6 | Biten şarkılardaki son kırık piyano dokunuşları.

495 54 82
                                    


"Biten şarkılardaki son kırık piyano dokunuşları."

30.11.2018

"Güzel bir seçim değil mi, bebeğim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Güzel bir seçim değil mi, bebeğim?"

"Evet hemde çok güzel. Ruj kutusunun içine bir mermi koyacak kadar zeki birisin sen bebeğim."

Reiner iki parmağı ile anıma hafifçe fiske attığında gözlerim düz suratına ilişti. Bu cümleyi içtenlikle alakası olmayan bir şekilde söylediğini biliyordum ama umursamadım. O silahı ve o mermiyi tek bir kişi için ayırmıştım ve yıllardır bekliyordum. Bu zamana kadar neden yapmadığımı bilmiyorum doğrusu. Kendinize idol aldığınız kişiyi yenmenin tek yolu artık o kişiyi idol almayı bırakmaktır. Levi Ackerman'ı çoktan geçtiğimi düşünüyordum ve onunla karşılaşmamak için sürekli bu bahaneyi kullanıp durdum. Bakıyorum da ben sadece kaçmışım. Cesaretimi topylayamamışım. Histerik bir kahkaha attım halime. Kendi kendime verdiğim garip tepkilerden dolayı karşımda oturan Reiner bir kaç saniye öylece baktı bana.

"Sen iyi olduğuna emin misin?"

"Beni bu kadar umursadığını bilmiyordum bebeğim."

"Seni umursadığım falan yok, sadece ölüp başına bela olmanı istemem bebeğim."

Yandan bir gülümseme bahsettiğinde aklımdaki her şey dağılıvermişti. İşte benim birisini önemseme ve kafaya takma sürem buydu. Aynı şekilde bu durum öldüreceğim insanları umursarkende geçerliydi. Yani Levi Ackerman'ı öldürdüğüm zaman vicdanım sızlayacaktı ama bir kaç saniye falan. Gözümde çoktan ölmeyi hak etmiş bir adiydi. Ve şuan kendimin çok aptal olduğunu fark ettim, onu daha önce öldürmediğim için. Kırılmış cesaretime yeniden lanet ettim.

"Bende seni çok seviyorum bebeğim."

Reiner hafifçe gülümsemiş kafasını cama çevirip kehvesinden bir yudum almıştı. Uzun zamandır böyleydi; ruhsuz ve neşesiz, benim aksime.

"Hâlâ ondan bir haber alamadım Reiner. Üzgünüm, gerçekten uğraşıyorum."

Kafasını yavaşça bana çevirdi. Yemin edebilirim ki, onu ayların ardından ilk kez böylece samimi gülerken gördüm. O an içimin titrediğini hissettim. Reiner Braun'a o kadar zamanın ardından ilk kez sıcak bir ifadeyle şahit oldum.

" Teşekkürler ama ben bile umudu kestim. Artık uğraşmana gerek yok."

İfadesiz yüzüm ve boş gözlerimle baktım ona.

"Bertholdt hakkında ufacık bir bilgisi olan birisi olmalı Reiner. Bu kadar çabuk pes edemezsin."

"Melodiler de bir gün son bulur. Bırak artık. Şarkının en sonunda piyanonun bir tuşuna basılır ve her şey biter."

Yüzündeki gülüş iyice soluğunda ayağa kalkmış ve saçlarımı karıştırıp oturduğumuz mekandan ağır adımlarla çıkmıştı. O an kendimden yeniden nefret ettim. Ona kötü şeyleri hatırlattığım için pişman değildim ya da o üzüldüğü için, hiç içimden gelerek üzülmemiştim. Ben nasıl bir insan olmuştum böyle?

Asıl garip tarafı ise, dönüştüğüm kişiden pişman değildim ve kendimi fazlasıyla benimsemiştim. Ne de olsa, insan değişmez daha çok kendisi olurmuş. Ben o kitaplardaki kötü olarak adlandırılan sarışın kızım ama bir ezik olmaktansa kötü olmayı yeğlerim.

Ve Levi Ackerman senin hayat şarkının çalındığı piyanodaki son tuşa seve seve basacağım. Sonuçta katil kişiliğimin aksine kinci ve romantik bir ruhum var.


-lavi.

Sessizlik Öldürür ❦︎ Levi Ackerman | Kısa HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin