7

16.2K 1K 925
                                    

/Öğle arası\

[Midoriya İzuku]

Nedense iştahım yoktu ve garip hissediyordum çünkü bazen çok yiyesim geliyordu, bazen ise hiç. Gerçekten, bu Omega'ların çektiği neydi böyle...

Fazla takmadım, Lida ve Uraraka'ya ise kütüphane de olacağımı söylemiştim. Aslında öğle arası kütüphanede kimse olmazdı, bu yüzden bazen kafa dinlemek ve kahraman tespitleri yapmak için öğle aralarında oraya giderdim.

Kütüphaneye geldiğim sıra en köşede ki masaya oturup, geçen aldığım kitabımı açmıştım. Okumayı seviyordum, özellikle çizgi romanları ama şuan ki kitabım Çizgi roman değil aksine estetik hava veren bir kitaptı.

Kütüphanede bir tek ben vardım ve sessizce kitabımı okuyordum.

"The Sinner Wings"

Merak ediyordum, günâhları.

Aniden kütüphane kapısının sertçe açılması ile korkudan sıçradım, kapıya baktığım zaman yara bere içinde olan bir Kacchan görmeyi beklemiyordum, dolayısıyla telaşlanmıştım.

"Ka-kaccan! İyi misin!?"

"Kapa çeneni!"

Üstüme doğru yürüyordu ve beni korkutuyordu, sırtım duvara geldiği sıra paniklemiştim- bir dakika... Kacchan'dan Bir Alfa Feremon kokusu daha alıyordum.

Kacchan'a bakıyordum... Gerçekten çok fazla yarası vardı ve omzu kanıyordu.

Yavaşça yanıma doğru, burnumun ucuna kadar gelmişti. Heyecandan kalbim ağzımda atıyordu ama korkmuyordum. Ortaya yaydığı feremonlar da gram kötülük veya sinirli bir ruh hali sezmiyordum, bu yüzden sakindim. Aksine papatya kokuyordu ve bu beni sakinleştiriyordu fakat neden yara bere içinde buradaydı?

Kafasını omzuma koydu, şu son beş dakika içerisinde olan olayları sindirmeye çalışıyordum, Neden yaralıydı? Neden buraya gelip başını omzuma koydu?

"Belki de onun duygularını kabul edebilecek tek kişi bendim."

Tereddüt ederek kollarımı Katsuki'ye sardım, daha sonra omzumda ıslaklık hissetmem ile şaşırdım... Ağlıyordu, Katsuki ağlıyordu.

Ellerimi onun sırtında gezdirerek sevdim aynı teselli eder gibi, daha sonra o hep merak ettiğim Sarı saçlara burnumu daldırdım ve derin bir nefes aldım.

"İyi misin Kacchan? Yaralarına bakmak ister misin?"

"Senden nefret ediyorum..."

"Huh?"

"Senden nefret ediyorum aptal inek! Neden her zaman bu kadar kibarsın!?"

Elleri ile üniformamı sıkıyordu, yüzünü göremiyordum fakat daha çok ağladığına emindim.

"Oi Deku... Diğerlerine de bu kadar yakın mısın? Onlara da böyle sarılıyor musun?"

"Ka-kacchan hayır!"

Geri çekilip yüzüme doğru baktı.

"Tanrım... Hiç bu kadar güzel gözler görmemiştim, sanki bu dünyaya ait olmayan bir kırmızıydı."

Ellerim ile yüzünü avuçlarımın içine aldım ve göz yaşlarını yavaşça sildim.

"Kacchan... Lütfen ağlama, beraber gel yaralarına bakalım sonra iyice dinlen olur mu?"

Ellerini sıktığı kıyafetimden çekip bu sefer bileklerimi tuttu sıkıca..

"Deku!"

Şimdi tekrar mı bağırıyordu? Katsuki gerçekten çözülmesi çok zor bir insandı ama emindim.

"Onu sadece ben çözebilirdim."

"Kimseye kibar olma lanet olası! Nefret ediyorum! İnsanlara daima gülümsemen ve yardım etmen! Aptal! O sikik suratın sadece bana gülümsesin! Sadece bana kibar olasın inek!"

Şok olmuştum. Yüzünü ellerimden hızla ayırıp arkasını döndü ve kütüphane kapısına doğru ilerledi.

"Oi Deku."

Ellerim ve ayağım birbirine dolanmış kalbim ağzıma kadar atıyordu, telaşla cevap verebildim.

"E-evet Ka-kacchan!"

"Ben kazandım."

Daha sonra beni arkasında bırakıp kütüphaneden çıktı, neyden bahsediyordu bu!? Kazandı mı?

"Haah!?"

______________

MY OMEGA | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin