Kızlar dövüşmez, kızlar onu yapmaz bunu yapmaz. Gene aynı tantanayı çekiyorum. Müdürün yanına hep kavgadan dolayı giden bir kızım ve şuan da yine kavgadan dolayı Beden dersimden oldum. Evet beden dersini seviyorum çünkü boş boş oturuyoruz ve hocaların yüzünü görmüyoruz. Konumuza gelirsek şuan müdürün karşısında oturmuş bir şekilde tabi buna oturmak demek için bin şahit lazım şuan tam olarak yayılmış bir vaziyetteyim ve müdürü dinliyor gibi yapıyorum ama dinlemiyorum söylediği şeyleri ezberledim artık. Müdür su içmek için sustuğunda "Bittiyse gidiyorum" dedim. Müdür sert bakışlarını bana yönlendirdi ve "çık" dedi. Tabi o söyleyene kadar çıkmıştım. Bu arada şu kavga olayı konusunda haklıyım ama karşıdaki şahsı değil de beni çağırdı. Öküzün biri gelip babamla ilgili benle dalga geçiyor ve ben onu dövdüğüm için o haklı ben haksız görülüyorum harbiden bu okulun adaleti yok.
Kendimi tanıtmayı unuttum ben Gece Kutluay 18 yaşımdayım, dövüş ile ilgileniyorum. Babam ben 1 yaşımdayken ölmüş bu yüzden babamın yüzünü, kişiliğini falan bilmiyorum. Anneme benzemediğim kesin zaten.
"Gece buradayız gel!" bu sesin sahibi benim çocukluk arkadaşımın sesi ve şuan bahçede bildiğiniz anırıyor." Geldim ne anırıyorsun! " Bütün herkes bana bakıyordu ve ben ilgi odağı olmayı hiç sevmezdim" ne bakıyorsunuz dönün önünüze!" diye bağırdım sanki ilk defa birisi birini çağırıyordu da herkes aynı yere kilitlenmiş bir şekilde bakıyordu. Bu Deniz'in suçuydu, yüzümü ona çevirdim " bir daha herkesin içinde öyle bağırma sinirimi zıplatma benim " dedim. Gözlerini devirip telefona bakmaya başladı birden kafamda bir ağrı hissettim sonrasını hatırlamıyorum.
"Şuan iyi bir sıkıntı yok ama daha dikkatli olun ve bu hapları bir süre içsin" anladığım kadarıyla hastanedeydim ama ne oldu bana da hastaneye geldim ve bu başımdaki doktor ne saçmalıyordu." Tamam doktor hanım. Teşekkür ederiz" bu da Deniz'in sesiydi yavaştan gözlerimi açmaya başladım ve bana merakla bakan bir çift göz ile karşılaştım. "Ölmedim merak etme" deyip güldüm. Kalkmaya çalıştım ama birden sağ tarafımdan biri beni geri yatırdı " Hop bu ne acele kızım bi iyileş kalkarsın" dedi. Yan tarafıma döndüm ve karşılaştığım şeyle şok oldum. " ne işin var senin burada. Bir kez daha mı döveyim az mı geldi" dedim. Şuan karşımdaki kişi sabah dövdüğüm kişiydi. Elini uzatıp " merhaba ben Yekta Karabulut ve tekrar dayak yemek için gelmedim. Kafana topu ben attım ama bilerek olmadı ve sabah olanlar için özür dilerim"
"Oğlum sen canına mı susadın hem sabah bana sataşıyorsun hem de topu kafama atıyorsun. Topunuzu keserim sizin" evet en son dediğim komikti ama gülecek halim yoktu, ki o da gülmüyordu " isteyerek atmadım dedim" elinin ayarı bozuk galiba bunun " yaa öylemi hep te bana denk geliyor nedense " sinirim bozulmuştu. "kendimi affettirmek için bu gün saat 7'de dövüş için gittiğin yere gidelim" aslında iyi fikirdi de neden gidiyoruz onu pek anlamadım ama fikir güzel geldi "neden gidiyoruz ki" dedim. " beni dövmen için" dedi sırıtarak. "olur. saat 7'de orda olurum." dedim sonuçta bir cezayı hak etti ve benden uzak durması gerektiğini öğrenmesi gerek. "Hadi şu hastaneden çıkalım bunaldım " dedim ve ayağa kalktım ilk kalktığımda başım dönmüştü ama şimdi bir sıkıntı yoktu. Onlara doğru döndüm "Deniz sen git çıkış işlemlerini hallet , Sen de orda durma git bana yemeklik bir şeyler al açım ama bak sakın zehir katma ölürsem hortlarım senide zehirlerim haberin olsun" dedim ve kıyafetlerimi alıp lavaboya gittim.Çok saçmaydı 1 saattir buradaydım ama neden üstümde hastane kıyafeti vardı anlamış değildim, boşverip üstümü değiştirdim elimi yüzümü yıkadım ve lavabodan çıktım. Deniz çantamı alıp bana verdi ve odadan çıktık. Oldum olası şu hastaneleri sevmezdim ama yapıcak bir şeyde yoktu. Hastane'nin dışına çıktığımızda Deniz'e döndüm" Deniz ben maksimum bir saattir buradayımdır ama neden üstümde hastane elbisesi vardı ki?" diye sorumu yönelttim. " Çünkü sevgili dostum 2 gündür buradasın da ondan " olduğum yerde durdum ne demek 2 gündür buradaydım alt tarafı bir top geldi ne var ki bunda "kızım ne alaka bir top geldi altı üstü" Denizin gözleri dolmuştu neler olduğunu zerre anlamadım " bunu sana söylememem gerekiyor" kamera şakası mı bu ya neyse arabaya binince Yekta' dan öğrenirim deyip yürüdüm. Arabaya binmiştik ben Yekta'nın yanında oturuyordum çünkü soracak sorularım vardı " Yekta benim neyim var? ben neden 2 gündür hastanedeyim altı üstü bir top geldi" dedim. Yekta arabayı sürerken arada bana bakıyordu maksimum söylememek için 5 dk kıvrandı "beyin kanaması geçirdin ve hala geçirme ihtimalin var eğer hapları kullanmazsan. Onun dışında kafana darbe almaman gerek." yok daha neler ya birde bu çıktı şimdi. Fazla düşünmemeye çalıştım ve Yekta arabayı sürüp beni evime bıraktı. Akşam 5' e kadar uyudum.
...........................................................................
Selam canlar! Biraz kötü yazıyor olabilirim ama eminimki kendimi geliştireceğim söz!
Oy vermeyi unutmayın 2.bölüm gelicek.
2. Bölümde Gece Kutluay'ı koyucağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN MÜJDESİ
RandomGerçek hayattaki YingYang .Ben Baba'nın ne olduğunu bilmiyorum , yüzünü hatırlamıyorum. Eğer babamı tanısaydım böyle sert bir kız olmazdım çünkü babam beni korurdu. Ama hayatta her şey istenildiği gibi olmaz.