0.1

262 27 69
                                    

Yemekten ve yeni tanıştığı Jennie ismindeki kızın garip davranışlarından sonra Chaeyoung daha fazla ortalıkta dolanmadan odasına çekilmişti.

Rahat olmayan yatağına yerleşip dizisinin yeni bölümünü izlemeyi planlıyordu.

Tam kucağına yanında getirdiği abur cubur paketlerinden birini çekmişti ki tam yan tarafından gelen çığlıkla oturduğu yerde sıçradı. Paketin içindeki cips tanelerinden birkaçı etrafa saçıldı.

Boşa giden, kızarmış, baharatlı patates dilimlerine hüzünlü bir bakış atıp ayaklandı. Terliklerini ayağına geçirdi ve kapısını bir hışımla açıp dışarı çıktı.

Tam yan odanın kapısı hafif aralıktı ve içeriden kahkahalar, gülüşmeler arada bir de ufak çığlıklar geliyordu. Kaşlarını çatarak kapıya yaklaştı.

Turuncu saç tutamlarını havluya sarmış, suratına uyguladığı beyaz maskesiyle ve omzuyla yanağı arasına sıkıştırdığı telefonuyla konuşurken tırnaklarına mor ojelerden süren bir genç kız görümce kaşları daha da çatıldı. Neden çığlık atıyordu?

Merakla kapıya biraz daha yaklaştı.

Ama içerideki kız tarafından fark edilmişti.

Kapının aniden açılmasıyla Chaeyoung korkuyla bir-iki adım geriledi. Karşısındaki turuncu saçlı kız ise telefondakine "Tamam canım, sen şu anlık yazma, ağırdan sat kendini! Seni sonra ararım, öptüm, bay!" diyerek telefonu kapattıktan sonra yatağa, açık duran beş tane oje şişesinin yanına rastgele fırlatıp kendisine dönmüştü.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Mahremiyetten haberin yok mu?" diye kendisine çemkirmesiyle ise Chaeyoung'un suratında bir şok ifadesi belirmişti. Kendisini çığlıklarıyla rahatsız eden oyken kendisine hâllenmesi biraz fazla saygısızcaydı.

Chaeyoung "Kapınız açık ve bağıra bağıra telefonla konuşuyorsunuz. Hâliyle rahatsız oldum. Uyarmak için gelmiştim, kötü bir niyetim yoktu, afedersiniz." diyerek kendini savununca karşısındaki kız tek kaşını kaldırdı.

Ardından sordu, "Sen yeni misin?"

Chaeyoung iç çekmeden edememişti, "Evet, bugün taşındım. Neden sordunuz?"

"Belli. Burdakiler bu kadar saygılı olmaz da, o yüzden." derken suratındaki ifadeyi yumuşattı. Ardından da devam etti, "Aman, neyse ne! Yakında sen de onlara benzersin zaten."

Chaeyoung'un kaşları yine çatılmıştı. Asla o kadar garip olacağını düşünmüyordu. Zaten en fazla altı ay kalacaktı bu yerde.

"Pek sanmıyorum ama her neyse. Ben Chaeyoung."

Karşısındaki kız onu baştan aşağı, tek kaşı havada süzdü. "Sormamıştım ama, neyse... Sana ben de, bilmene gerek yok ama. İyi akşamlar!"

Chaeyoung olduğu yerde kalakaldı.

Garipti, çok fazla hem de.

"İyi akşamlar." diyerek kendi odasına yöneldi.

Kapısını kapattı ve yatağına kuruldu yeniden. Kaşları havada, az önce olanları düşünerek abur cubur paketini kucağına doğru çekti. Dizinin 12. bölümünü başlattı.

••

Chaeyoung saatler gece yarısını çoktan geçmişken alt kattan gelen bir patırtıyla uyandı. Neler olduğuna anlam verememişti. Ama şarjı bittiği için kapanan bilgisayarı, yere dökülmüş cips taneleri ve tutulan beliyle dizi izlerken uyuyakaldığını anlıyordu.

Trust No One || multifandomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin