4.Bölüm

16 3 1
                                    

*Multimedia'da Barlas Erbay var*

Bu telefonu 3. meşgule atışımdı ama hala birisi ısrarla çalıyordu, dayanamayıp telefonu açtım 

-Sevgili uykucu arkadaşım hadi kalk artık da alışverişe gideceğiz söz verdin.

- Deniz bize gel yeni kalktım daha kahvaltı yapmadım gelirken bir şeyler al bende uykumu açayım tamam mı canım kardeşim.

Deniz'e kardeşim derdim çünkü kardeşim gibiydi küçüklüğümden beri ona kıyamazdım o da bana kıyamazdı her hatamızda sevincimizde yanımızda olurduk ve birbirimizden hiç bir şey saklamazdık. Ben bunları düşünürken telefondan bir ses geldi.

-Tamam gelirken alırım bir şeyler ama telefonu kapatınca yine uyuma tamam mı?

-Tamamdır hadi görüşürüzzz.

Deyip telefonu kapattım. Her zamanki gibi tavana gözlerimi dikip bakmaya başladım ama bu sefer 20 dakika bakamadım çünkü o kadar zamanım yoktu Deniz birazdan burada olurdu. Hemen yataktan kalkıp yavaş yavaş odamdaki banyoya gidip musluğun önünde durdum nedense hep aklıma o çocuk geliyordu Ela gözleri sinirliyken ateş  saçıyordu çünkü ilk defa bir kıza yenilmiş olmalıydı, kahverengi saçlar, belirgin yüz hatları ve çatık kahverengi kaşlar, *banane yani* diye içimden geçirip musluğu açtım bir avuç soğuk suyu yüzüme çarptıktan sonra musluğu kapatıp havluyu alıp yüzümü sildim ve banyodan çıkıp dolabımın önünde durdum içinden siyah baskısız belimden biraz aşağı kısa kollu bir tişört giydim , altıma da siyah şort giydim tam o anda zil çaldı hemen aşağı inip kapıyı açtım ve Deniz'e sımsıkı sarıldım " neler aldın bakalım?" deyip elindeki poşetleri aldım çok acıkmıştım hemen mutfağa gidip masayı hazırladım " kızım kıtlıktan mı çıktın yavaş" deyip gülmeye başladı Deniz, ona dönüp " napayım çok acıktım hadi yiyelim artık yoksa bayılacağım" derken böreğimi yemeye başlamıştım. Yemeğimizi bitirdikten sonra Deniz masayı toplarken bende odama çıktım siyah çapraz çantamın içine telefonumu ve biraz para koyduktan sonra aşağı inip ayakkabılarımızı giydikten sonra motora yöneldik ,  30 dakikalık bir motor yolcuğundan sonra  AVM'ye girdik. Deniz hemen kıyafet mağazalarına girmeye başladı tabi ki beni de peşinden sürüklemeye başladı. 2 saat sonra mola vermeye karar verdik ayaklarıma tam anlamıyla kara sular indi diyebilirim. En üst kata çıkıp bir restorand'ı seçip yemek siparişi verdik ve bir masa seçip oturduk, 5dakika sonra siparişlerimiz geldi. Yemeğimizi yerken 2 kişi restorant'a girdi kafamı kaldırıp baktığımda bunların biri Yekta  diğeri ise  dövdüğüm çocuktu .Onlarda bir masa seçip oturdu dövdüğüm çocuk bana sinirli bir şekilde bakıyordu, Yekta  bizi gördüğü gibi masadan kalkıp yanımıza geldi Deniz'in gözleri parlamaya başladı nedenini pek anlamadım tam  soracakken "selam kızlar" diye giriş yaptı Yekta  " selam Yektaa" diye karşılık verdi Deniz, bende kafamı sallayarak karşılık verdim. Yekta Deniz'e dönüp " biraz gelebilir misin?" diye sordu  Deniz kafasını onaylar bir biçimde kafasını salladıktan sonra  terasa doğru yürümeye başlamışlardı , o sırada yanımda birinin olduğunu hissettim ve kafamı çevirdim yanımda o çocuk vardı ama ben geldiğini bile hissetmemiştim hemen yüzümdeki şaşkın ifadeyi silip ifadesiz bir yüz yerleştirdim "ne oldu?" diye sordum. "O kadar dövdün  bende senin kim olduğunu merak ediyorum açıkçası adın ne?" sanki adımı bilmiyordu Yekta ona söylemiş olmalıydı " Yekta'dan öğrenmişsindir niye soruyorsun?" gülümsedi * bir insanın gülümsemesi bu kadar mı güzel olur* diye geçirdim içimden ama tabi ki yumuşak davranmayacaktım " evet istersem Yekta'dan öğrenirim ama ben sahibinden öğrenmeyi tercih ederim" diye cevap verdi. "Adım Gece Kutluay" dedim " bende Barlas Erbay tanıştığıma memnun oldum" gerçekten değişik bir tipti daha dün tehdit ederken şimdi tanışmak istemesi garipti ve üstüne bir gariplik daha eklendi "Yarın akşam 7'de seni evinden alacağım ve bir yere gideceğiz."
Yok daha neler paşam bu ne ya emir verir gibi " pardon da neden senle geleyim?" diye karşılık verdim." Bence gelmelisin, lütfen itiraz etme. Buraya numaramı yazdım eve gidince konum at bana tamam mı?" şuan karşımda başkası olsa dövmekten beter etmiştim ama bu Barlas'a karşı koyamıyordum anlamadığım bir şekilde ona sinirlenemiyordum "Tamam" dedim "yarın akşam 7'de görüşürüz" deyip kalktı masadan. O anda Deniz ile Yekta geldi herkes kendi masasına doğru yöneldi hemen Deniz'i sorguya çekmeyi düşünüyordum ama tabi ki de burada değil hemen kasaya gidip parayı ödedikten sonra restoranttan çıktık "hadi cafe'ye gidiyoruz" diye emir verdim çünkü biraz sinirli biraz da şaşkındım Avm'den çıkıp tam karşıda olan cafe'ye girdik sipariş verip oturduk Deniz bana soran gözlerle bakıyordu ben ise ona bakmıyordum kahvelerimiz geldiğinde Deniz'e doğru baktım " ne konuştunuz içeri gayet mutlu girdin?" ilk sorumu yönelttim ama söylememek için 2 dakika kıvrandıktan sonra konuşmaya başladı " Yekta bana çıkma teklifi etti bende ona karşı bir şey hissettiğim için kabul ettim bu kadar." şok olmuştum çünkü Deniz hayatına kimseyi kolay kolay almazdı evet arkadaşları vardı ama herkese çok çabuk güvenmezdi " Deniz sen kimseye bu kadar çabuk güvenmezsin ne oldu da güvendin"  hala şoktan çıkabilmiş değildim " Gece sana söylememiştim endişelenirsin diye. Bir gün okuldan çıkıp eve doğru yürürken 2 kız 2 erkek beni sıkıştırdı tam dövecekleri sırada Barlas ve Yekta yetişti hayatımı kurtardıkları için onlara güveniyorum. Başkası olsa umursamazdı." sinirlenmeye başlamıştım Deniz benden asla bir şey saklamazdı bu neydi şimdi " ve benim bundan en son haberim oluyor öyle canım kardeşim" kardeşim kelimesini bastırarak söylemiştim çünkü kardeşler birbirinden hiç bir şey saklamazlardı sinirle masadan kalkıp parayı ödedim ve dışarı çıkıp motora bindim. Deniz arkamdan sesleniyordu ama umursamıyordum bir taksiyi durdurdum ve Deniz'e dönüp "bin ve eve git bu akşam ben arama sakın" deyip motora bindim sahile doğru sürmeye başladım çok hızlı gittiğim için 15 dakikada varmıştım. Kimseler yoktu bu yüzden burayı seviyordum her yer kayalarla kaplı ortasında bir deniz ve neredeyse kimse gelmezdi buraya motordan inip denize doğru ilerledim kumun üzerine oturdum ve ağlamaya başladım. Deniz bana ne olursa olsun söylerdi olmuş bitmiş bir şey olsa bile söylerdi ama bunu söylememesi beni takmamış olması kalbimi kırmıştı ondan ve annemden başka kimsem yoktu benim, onunda aynı şekilde yoktu  ama bu şekilde yalan söylemesi gerçekten yıkmıştı beni. Ben onu kardeş yerine koydum kardeşler birbirlerinden bir şey saklamazdı. Maksimum bu düşüncelerle 3 saat sahilde durduktan sonra eve gittim telefonumu kapatmıştım açmaya da pek niyetim yoktu, yatağa yattım ve düşüncelerle uykuya daldım yarın Barlas ile buluşacaktım.
____________________________________
Uzunnnn bir bölüm geldiii.
Nasıl buldunuz?

KARANLIĞIN MÜJDESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin