabadan indim ve hemen depoya girdim. Fikri abi odasında dört dönüyordu. Beni fark edince hemen gldi ve sarıldı. Omzumda ıslaklık hissedince ağladığını fark ettim. Bende dayanamayıp ağlamaya başladım.  Onlar benim kardeşim gibiydiler. O sırada telefon çalmaya başladı.Fikri abi hemen telefona koştu ve açtı. Biraz sonra ümitsizce kapadı. ''Onlar değil.'' ''E Fikri abi napıcaz? Bari bişeyler yapalım.'' ''Ne Yapabiliriz ki? Nerde olduklarına dair tek bir fikrimiz bile yok. Elimiz kolumuz bağlı oturmaktan başka yapçak çare yok'' ''Aslında galiba nerde olduklarını az çok tahmin edebiliyorum.'' ''Nerde!'' ''Galiba bu işi Demir ailesinden biri yaptı.'' ''Niye?'' bravo Evren. Fikri abi sizin Rüzgarı bastığınızı bilmiyorduuu. Çok kızıcaaak. '''Ya. Şey. Biz. Bu sabaaaah. Yani. Of. Bu sabah Rüzgar DEMİR'e gittik. ben buna silahı duğrultum. Sonra beni görünce Uzay bana Berk Uzay'a Tansel Berk'e Cenk'te Tansel'e silahı doğrultu. Sonra bende silahı yere atım eve gittik. İşte onlar beni eve bıraktı. Sahilde buluşacaktık. Gittiğimde yoktular sonra sen aradın işte.'' Fikri abi çok kızmıştı. Hatta öyle bir kükrediki ağlıycaktım. Ağlıyorsun zaten. ''SİZ NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ YA!!! YA SİZE BİR ŞEY OLSAYDI?!?! OLMUŞTA. BERK VE CENK YOK!!! KIZIM SİZ BANA SÖYLEMEDEN NASIL HAREKET EDERSİNİZ?!?!?'' Fikri abi bana içini kustuktan sonra suratı biraz sumuşadı. Anca ''Ne yapıcaz peki şimdi?'' diyebildim. ''İlk baş kimse bana sormadan bir şey yapmıycak. Ve sonra... Sanırım şu Rüzgar DEMİR'i birde ben göreyim.'' Başka bir şey demeden odadan çıktı. Umutsuzca odaya baktım. Fikri abinin masasında Berk, Cenk ve Fikri abinin olduğu bir fotoğraf vardı. O fotoğrafı ben çekmiştim. Çok mutlu gözüküyorlardı. Üçü birlikte. Berk ve Cenk'in annesi onlar daha 9 yaşındayken intihar etmişti. Nedenini kimse bilmiyordu. Fikri abi o yıl maf olmuştu. Kendini çok zor toparlamıştı. Sonraysa onun için en önemli şey çocukları oldu. Fikri abi onlar için yaşıyordu. En değerli varlıklarıydı çocukları. Ama ben onların hayatını tehlikeye attım. Benim yüzümden kayboldular. Kaçırıldılar. Her neyse. Benim yüzümden işte. Fikri abi benden habersiz iş yapmayın demiş olabilir. Ama bunların hepsi benim suçum. Ben yaptım ben düzelticem. Hemen odadan dışarı çıktım ve arabaya bindim. Peki ne yapıcaktım. Dur bir dakika. Arabadan indim ve depoya geri döndüm.  Fikri abinin bilgisayırından her şeyi herkesin yerini bulabilirdim. Tabi telefon açıksa. Hemen bilgisayara Berk'in telefon numarasını yazdım. -yazar bu işler nasıl yapılır bilmiyor. o yüzden tamamen kendi hayal gücü.-  Galiba bizim adam kaçıranlar acami. Dur bir dakika. Bu telefon sinyali benim Uzay'la tanıştığım uçurumun oralardan geliyor. Fikri abiye söylesem mi acaba? Söyle tabikideee. Olmaz. Ya da olur. Of. Bilmiyorum. En son kendi başıma iş yaptıktan sonra Berk ve Cenk kaçırıldı. Telefonu çıkardım ve rehberden Fikri abiyi bulup adının üzerinde parmağımı kaydırdım. 

İNTİKAMIN RÜYASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin