İyi okumalar ♥️
"Kan tükürerek büyüyen intihar."
Ağrıyan Gözlerimi yavaş yavaş kokusu burnuma yabancı gelmeyen odada açtım. Sakince odanın her yerinde dönderdim bakışlarımı.
Beyaz ağırlıklı tek kişilik bir hastane odasındaydım.
Sağımda ki serum askısı koluma bağlanmış, solumda Deniz manzaralı bi pencere vardı.
Kayıp vermeyen herkes burayı ilk bakışta boş sanırdı. Burası kayıp giden hayatlarla, geride kalan acıların feryatlarıyla ve gözyaşlarıyla doluydu.
Belki burası değil ama bir hastane odası benimde feryatlarımı duymuş, hayatta en değer verdiğim insanın son nefesine ev sahipliği yapmıştı.
Bakışlarımı çevirdim pencereye. Denizin sakin dalgaları arasında, ona koşmak için adım atanlara göz gezdirdim. Bir bir bıraktılar bedenlerini denize. Mutluydular. Benim aksime çevremde gördüğüm herkes mutluydu.
Dikkatimi çeken ilk şey beyaz giyinmiş suya doğru yürüyen kız oldu. Beyazı çok güzel taşımıştı. Sabitledim bakışlarımı gördüğüm kıza. Kahverengi şapkasının aksine bembeyaz teni vardı. Arkasına döndü bi anda. El salladı arkasında onu izleyene. Daha fazla izlemek istemedim. Tekrar denizde birbirleriyle şakalaşanları buldu gözlerim.
Hatırlamaya çalıştım her şeyi. Nöbet geçirmiş olmalıydım ki anılar bir bir girmişlerdi geldikleri yerleri.
Şaşırmadım. Nöbet geçirdiğim de hatırlamam zaman alırdı. Bazen hemen hatırlar bazen de beklerdim bakışlarım pencerede.
Kendimi zorladım. Bara girmiştim Lorinle konuşmak için
Vücudum titredi, kaşlarım çatıldı, ilk defa hatırlamak istemedim bi anımı."Barmen çocuk" dedim endişe ve korkunun yayıldığı sesimle.
Ayaklanmak istedim.Kolumdaki acı durmamı sağladı. Koluma taktıkları serum ani hareketim yüzümden canımı acıtmıştı.
Yavaşça tuttum serumun elime bağlı olan iğnesini. Derin bi nefes aldım, "daha önce yaptın sara" diye fısıldadım kendime. İğneyi tutup çıkardım elimden. Çıkardığım yer kanamaya başlamıştı bile.
Hafifçe ittirdim üzerimdeki örtüyü. Bedenim uyuşmuştu sanki. Kendimi yorgun hissediyodum. Kafamdaki düşünceleri bi kenara bırakarak ayaklandım, ilk attığım adımda başım dönsede aldırmadan açtım kapıyı.
Gördüğüm ilk şey önümde ölüm sessizliğini andıran koridor oldu. En sondaki odada olmalıydım sol tarafımda kocaman bi pencere varken koridor sağ tarafıma doğru uzanmıştı.
Yürümeye başladım. Barmeni düşündüm, ölmüşmüydü? Arkasında birilerini bırakarak sessizce vedamı etmişti nefes almaya.
Kafam eğildi yere. Gözyaşlarım yanaklarımı ıslattı onu bulmalıydım
'Ölmemiş ol' dedim kendi kendime ağlamaklı sesimle.
Çarptığım şeyle önce afalladım. Özür dilemek adına kaldırdım bakışlarımı yerden.
Ellerime uzatılan fulara baktım önce. Dünki kanlı halinin aksine tertemizdi. Kim olduğunu anlamıştım.'Serumu çıkarmak doktorların görevi senin değil' dedi öfkelenmiş sesiyle.
Elime gezdirdim gözlerimi. Durur sandığım kan biraz fazla akmış ama yine de durmuş, kurumaya yüz tutmuştu.
'Barmen' dedim önce, bakışlarımı diktim yavaşça yüzüne. Siyah gözlerini anımsadım, sanki zihnime kazılmış gibi hatırladım bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAYE'M
Teen FictionZifir Saye ağlamaklı gözleriyle ölen kadına bakarken; bi yıkımın tablosundan farksızdı gözleri. Ağladı ama belli etmedi.. . yıkıldı ama yıkılmasına izin vermedi sevdiği kadının...