İNTİKAMIN RÜYASI

Sorgulanma

Sınıflara çıktığımda sınıfta başka bir değişiklik daha olduğunu fark ettim. Dur bir dakika. Sınıftaki kişiler niye değişmiş? Mal kişiler değişmedi. Sen yanlış sınıftasın. Lannn hakkat en. Yanlış sınıf. Sınıftakiler bana bön bön bakmaya başlayınca tanıdık aramaya başladım. Cenk! Zaten o da beni görmüş olacak ki yanıma geldi. "Naber Evren? Nasılsın?" "Ben iyiyimde sen nasılsın? Yanıma geliyim derken öbür tarafa gidiyormuşsun az az kalsın." "Sorma yaaa. Ben arabaya binmiyim onla geç kalırım dedim. Motorsiklete biniyim dedim. Ama tam otobana çıktığımda arabanın teki geldi, yapıştırdı bir tane. Gözümü hastanede açtım." O böyle diyince kahkahayı patlattık. Çok komik çocuk bu yhaa. Ona görüşürüz diyip sınıfıma ilerledim. O sırada bir çocuk "Evren Noksan burada mı?" Diye soruyordu bende arkasından "Evet burda bir problem mi vardı?" Diyince çocuk korku ile arkasına döndü. Bana "Müdür seni çağırıyor."

Dedi. Çantamı sıraya koydum ve Müdürün odasına gittim. Orda bir kaç polis ve Berk vardı. Kesin kaza.

Ay bence çok yanılıyorsun şekeriiiim. Kesin üstün başarı belgesi. Mal tabiki kaza (burda yazarın iç sesi devreye giriyor)
bu yazar nasıl bir malsa. Karakterkeride kendi gibi mal.
Sen kime mal diyin lan biç.
Sana diyom oldu mu?

Ayol bir kesin. Benim hikayem bu. Nerden senin hikayen lan. Ben yazıyom. İstesem şimdi hapse attiririm seni. Hazır poliste var. Sen büyüksün abla. Neyse ben odaya girince Berik in yanındaki koltuğa kuruldum. Rahatmış be. Lan mal. Polis burda. Banane. Yhaa sen katil değil misin. Henüz değil. Off bak kesin yazar beddua etti. Hapse atacaklar seni. If bi sus be. Kıyamaz o bana şimdilik Kıyamam. Lan ne dio bu. Istifa edebiliyosmu? Of bi sus be. Mal. Polisler konuşuyor. " Kaza tam olarak nasıl oldu? Anlatırmısınız?" Yok çizeriz. Iç sesime içimden bir göz devirme yolladıktan sonra Berk'e döndüm. O anlatsın. Banane. Zaten böyle düşündüğümü anlamış olacakki derin bir nefes verdi. "Sahile geldim. Evren geldi. Arabaya bindi kaza yaptık." Bu mu yani? Bu kadar mı yüzeysel? O konuşmayı da anlat. Hadi. " Kaza durup dururken mi oldu? Bir tartışma filan olmadı mı?" Berk Hayır anlamında kafasını salladı. Oha resmen yalan. Ceza almamak için yalan söylüyor. Peki ben ne yapsam acaba? Bendemi yalan söylesem? Sonuçta kaç yıllık arkadaşım. Kardeş gibi gördüm ben onu. Ama seni öldürüyordu. Offf. Ben hep yalan söyledim. Gerçekten kaçtım. Eğer gerçeği söylersem çok kötü şeyler olur. Ben yine bildiğim yoldan gidiyim. "Aslında tam olarak öyle olmadı. Ben en baştan başlıyım. O gün okulun konseri vardı. Konser bitince eve gitnek yerine sahile kadar yürüdüm. Saat epey geç olduğundan bende Berk'i aradım." "Peki siz ne oluyorsunuz?" "Çocukluk arkadaşı. Beraber büyüdük. Neyse Berk geldi ve bende arabaya bindim. Otobana çıkmıştık galiba. Birden arabanın direksiyonu tutukluluk yaptı. Sonra ise sağa sola dönmeye başladı. Sonrası karanlık." Berk'e baktığımda oda kafasını onaylar bir şekilde sallıyordu. Polisler "Peki biz size daha sonr ulaşırız" deyip çıktılar. Bizde onların arkasından çıktık. "Berk bak. Eğer ne olduğunu soran birisi olursa aynen benim dediklerimi de. Ayrıca büyük ihtimalle ehliyet ve ruhsat isterler. Sahte bir ehliyet ve ruhsat yaptır. Yoksa senin için orda kırk takla atarak söylediğim yalanlar ortaya çıkacak. Emeğe yazık. Hadi. Hadi gidelim de şu işleri halledelim." Sadece peki anlamında kafasını salladı ve okuldan çıktık. Zaten o işlemlerinde yaparken Berk'i yarı yolda ekip bir avm ye gittim