You wanna be my special one
I cannot breathe
Please just go home
Michelle
Michelle
You are a monster from HellLisa
Gözlerimi açtığımda yanan şömine ateşini duyuyordum.
"Lisa iyi misin?"
Diye sordu Kai. Kafamı sallayarak yattığım yerden doğruldum.
"Babam?"
Dolu gözlerini kaçırdı.
"Gömeceğiz."
Yerimden kalkıp hiç konuşmadan odama girdim. Küveti doldurup sıcak suya girdim. Kısa süre sonra çıkıp yeni kıyafetler giydim.
Kimse beni sorgulamıyordu çünkü herkes çok yorgun ve üzgündü. Altıma binip yıldızlara sürdüm.
Büyük kalenin önüne geldiğimde kafamı kaldırıp yüksek tepeye baktım. Orada değildi.
"Mon amour?"
(Aşkım?)Sesin geldiği yöne baktığımda yine siyahlar içinde olan Matmazel Siyah'ı gördüm.
Atımdan aşağı atlayıp ona doğru koştum ve belini sıkıca kavradım.
Neye ihtiyacımın olduğunu biliyormuş gibi hiç konuşmadı ve kollarını sıkıca boynuma sardı. Geri çekildiğimde yine konuşmadı ve elimi kavradı.
Beni büyük surların içinden geçirip yüksek kalenin içine getirdi. Uzun merdivenleri çıkarak odası olduğunu düşündüğüm yere geldik.
Önümde durup üzerimdeki kazağı çıkarttı. Sonra eli pantolonuma gitti ve onuda çıkarttı.
Arkasını döndüğünde elim elbisesinin fermuarına gitti ve yavaşça indirdi. Elbisesini çıkardığımda güzel ve pürüzsüz vücudu beni karşıladı.
Tekrardan elimi tuttu ve beni yatağına getirip düz bir şekilde yatırdı. Yanıma yatıp kafasını göğsüme yasladı.
Gözlerini kapattığında bende aynısını yaptım ve onunla beraber uykuya daldım.
Tch çok uzun oldu olmaz böyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mademoiselle Noir /JenLisa (G!P)
RomanceKarşımdaki güzel leydi siyah eteklerinden tuttu ve dizlerini kırarak selam verdi. Belli ki soyluydu. Bende aynı nezaketle şapkamı çıkardım ve tek elimde şapkamı tutarak selam verdim. Siyah ve parlayan gözlerine bakarak düzgün İngiliz aksanımla konuş...